1. Mutfak Muharebesi

88 17 15
                                    

✔️ Arkadaşlar bir bölüme daha hoşgeldiniz , umarım severek okuyorsunuzdur.😊

✔️ Çok sık yorum yapmadığınız için maalesef fikirlerinizi bilemiyorum. 🤷 Tabiki bu sözüm yorum yapanlara değil.

✔️ Aşkseverler eminim bu bölüm kalbinizi eritecek 😍

~

Miraç Akdağ

Son dediğim sözlere kırılmış gibi saatlerdir susuyordu.

Hatta bir ara uyuyor sandım. Ama baktığımda ise mavişleri en az kendi rengiyle iddialı olan gökyüzünü seyrediyordu.

Bana neden kırılsın ki. Zaten sevmiyor beni. Hiçte sevmeyecek. Gerçekler hep canımı yakıyordu.

Hâlbuki ben her dediğim cümlede ondan bahsetmiştim. Ama o bunun farkında bile değildi.

Çiçek ve tehlike derken ona Lavinia dememden bahsediyordum.

Gökyüzü derken gözleri , asalet derken saçlarının renginin asaleti , kar derken teninden bahsediyordum.

Ahh ahh ! Ama anlayan kim. Kendiliğinden anlasada beni bu dertten kurtarsa be.

Artık eve gelmiştik. Burası benim kafa dinleme yerimdi. Hiç kimseye buranın yerini söylemedim.

Gelip beni bulmalarını istemiyordum çoğu zaman çünkü.

Oturur denizi izler , on yıllık aşkımı düşünürdüm. Onu düşünmekle kalbim ansızın bir şefkatle dolar ardından da yüzümde hafif bir tebessüm oluşurdu.

Akın hep yanımda olurdu. Ama bu yeri ona bile söylemedim. Buraya daima tek gelmeyi seçerdim.

Akın' la her ne kadar kardeş olsamda , benim  derdime çare sigaram , çakmağım ve yalnızlıktı.

Buraya benden başka ilk adım atan O olacaktı. Zaten artık alışsa iyi olurdu. İlerde belki burada yaşardık.

Ceren Solmaz

Daha önce hiç gelmediğimiz bir eve gelmiştik bu sefer.

Ev iki katlıydı. Dış cephesindeki ahşap süsleme ise tam bir şaheserdi.

Denizin de neredeyse dibindeydi. Kumsala sadece bir kaç metre vardı.

Ki bu benim için oldukça güzel bir şeydi.
Dalgaların sesiyle uyumak , enfes olacaktı.

Arabadan inip denizin tuzlu kokusunu ciğerlerime doldurdum. Denizle son anım pek parlak değildi.

Ama denizden nefret etmem içinde bir neden değildi bu.

Nefret etmem gereken tek kişi Akın pisliğiydi.

Elbet bir gün yaptıklarını ödeyecekti. Ama şimdi değil.

"Beğendin mi ?"

"Çok beğendim. Çok çok güzel"

"Beğenmene sevindim. Çünkü bir süre  burdayız."
Dedikten sonra göz kırpıp evin kapısına ilerledi.

En az dışı kadar evin içide göz alıcıydı. Her şey özenle seçilmişti.

Kim dizayn etmişse zevki muhteşemdi.

Salondan ilerleyip mutfağa yöneldi. Gayet ferah ve genişti. Mutfak her eşya açısından eksiksizdi.

"Ee başla bakalım."

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin