Etrafına boş boş bakmaya başladı.Bu cümleden sonra ne denilir aklına gelmiyordu ya da ne denilebileceğini bilmiyordu.Hangi ara kendi hayatında böyle şeyler vardı ve o fark etmemişti,hayatı diye düşünse de geçmişinden hiçbir şeyini hatırlamıyordu.Erıc geçmişindeki kişileri gördükçe onları hatırlayacaklarını söylemişti ama onları nasıl görebileceğini bilmiyordu çünkü onlar onun öldüğünü biliyorlardı.Aklında o kadar şu an soru işareti vardı ki bunların cevaplarını nasıl çözeceğini anlamıyordu.Bakışlarını etrafta gezdirirken en son Erıc'e baktı.Çocuk ona gülümsemiş elini uzatmıştı.Elini tutmak istiyordu ama çocuğun ani bir hareketinden kaçınıyordu.
"Korkma sadece tanıştığıma memnun oldum deyip klişe olan bir hareketle elini sıkacaktım."
Kız yavaşça elini uzattı ve tokalaştılar.O sırada bir ışık odaya yayıldı.İkisi de aynı anda başlarını ışığın olduğu tarafa doğru çevirdiler.
"Çabuk,gitmeliyiz."
"Neler oluyor."
"Sanırım sığınağı buldular sonra açıklayacağım ama şimdi buradan çıkmamız lazım."
Hala elele tutuşuyorlardı.Çocuk koşmaya başlamış kız da arkasındaydı.Bir an ikisi de hızlandı.Bir süre sonra kız çocuğun elini bırakmış onu arkasında bırakmıştı.Yavaşladı ve çocuğu beklemeye başladı.Kısa bir süre sonra çocuk nefes nefese yanına geldi.
"Aman tanrım sende cidden farklılık var benim hız limitimi bile aştın."
"Ben ne olduğunu anlamadım."
"Her şeyi öğrenmen senin bütün sorularının cevaplayacağı kişiye götürmem lazım.
"Kimden bahsediyorsun?"
"Gidince görürsün."
Bu bölüm biraz kısa oldu bir sonraki bölümleri daha uzun yazmaya çalışıcam yeni kitap tasarımım için cerene teşekkür ediyorum :)) yorum ve voteleriniz eksik olmasın sizi seviyorum :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMGA
FantastikAğladığının farkındaydı.Kimse sesini duymasın diye üzerindeki bez parçasının altına saklandı.Ta ki bez parçasını üstünden sertçe birinin çekmesiyle sustu.Korkması gerekiyordu,ama korkmuyordu aksine içinde adını bile koyamadığı bir gücü hissediyordu...