Truth ∞ Dare ~Tyunning~

Chapter-11

Taehyun ağzındaki yemeği yutarak kahkaha attı. Herşey aynıydı. Eskisi gibiydi. Maalesef Rosa,Taehyun'un açıklamasından sonra üzülmüştü. Ama yine de arkadaş kaldıkları için mutluydu. 

Elbette kimse Tyuninng ilişkisini bilmiyordu. Yani Nana ve Hyungları dışında kimse. 

Nana olayları duyunca mutlu olmuş ve çifti kutlamıştı. Taehyun ise Nana'yı kıskandığı için pişman olmuştu çünkü tüm hikayenin Nana'nın yardımıyla başladığını artık biliyordu.

"Ne!" diye bağırdı Huening Kai dediği şeye utanarak. Nana'da gülmekten karnına ağrılar giren karnını tutarak "Beomgyu ve Yeonjun'un öpüştüğünü gördükten sonra "HUAĞĞĞ" diye bağırarak koştun mu? Tanrım bari fotoğraf çekseydin!" dedi gülmeye devam ederek.

Huening Kai sinsice gülümsedi ve çektiği fotoğrafı teleonundan gösterdi. Ardından ise "Eehehehehehehe,şantaj!" diyerek Taehyun'un eline bir beşlik çaktı.

Nana ise şaşırarak fotoğrafa baktı. Ardından başını sallarken "Dostum bunu kız arkadaşıma atmalıyım... Kudurur kudurur durur. Bunları gördükten sonra kilit ekranını falan bu fotoğrafı yapar." dedi kıkırdayarak.

Huening Kai kıkırdayarak telefonunu cebine koydu. "Bir ara hatırlatta atayım." dedi ve mutlulukla Taehyun'a baktı.

Kızıl saçları,kızıl yanakları ile uyumluydu. Yüzüne mutlu bir gülüş yayılmıştı. Gözlerinde ise bu mutluluğun sebebi olan aşk parıltısı vardı. Yavaşça ellerini kenetlediler ve kimsenin görmemesi için masanın altında Kai'nin kucağında tuttular. 

Nana kaşlarını iki kere kaldırıp gülmeye başlayınca iki üyede "NOONA!" diye bağırmaya başladılar. Nana ise gülmeye devam etti ve yavaşça yemeğini yemeye devam etti.

Bir kaç dakika sonra matematik dersine geldiklerini belli eden zil çaldı. Üçü de eşyalarını topladı ve tyuninng, Nana'ya elveda diyerek matematik sınıflarına gittiler.

Yol boyunca yürürken Kai'nin gözleri büyüdü. "Ne oldu?" dedi Taehyun ona bakarak. "İçler dışları çalışmayı unuttuk. Lanet olsun Karekök ve 2. dereceden denklemlerle içler dışlar testi vardı!" dedi Kai giderek artan sesini engellemeyerek.

"Hey hey hey..." dedi Taehyun omzunu tutarak. "Yanıma otur ve yavaşça verdiğim cevaplara bak tamam mı? Ama sakın silmeyi unutma yoksa ikimizde Bang PD'nimden istemediğimiz bir şeyler yeriz..." dedi.

Kai, Taehyun'a bir melekmiş gibi baktı. "Sen.... Sen bana kopya mı vereceksin? Her şeyde örnek çocuk olan Kang Taehyun bana kopya vermeye razı mı?" dedi yavaşça.

Taehyun kızardı. "Yah! Sus! Zaten pek istekli değilim ve de yaptığımdan pişmanım. Bunu bozma ve dediğimi dinle, tamam mı?"

Kai gülümsedi. "Tamam..." yavaşça etrafına baktı. Kimsenin olmadığını görünce Taehyun'un dudaklarına hızlı ve tatlı bir öpücük basarak sınıfa koştu.

Taehyun öpücüğün etkisinden çıkınca "YAH! HUENİNG KAMAL KAİ! " diye bağırarak onu takip etti.

Kai sınıfa oturmuş kurnaz bir gülümsemeyle ona bakıyordu. Taehyun ise başını sallayarak "Seni velet." diye mırıldandı. Yavaşça yanına oturdu ve kalem ile silgisini çıkardı.

Öğretmenleri Bayan Min Seo içeri girdi ve sınıfı selamladı. Ardından test kağıtlarını çıkardı ve yavaşça dağıtmaya başladı. Taehyun, öğretmenleri gelmeden Kai'ye bir kağıt attı. Kai kağıtta yazanlara gülümsedi.

"Aşk hiç beklemediğiniz şeyleri yaptırır derler. Doğruymuş. Sanırım işlemlerin yerini farklı yazmalısın yoksa tıpatıp aynı kağıdı vereceğiz."

Moralim bok gibi. Yine de bölüm atıyorum. Mutlu olmanız dileğiyle çikolatalarım.