JENNİE NIN AĞZINDAN
Jennie: Nasıl hiç bir şey bulamadınız!
Jisoo: Adam hiç bir ipucu bırakmamış.
Jin: Çok profesyonel birisi gibi.
Sinirle elimi saçlarımı geçirdim ve sertçe geriye attım. Salonun ortasın da sinrile bir oyana bir buyana dolaşıyordum. Jisoo ve Jin mektubu yazan gizli kişi hakkın da hiç bir şey bulamamışlardı.
Rose: Unni lütfen oturup biraz sakinleşir misin? Ellbet bir çözüm yolu buluruz.
Onu başımla onaylayıp kendimi yanına attım. Bu adam sinirlerimi bozmuştu. Bir de gizlilik havalarına giriyor! Ben onu bir bulayım o havasını alacam balon gibi söndürecem.
Yoongi: Tekrar mektup yazmasını ve ya başka bir işaret göndermesini beklemekten başka çaremiz yok gibi.
Jungkook: Mutlaka tekrar bir şey gönderecek o zaman kesin buluruz onu.
Bizimkiler böyle konuşurken kapı çaldı. Hepimiz birbirimize baktık. Akşam akşam kim gelebilirdi ki eve? Onlara kafamla 'beni izleyin' anlamın da bir işaret yaptım ve elim de tabancamla kapıya gittim. Delikten bakınca gördüğüm kişi ile bozuk olan sinirlerim iyice bozuldu. Bizimkiler arkamdaydı ve onlar da kim olduğunu görmüşlerdi. Silahımı belime geri yerleştirdim ve umursamazca kapıyı açıp abim olan şahısa soğuk bakışlar gönderdim.
V: Jennie lütfen iki hafta sakinleşmen için bekledim konuşalım artık. Bir dinle beni nolur.
Sakinleşmek için ellerimi yumruk yapıp sıkmaya başladım. O kadar sıkmıştım ki tırnaklarım derime geçmiş ve kanatmıştı. Ellerimi umursamadım. Sinirim de geçmemişti zaten sinirle bağırdım. Pardon kükredim.
Jennie: ULAN BİR DEFOL GİT ARTIK HAYATIM DAN! SEN DEN NEFRET EDIYORUM! BUNUN NERESINI ANLAMIYORSUN! BOZUK SİNİRİMİ DAHA DA BOZMAKTAN BAŞKA BİR HALTA YARADIĞIN YOK! GEBERSEN DE UMRUM DA DEĞILSİN ANLA ARTIK ŞUNU! SON KEZ SÖYLÜYORUM DEFOL GİT!
Öyle bir kükremiştim ki sadece abim değil bizimkiler de yerin den sıçramıştı. Bir şey demesine izin vermeden kapıyı sertçe suratına kapattım. O kadar sinirliydim ki resmen gözüm dönmüştü. Bu da sinir krizi geçirdiğime işaret. Hızla salona gittim bizimkiler de arkam dan geldiler onları umursamadım. Duvara doğru koştum ve sertçe yumruk atmaya başladım. Ellerimin kanaması ve ya canımın yanması umurum da değildi. Resmen kendimi kaybetmiştim. Bizimkilerin ismimi söylediklerini duyuyordum ama umursamıyordum. Beni durdurmaya çalıştıkların da onları ittirip duvarı yumruklamaya devam ettim. Ben duvarı yumruklamaya devam ederken bir hıçkırık sesi doldurdu kulaklarımı. Sonra bir iç çekiş. Bu ses Lisa nındı. Yavaş yavaş kendime geldiğimi hisediyordum. Onun ağlamasına dayanamazdım. Zorla kendimi durdurup hızla arkamı döndüm. Lisa ya doğru hızlı adımlarla gidip yine hızla kollarımı beline sardım böylece hem ben hem de o sakinleşirdi. O da hızla zaman kaybetmeden kollarını bana sardı. Hala sinirliydim ama fazla değil.
Jennie: Ağlama.
Başım dönmeye başlamıştı ama umursamamaya çalışarak Lisa nın saçlarını okşadım. Lisa beni başıyla onayladı ve bana daha sıkı sarıldı. Görüntüler gidip geliyordu gözümü yumup geri açtım ve kendime gelmeye çalıştım. Ama başım dönmeye devam ediyordu. Lisa dan ayrılıp bulanık yüzüne baktım. Bir şey olduğunu anlamış olacak ki kaşlarını çatmıştı. Görüntüler yavaş yavaş yok olurken ayaklarım bedenimi taşıyamadı ve yere düştüm. Sonrası kızların çığlıkları ve karanlık...
DEVAMI 16. BÖLÜMDE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belalı Mafyalar BLACKPİNK-BTS
FanficYer altının korkulu rüyası dört kişiden oluşan kız gurubu. Bu gurupta adeta teknolojiye hükmeden Jisoo,hızıyla jete kafa tutan Lisa,şahin gözlü keskin nişancı Rose ve yer altının kraliçesi herkesin korkulu rüyası oyun bozan lider Jennie var. Bakalam...