YABANCI

Elçin

Yarım saatir parkta Semihi bekliyordum.

Telefonum çaldı .

'Alo .'

'Naber gülüm .'

Dedi .

'Nerdesin sen .'

'Benim çok işim çıktı gelemiycem.

Dediğiyle yıkılmıştım.

'Hadi gel seni bekliyorum .'

Sesi geliyordu telefondan .

'ARKADA Kİ SES NE ?'

'Ne sesi ?'

'YANINDA KİM VAR ?'

'Gel artık Semih ... çok özledim seni .'

'ALLAH BELANI VERSİN .... PUŞŞTTT .'

Diye bağırıp telefonu kapattım .
Gözlerimden düşen yaşları silip beklediğim kafeden sinirle çıktım .

Aptal, ne salak kızsın be .. Taha ne kadar haklıymış.

O an telefonum çalıyordu Aybuke olduğunu düşünüp baktım.
Taha arıyordu açmaya gücüm yok .

...

Meriç

Uyumadan önce su içmeye indim Burcu'da ordaydı.

'Bakıyorum da yüzün gülüyor. '

'Niye yüz felci mi geçirdim ?'

'Tabi Aybuke iyi sen mutlu olmıycaksın da kim olucak .'

'KES ARTIK ŞUNU .'

'Neden yanlış anlıyorsun ben sadece gördüğümü söylüyorum o kız seni seviyor ... senin için endişeleniyor .'

Beynime soktuğu şeye inanmamak için kendimi parçalıyordum.

'Dün parkta olanları düşün .'

Dedi .

Sinirle suyu içip odama yöneldim .

Aybuke benim kardeşim kendine gel .
Düşünme sakın, dünü düşünme sakın.

Odamın kapısını kapatıp yatağa geçtim .

Kafamı yastığa koyduğum gibi kollarımı kafamın arkasına koyup gözlerimi kapattım .
Gözümün önüne Aybuke geliyordu!
Dün olanlar benim için çok endişelendi .
Kendine gel amına koyayım o senin kardeşin ... dinleme şu kızı, şuan şu düşündüğünü Aybuke duysa yüzüne kusmak ister .

Dün

Meriç

Parkta Borayla salıncağa bindi Aybuke bende arkalarından sallıyordum.

'Bak uçuyoruz .'

Diyip gülüyordu.

'Bunun parasını alırım Aybuke hanım. '

'Ya sen şu ponçiği sallıyorsun ne parası .'

'O ponçiğin yanında biri daha var .'

Dedim .

'Hani ben niye göremiyorum .'

'Ya sırf para ödememek için Allah bilir otobüste babanı oğlun gibi giyindiriyorsundur .'

Dedim.

'Güzel fikir sen ne dersin Bora .'

'Daha hızlı salla .'