Yer altının korkulu rüyası dört kişiden oluşan kız gurubu. Bu gurupta adeta teknolojiye hükmeden Jisoo,hızıyla jete kafa tutan Lisa,şahin gözlü keskin nişancı Rose ve yer altının kraliçesi herkesin korkulu rüyası oyun bozan lider Jennie var. Bakalam...
Salon da bizimkilerle öylece oturuyorduk. Tabii şu yedilinin birbirlerine garip bakışlarını saymazsak. Büyük ihtimale bana bir şey söyleyecekler hadi bakalım. En sonun da Jisoo konuştu.
Jisoo: Jennie biz sana bir şey diyecez de.
Jennie: Kısa kes.
Jisoo: Bu akşam bir balo olacak.
Kaşlarımı çattım. Bu sefer Yoongi konuştu.
Yoongi: Çatma hemen kaşlarını biraz eğlensek iyi olur.
Jin: Evet hem moralimiz de düzelir.
Rose: Biraz kafamızı dağıtmak iyi gelebilir.
Kook: Uzun zamandır sadece çalışıyoruz zaten.
Jimin: Biraz eğlenmeliyiz. Bu hepimize iyi gelecek.
Lisa: Hadi nolur izin ver. Gidelim sekizimiz eğlenelim.
Hepsi art arda konuşunca biraz duraksadım. Haklılardı biraz eğlenmek iyi olurdu. Omuz silktim.
Jennie: Neyse ne.
Jisoo: HARİKA! O zaman balo yarım saat sonra herkes hazırlansın. Jennie sen de şık bir şeyler giy.
Rose: Evet Unni t-shirt falan giyme.
Onları göz devirip onayladım. Hepimiz odalarımıza çekildik. Lisa ile odamızdaydık. O elbisesini çoktan seçmişti. Kırmızı uzun bir elbiseydi ve gayet güzeldi. Hızla makyaj ve saçını da yaptı. Ardından bana döndü.
Lisa: Nasıl olmuşum?
Jennie: İyi.
Lisa: Hadi ben aşağıdayım sen de hazırlan da gel. Ve t-shirt falan giyme.
Odadan çıkınca arkasın dan göz devirdim. Şık giyin dediler elbise giy değil. Hayatta elbise falan giymem. Hemen dolaptan takım elbisemi alıp giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gayette şık oldum. Makyaj zaten yapmam. Saçımı tarayıp salık bıraktım. Son olarak siyah bir kravat ve siyah saatimi taktım hazırım. Heryeşim yine siyahtı. Siyah şık ayakabımı da giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dedikleri gibi şık olmuştum. Elbise giymemi beklemesinler ben den. Kendime son kez bakıp odadan çıktım. Merdivenden bakınca hepsi hazır ve kapının önündeydi ve bariz bir heyecanla beni bekliyorlardı. Sanırım elbise giymemem onlar için büyük hayal kırıklığı olacak. Kimin umrunda? Merdivenler den inmeye başlayınca yedisi de heyecanla bana döndü beni görünce heycanı şoka bıraktılar. Yanların varınca şoka girmiş suratlarına baktım.
Kook: Hayatım da gördüğüm en yakışıklı kız sensin noona.
Jisoo: Elbise giyecek diye umutlanmıştım ama böyle de gayet iyisin.
Rose: Kelimenin tam anlamıyla şıksın Unni. Ne kadar hayal kırıklığı olsa da.
Yoongi: On numarasın cidden. Biz den daha yakışıklısın doğusu.
Jimin: Harikulade olmuş Noona. Takım elbise çok yakışmış.
Lisa: Bir dakika.
Eliyle bir gösterip yanıma geldi ve yamuk kravatımı düzelti.
Lisa: İşte şimdi oldu. Bu parti de tabii ki de eşin benim Nini.
Lisa koluma girince gülümsedim.
Jimin: Benim bildiğin eşler kızlı erkekli olur.
Jisoo: Bence Lisa ile bu tartışmalara girme. Hadi gidelim.
Beraber sekizli daha önce söz ettiğim arabaya bindik. Yine ben sürüyordum bu sefer yanım da Lisa vardı diğerleri de arkada. Parti alanına on dakika da vardık. Hep beraber içeri geçtik. Baya kalabalıktı ama mekan da baya büyüktü. Köşediki koltuklu bir masaya yan yana oturduk. Bir yanım da Lisa diğer yanım da Rose vardı. Rose un yanın da jisoo onun yanın da da sırayla Jin,Jimin,Yoongi ve Jungkook vardı. Işte öyle sohbet ederek eğlenerek falan zaman geçirmeye başladık.
BİR SAAT SONRA
Eğlenmeye falan devam ederken slow bir şarkı çalmaya başladı. Lisa beni dürtünce ona baktım.
Lisa: Dans edelim mi? Ya da sen şimdi bana 'Bu dansı bana lütfeder misin' de ben de kabul edeyim.
Jennie: Lisa erkeler ve kızlar dans ediyor.
Lisma: Banane ben seninle dans etmek istiyorum. Hadi ya lütfen.
Bu kız cidden deli. Güldüm ve ayağa kalkıp karşısına geçtim ardından sağ elimi uzatıp eğildim.
Jennie: Bu dansı bana lütfeder misin?
Lisa kocaman gülümsedi ve beni hızla onayladı beraber dans pistine gittik. Ellerini boynumun arkasın da birleştirdi ben de ellerimi beline koydum ve yavaşça dans etmeye başladık. Ya bu kız niye gidip kook la değil de benimle dans ediyor?
Jennie: Lisa Jungkook ile dans etsene sen.
Lisa: Ya hayır ben seninle dans etmek istiyorum.
Jennie: Sen kook a aşık değil misin? Git dans et işte.
Lisa: Aşık olabilirim ama seni daha çok seviyorum.
Gülümsedim ve onu başımla onayladım.
Lisa: Bu ara da Nini harbiden çok yakışıklı oldun ya. Erkek olsaydın seninle sevgili olurdum. Erkek olmadan bile yakışıklıysan erkek halini hiç düşünemiyorum. Kesin kızlar peşin de kuyruk olurdu. Gerçi şu halinle de kuyruk olurlar.
Jenniem: Övme işin bittiyse bir şey soracam.
Lisa: Sor.
Jennie: Şimdi benim de seni övmem gerekiyor mu?
Lisa: Cidden odunsun. Kalas. Yontulmamış odunsun Nini. Öküz erkekler den farkın yok. Senin sevgilin olsa ondan daha odun olursun.
Jennie: Sevgilim olmayacağını çok iyi biliyorsun Lisa. Asla birisi ile uğraşamam.
Lisa: Neyse. Bu ara da beni hala övmedin.
Jennie: Peki... Elbisen çok yakışmış. Ve gereğin den fazla güzelsin. Kesin bir sürü erkek sana yavşayacak ve ben de onları işkence ederek öldürmekten büyük zevk alacam.
Lisa: Başı güzeldi ama son da batırdın Nini'm. Sen yine de sakin olmaya çalış. Eğer bir erkek bana yavşarsa da sadece tehdit et lütfen kavga çıkarma.
Jennie: Neyse ne.
Dans bitince masaya geri oturduk. Bir süre daha orada kalıp ardın dan eve gittik...