Bu ne demek oluyordu? Ayaz'ın düşmanı mı yazmıştı bunu? Ne geçmişti ki aralarında? Sanki önemsenmemiş onun yerine Ayaz önemsenmiş ve intikam almak ister gibi bir nottu bu. Ama intikamı onun canını almaksa bu kadar basit olamazdı. Başka şeyler vardı. Kimsenin bilmediği sadece Ayaz ve onun arasında geçen. Acaba onun sevgilisini mi çalmıştı ya da başka bir şeyini...
Ben bunları düşünürken ambulans hastaneye vardı. Ayaz hala baygın yatıyordu. Daha bugün tanışmıştık ama onun ölmesini istemiyordum, hem de hiç. Eğer sakatlanırsa ona bakardım hatta. Allah korusun felç kalma ihtimali var dediler. Düşünsenize bi uyanıyorsunuz hareket edemiyor, yürüyemiyorsunuz. Ve bu başka birinin intikamı yüzünden oluyor. Yani kendiniz düşmüyor ya da araba yanlışlıkla çarpmıyor, bunu biri bilerek yapıyor.
Ayaz'ı hemen ambulanstan indirdiler ve koşarak hastaneye soktular. Ben Ayaz'ın yanından bir saniye bile ayrılmadım. Hâlâ kan kaybediyordu ve ölme ihtimali vardı. Ya da dediğim gibi felç kalma.
Hemen ameliyata aldılar. Ben de orada bekleme yerine oturdum ve beklemeye başladım. Beklerken sanki kötü bir şey olacakmış gibi hissettim. Ora öyle bir ortam ki çaresizler, bir umut ışığı bekleyenler, hatta sinir krizi geçirenler vardı.
Tam o sırada uzunca,hafif kilolu, sarı saçlı, renkli olduğunu sandığım gözlü ve en önemlisi Ayaz'a çok benzeyen bir kadın koşarak feryat içinde yanıma oturdu. Tam teselli edecektim ki "Ah Ayaz'ım, kim yaptı sana bunu!" dedi. O an anladım ki Ayaz'ın bir akrabası ya da annesiydi. Onu çok sevdiği her halinden belli. Benim annem ve babam ben küçükken bana bir şey almak için benim ısrarımla gittikleri markette rehin alınmış, vurulmuş ve ölmüşlerdi. O an dünyam karardı. Benim yüzümden ölmüşlerdi. Eğer ben ısrar etmesem ölmeyeceklerdi. Anne ve babamın ölü bedeninin yanında bilmem kaç saat bekledim. Morgda yüzlerine bakarak içimde ne varsa döktüm onlara. Belki binlerce kez özür diledim. Annem markete giderken sarılıp öpmek istemişti beni. Yanına gitmeye erindim ve öptürmedim. Keşke gitseydim yanına. Siz siz olun sevdiklerinizin kıymetini bilin. Onlar isteyince sevsinler sizi. Onlardan bıkmayın, onlara bağırmayın sonra benim gibi olursunuz. Neyse konumuzdan çok saptık. Ayaz'ın annesi sandığım kadını görünce kendi annem geldi işte aklıma. Ben o sevgiyi kaybedeli çok oldu...
"Merhabalar, Ayaz vurulunca yanında ben vardım. Kalbinin tam altından vuruldu ve Allah'ın izniyle bir şey olmayacak. Zaten doktora sordum bir saate çıkar ameliyattan dedi." Kadın önce bi duraksadı. Beni baştan aşşağı süzdükten sonra "Nerede vuruldu?" diye sordu. "Huzurevindeydik, birden silah sesi duyuldu. Hatta huzurevinden sevdigimiz bir amcamız da vuruldu. O su an iyiymiş hemşireden aldığımız habere göre ama inşallah Ayaz da iyi olacak." "Ben biliyorum kesin o Cavit'in işi bu. Ben dedim Ayaz'a dikkatli ol diye!" Kimdi bu Cavit. Yoksa o notu yazan mı? Yoksa Ayaz'ın canını almaya çalışan mı?
"Pardon haddimi aşmak istemiyorum ama kim bu Cavit?" Ben bunu sorunca kadın birden hiddetlendi " Sen gitmiycek misin?" Bana böyle karşılık verince öylece yüzüne bakakaldım. "Evladım sana diyorum,gitmeyecek misin?" " Şey isterseniz giderim fakat ben de Ayaz'ın durumunu merak ediyorum." "İstiyorum!"
Ben el mecbur gittim. Ama kadına o kadar sinirlendim ki anlatamam. Tamam sormamalıydım öyle bir şey ama merak ettim. Öyle bir tepki vermesi gerekmezdi. Neyse şu an aklıma takılan tek bir soru var "Kim bu Cavit?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuza dek🌠
Teen FictionAlara:Okulunda çok popüler bir kızdır ve herkes tarafından sevilir.Daha doğrusu sevildiğini sanar.Burçlara gereğinden fazla inanır ve burcunun herkes tarafından bilinmesini ister.Size bir tüyo "Kral" burcudur♡ Berkcan:Çok fazla mütevazidir.Akademik...