JENNİE NİN AĞZINDAN
V: Kardeşim...
Kendime gelip ona düz bir ifade ile baktım. Bangtanpink de onun abim olduğunu anlamış ona bana yaptıkları için sinirle bakıyordu.
Jennie: Ben senin kardeşin değilim!
Sesim sakin ama soğuktu. Sayın Abim olan herif in gözün den bir yaş firar etti. Ne yani şimdi de karşım da zırlayacak mı?
V: Nolur affet Jen ben çok çok pişmanım. Yanın da olmalıydım. Annemizin ölümün de senin bir suçun yoktu ben hata ettim. Yalvarırım affet beni meleğim.
Meleğim...... O hep bana böyle seslenirdi. Ben de ona 'kahraman ım' diye seslenirdim. Ama o geçmişdeydi. Artık her şey değişti benim bir abim YOK!
Jennie: Bir düşünelim..... Babam olacak o herif gölerimizin içine baka baka evi terk etti. Annem gözlerimin önün de uçurum dan atladı. Ve sen bunca olay dan sonra bana destek olmak yerine beni kendi öz annemin katili olmakla suçladın. Şimdi ben seni nasıl affedeyim? En çok ihtiyacım olduğu zaman da bana sırt döndün. Darbeler den yorulup düşen ruhuma bir darbe de sen indirdin. Şimdi ben seni nasıl tekrar abim olarak göreyim söylesene?
Sesim sonlara doğru yükselmişti. Abim olacak şahıs başını öne eğdi. O da biliyirdu hatalı olduğunu.
V: Haklısın. Ama aklım çok karışıktı.
Histerik bir şekil de güldüm. Bu alaycıl bir gülüştü.
Jennie: Aklın karışıktı. Senin aklın o kadar karışıktı ki henüz 11 yaşın da bir kız çocuğunu babası nın gidişiyle ve annesi nin ölümüyle suçladın.
Tekrar kafasını eğdi. Bu ara da bizimkiler sesizce olayları izliyordu. Ama abim olacak tipsize saldırmamak için zor durdukları belliydi. Abim olan kişi tam ağzını açmış bir şey diyeceken sözünü kesip ben konuştum.
Jennie: Defol git! O gün nasıl gittiysen yine öyle git! Ama şunu unutma bu sefer arkan dan yalvaracak bir kız çocuğu olmayak! Hayatım dan da, sevdiklerin den de,ben den de, benimle ilgili olan herşey den de uzak dur. DEFOL GİT!
Bir şey demesini izin vermeden kapıyı suratına kapatım. Pencereden bakınca yavaşça uzaklaştığını gördüm. Bizimkilere ufak bir bakış attıp hızla odama çıktım. Çünkü biliyordum daha fazla yanların da kalsaydım tutamazdım kendimi. Kapıyı sertçe kapatıp duvar dibine çüktüm. Sırtımı duvara yaslayıp bacaklarımı kendime çektim ve öylece zemini izlemye başladım. Kapı açıldı ve biri içeri girdi. Bakmadım. Üç tane ayak sesi yaklaştı yanıma. Yani Lisa,Jisoo ve Rose gelmişti. Benim gibi yapıp yanıma oturdular. En sonun da Jisoo Unnie oturduğu yer den kalkıp tam karşım da diz çöktü. Bir yanım da Lisa,bir yanım da Rose,önüm de de Jisoo Unnie vardı şimdi. Şu an da ağlamak istiyordum deli gibi ama yapamazdım. Ben 11 yaşım da ağlamayı bırakmıştım. Kafam yere eğiken Jisoo Unnie elleriyle yüzümü kavradı ve kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı.
Jisoo: Tutma kendini.
İşte ben de şalter orada koptu. Bir göz yaşım ben den izinsiz düştü. Hızla kollarımı ona sardım ve alnımı omzuna yaslayıp yavaşça ağlamaya başladım. Jisoo Unnie de kollarını bana sardı. Ve rahatlatmak için saçlarımı okşamaya başladı. Titrek bir nefes alıp konuştum.
Jennie: Çok yoruldum. Ne yaparsam yapayım olmuyor. Geçmiş bir şekil de karşıma çıkıyor.
Jisoo: Biz yanındayız. Geçmişini hep birlikte yenecez. Yorulduysan senin gücün oluruz. Biz kardeşiz Jennie. Aynı kan dan olmasa da dördümüz de kardeşiz.
Rose ve Lisa da bize sarıldı. Yani dörtlü sarılma yapıyoruz.
Rose: Ne olursa olsun biz seninleyiz Unnie.
Lisa: Evet biz Blackpink'iz. Her zaman beraberiz.
Onlara daha sıkı sarıldım. Benim ailem de kardeşim de onlar. Onlar varken başkasına ihtiyacım yok. Bir onlar varlar. İyi ki de varlar...
DEVAMI 13. BÖLÜMDE
![](https://img.wattpad.com/cover/216939144-288-k975621.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belalı Mafyalar BLACKPİNK-BTS
FanficYer altının korkulu rüyası dört kişiden oluşan kız gurubu. Bu gurupta adeta teknolojiye hükmeden Jisoo,hızıyla jete kafa tutan Lisa,şahin gözlü keskin nişancı Rose ve yer altının kraliçesi herkesin korkulu rüyası oyun bozan lider Jennie var. Bakalam...