Uyandığımda kendimi yine yabancı bir yatak odasında buldum .
Diğer eve göre daha samimi bir dizaynı vardı.
Merdivenden gelen ayak seslerini duyduğumda gelenin Miraç olduğunu tahmin ediyordum.
Yine üstüme nefret kusacaktı adım gibi biliyordum.
Yapmadığımız hatalardan sorumlu tutuluruz defalarca . Bıkarız belkide bu durumdan ama yapabileceğiniz bir şey olmayınca kabullenmeyi bununla yaşamayı öğreniyor insan...
Kapı açıldı . Ben bir çift yeşil gözle karşılaşmayı beklerken aksine mavi gözler karşıladı beni. Akın...
Onu görmenin verdiği ferahlıkla biraz rahatlamıştım. En azından güven veriyor beni korkutmuyordu. Samimiydi bana karşı.
"Nasılsın bakalım daha iyi oldun mu ?"
"Biraz daha iyiyim ama başım ağrıyor. Allah ' tan ben yere düşmeden beni yakaladı biri yoksa başım daha kötü olurdu . Sahi , kimdi beni tutan? "
"Sence Miraç seni tutar mı?"
"Doğru ya benimki de soru . Beni öldürmeye kalkan adam beni tutacak .Komik olurdu doğrusu .Sen mi tuttun beni yoksa ?"
"Başkasının tutmasını mı isterdin" dedi sevecen bir sesle
"Yooo. Sevindim. Teşekkür ederim" dedim aynı sevecenlikle
Bir tebessüm sergiledi bana . İçimdeki kasvetli duman dağılıverdi.
"Sıkıldın mı?"
"Hemde nasıl . Sürekli bir yere tıkılı kalmak içimi daraltıyor. Hele ki o bugün duyduklarım"
"Bugün mü?"
"Evet bugün . Babam hakkında gerçeklerden bahsediyorum .Uyuyor muydun o an "
Sesli bir kahkaha attı
" Oo güzelim senin bugün dediğin iki gün önceydi. Biz buraya geleli iki gün oldu ."
"Hiç komik değil. İki gün boyunca uyumuş olamam . Şaka kaldıracak durumda değilim."
"Ne şakası kızım . Sen bayıldığında sürekli 'baba beni bırakma , hayır benim babam katil olamaz, bırakın onu' diye sayıklıyor ağlıyordun. Sonra doktor çağırdık . Sana iki gün boyunca sakinleştirici verdiler sende mışıl mışıl uyudun"
Şaşırmıştım ben sadece bir kaç saat uyudum zannederken meğer iki gün boyunca uyumuşum.
Normaldi .
Çünkü benim kahramanım olan adam bir katildi. Buna nasıl dayanırdım .
"Anlıyorum"
Diyebildim sadece . Çünkü her ne kadar iki gün boyunca uyumuş olsamda bedenim yorgundu .
Aslında bedenim değil zihnim ve kalbim yorgundu.
Düşünmekten başıma yıldırım düşmüş gibi ağrıyordu .
Yokluğunla bir on yılı geride bırakmayı başarmıştım ama hatalarınla nasıl yaşardım.
Geleceğini aldığın insanların, çocukluğunu yaktığın masumların çığlıklarıyla nasıl yaşardım.
"İyi misin? daldın"
"İy- iyiyim . Sadece... Neyse boşver"
"Denizi sever misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Romanzi rosa / ChickLit"Sana seçim hakkı veriyorum , bu silahın içi dolu . Hadi ateşle ama sakın benim için ağlama . Ruhu kirli bir adam için gözyaşlarını kirletme . Ateşle hadi , kurtar ikimizide bu esaretten ."güldü, acı dolu bir gülme " Artık özgürsün... Lavinia." ~ D...