LAVİNİA

Aldatılan Kalpler

Miraç Akdağ

Ona bunu söylemekle söylememek arasında kalmıştım. Bunu bilmesinin , onu üzeceğini biliyordum.

Ama artık öğrenmişti. Benim ve babamın bildiği fakat Lavinia' nın habersiz olduğu pek çok şey vardı.

Mesela ailesi. Ama şu durumda ona bunları anlatamazdım. Daha çok üzülmesine , kırılmasına neden olacaktı.

Belkide daha kimseye güvenmeyecekti. Bana bile...

Lavinia gözlerime bakıp
"Na-nasıl oldu bu ?"

"Annen...offf"

Sıkıntılı bir nefes verdim. Şimdi duyacakları onu yine sarsabilirdi. Ama gerçeği öğrenirse belki daha az üzülürdü.

"Sakın ağlamak yok tamam mı ? Sakin olacaksın."

Başıyla onaylayınca devam ettim.

"Ben daha seni kaçırmadan önce, zaten sende biliyorsun ki annen eve sıklıkla geç geliyordu."

Cevap vermedi. Başını öne eğip dinlemeye, bense derin bir nefes alıp anlatmaya devam ettim.

"Annenin bir sevgilisi vardı."

Gözlerinin mavileri , hüzünle bana baktı. Gökyüzümü bulutlar sarmış, yağmaya yakındı.

"Şey , aslına bakarsak... O sevgilisi baban ölmeden önce de vardı."

Söylediğim her sözde, her gerçekte içinin ürperdiğini ben bile hissediyordum.

Devam ettim.

"Baban bunu biliyordu. Annense bilmediğini zannediyordu. Baban sadece anneni deliler gibi sevdiğinden susuyordu. O adama da bir şey yapmıyordu. Annenin üzülmesinden deli gibi korkuyordu."

Gözleri buğulanmış , fırtına yaratmaya hazırdı.

"Babanın annenden daha fazla sevdiği tek kadın... Sendin ."

Sözlerimle kafasını kaldırıp , fırtınalı gökyüzünü yeşillerime dikti.

"Babam... O nasıl öğrendi gerçeği ?"

"Benim babam sayesinde."

On beş yıl önce

"Onu gördüm diyorum. Neden inanmıyorsun Levent bana ?"

"Kendine gel Ceyhun ! Bahsettiğin kişi benim karım. Biz seviyoruz birbirimizi. O asla öyle bir şey yapmaz."

"Sen öyle san ! Kaç yıldır görüşüyorlarmış. Çoğu zaman adamın yanında vakit geçiriyormuş . OTELDEEEE!"

Levent , Ceyhun 'un yakasına sarıldı. Sinirden iyice delirmişti. Bir yanda aşık olduğu kadın, bir yandan en yakın dostu.

İkisinden biri ona yalan söylüyordu. Ama Levent , içinden Ceyhun' un yalan söylemesi için dua ediyordu.

Bir hışımla yakasını bıraktı dostunun.

"Sen nerden gördün."

"Sabah , o adamın kaldığı otelden alınması gereken evraklarım vardı. Adamları göndermek yerine kendim gitmeyi tercih etmiştim. "

"Eee !"

Levent , kırmızı görmüş bir boğa gibi devamlı köpürüyor , en yakın dostunu öldürmemek için kendini zor tutuyordu.