Odasına çıktıktan sonra Lora'nın şaşkın bakışlarını üzerinde hisseden Lisa hemen yatağının kenarına oturdu.Lora vakit kaybetmeden yanına gelmişti
"Nereye gittin?"
"Erıc'ın yanına gittim."
"Dudağının kenarında kan var."
Lisa hemen parmağını dudağının kenarındaki kana götürüp sildi.Lora'nın bir cevap beklediği belliydi ama o cevap vermemeyi tercih etmişti.Başını diğer tarafa çevirdi.Lora yüzünü onun baktığı tarafa çevirdi.Konuşmak istese de Lisa'nın ona soğuk davranmasından dolayı susmayı tercih etmişti.Onunla anlaşmaya çalışıyordu.Ama Lisa buna pek izin verecek gibi durmuyordu.Lisa, öylece dururken kalkıp ders programını aldı Lora ve Lisa'ya uzattı,yüzünde bir gülümsemeyle.Lisa bakışlarını Lora'nın elindeki kağıda çevirdi bir şey anlamadığı bakışlarından belliydi.
"Ders programın birkaç derste aynı sınıftayız.Yarın istersen seni sınıfına götürebilirim."dedi Lora.
"Aah şey teşekkür ederim ben kendim bulmayı denerim.Bu arada ben kendim seçmeyecek miydim?"
"Ben de öyle bekliyordum ama sen odadan gittikten sonra müdüre Alexandre geldi bıraktı."
"Bir şey soracağım müdüre Alexandre nasıl biri.
"Genellikle güler yüzlüdür ama ben onun güler yüzlü olmasının altında şeytan biri var diye hissediyorum."
Şaşırarak başını sallayan Lisa bu okula alışmasında bir kez daha zorlanacağını hatırlattı kendine,eski zamanlardan bir şey bir kişi hatırlamaya çalışsa da başarılı olamadı.Doktor Stephan yardım edemeyeceğini belirtmişti.Lora'nın kolunu dürtmesiyle ona döndü.
"Yemek vakti hadi kantine gidelim."
Aynı anda oturdukları yataktan kalktılar ve odadan çıktılar.Kantine geldiklerinde erkeklerin çoğu "Woow bizim saldırgan ateşli kızımız da gelmiş"demeye başladılar.Lora ona daha da yaklaştı.
"Sakın aldırma sen onları seçmediğin için böyle yapıyorlar, hey sana neden saldırgan diyorlar."
"Sonra anlatırım."
"Peki sen şu ilerideki köşedeki masaya geç ben tabaklarımızı alıp gelirim."
Lisa Lora'nın dediği masaya doğru yürümeye başladı.Tam masaya oturacakken iki kız aynı anda masaya tabaklarını koyup sinirli bir şekilde Lisa'ya baktıktan sonra:
"Burası bizim oturamazsın."dediler aynı anda.
Lisa tek kaşını havaya kaldırıp onlara bakarken kolunu birinin tutmasına aldırmadan masayı itti ve kızların tabakları yere düştü.Bütün kantindekiler onlara döndü.Erkekler "Bizim ateşli kız yine iş başında"demeye başlamıştı bile.Ve şu an Lisa kızların tam karşısındaydı.
"Ortada masa falan göremiyorum şu anda."dedi Lisa.
Kızlar sinirlenip bir hırıltı çıkardıktan sonra sivri dişlerini gösterdiler.Lisa alayla onlara baktı ve tek hareketle saçlarından tutup duvara yapıştırdı.Kulaklarına doğru yaklaşıp:
"Sakın ama sakın bana bir daha emir kipiyle cümle kurmaya kalkmayın."
Kızlar saçlarının acısından aynı anda hafif bir çığlık attıktan sonra sarışın olan:
"Saçlarımızı hemen bırak seni fahişe."diye bağırdı.
Lisa yanlış cevap der gibi baktıktan sonra saçlarını eline biraz daha doladı.
"Az önce ne dedim ama ben size."dedi.
Kendinden güçlü iki kişinin onu tutmasıyla ellerini kızların saçlarından çekti.Karşısında iki gardiyan vardı.
"Hemen bırakın beni."dedi Lisa.
"Onlardan özür dileyeceksin."dedi iki gardiyan.
"Haha tabi ki de hayır dilemeyeceğim."
Arkasındaki kızlar ağlama numarası yapıyorlardı.Lisa onlara iğrenç bir şey görmüş gibi bakarken kızlar:
"Canımızı acıttı."diyip sızlanıyorlardı.
Onlara bakıp gözlerini kısıp:
"Sizi yalancılar.Sizden özür dilemeyeceğim,duydunuz mu beni."diye bağırdı.
Tekrar gardiyanlara döndü.Gardiyanlar arkalarından iki kişinin dürtmesiyle Lisa'yı hafifçe yere bıraktılar.Bunlar Erıc ve Max"ti...
"Emin olun onu sinirlendirmek istemezsiniz dostum sizi mahveder,küçük bir olay sadece abartmaya gerek yok."diyen Erıc oldu.
Max'te:
"O kolları tutmasaydınız boğazlanabilirdiniz,bugün çünkü şahit oldum."dedi gülerek.
Gardiyanlar sessizce kantinden ayrıldılar.Lisa kızlara tekrar dönüp bakarken kızlar o ağlama olayının işe yaramadığından hayal kırıklığına uğramışlardı.
Erıc'in onu kolundan tutup kantinden dışarı çıkarmasıyla şok oldu.
"Ne yapıyorsun yemek yiyecektim."dedi Lisa.
"Aah öyle mi emin ol bende yiyecektim hanımefendi ama sen daha önemlisin."
"Anlamadım."
"Gücünü kaybediyorsun."diyip tekrar elinden tuttu.Lisa'nın bu hoşuna gitmişti elinden çok nazik bir şekilde tutuyordu.Bahçeye çıktıklarında sessiz bir yere getirdi Erıc Lisa'yı ve gömleğinden iki düğmeyi açıp boğazını Lisa'nın bir şey demesini beklemeden ona yaklaştırdı.Lisa hemen dişlerini boğazına geçirdi.Kanı vücudunda hissetmesiyle biraz daha iyi hissetmeye başlamıştı.Ama bu sefer fazla uzatmadı.Kendini geri çektiğinde derin bir nefes aldı ve ağzından tek bir şey çıktı.
"Teşekkür ederim."
"Biraz araştırma yaptım.Her sinirli olduğun birine karşı güç kullandığın zaman bizden daha fazla güç kaybediyorsun.Ve bu arada bir şey daha kantine gelmeden başımda bir ağrı başladı ama senin yanına gelince geçti."
"Ben özür dilerim elimde değildi bir daha ki sefere kendimi durdurmaya çalışacağım."
"Sorun değil alışırım ona da."dedi Erıc gülerek.
"Bana karşı neden bu kadar sabırlısın alttan alıyorsun."
"Bilmem öyle davranmak daha doğru geliyor benim için."
"Herkese karşı böyle misin?"
"Hayır sadece sana karşı."
Bu cümleden sonra Lisa bir şey demek için ağzını açtıysa da Erıc'in onu öpmesiyle bütün diyecekleri havada asılı kaldı.
Evvet bu bölümde bu kadar umarım beğeniyorsunuzdur sizi seviyorum aslında yazmayacaktım dayanamadım yazdım son sınavlar bitiyor bu hafta ve biri bugün girdi yani nerden buluyorlar bu kazık soruları anlamıyorum hey allahım ya neyse sizi seviyoruuum :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMGA
FantasyAğladığının farkındaydı.Kimse sesini duymasın diye üzerindeki bez parçasının altına saklandı.Ta ki bez parçasını üstünden sertçe birinin çekmesiyle sustu.Korkması gerekiyordu,ama korkmuyordu aksine içinde adını bile koyamadığı bir gücü hissediyordu...