Thrive in Catastrophe

36 - Maya'nın Dönüşü

Sonunda Jean Wallace'ın baştan çıkarmasından kurtulabilmişti.

Casey, Xiao Yan'ın parmaklarını o kadar sıkmıştı ki, Jean biraz daha zorlasa kemiklerin sesini duyabilirdi.

"Asla seni baştan çıkarmasına yenik düşme. Kendini bağımlı hissetme, beni duydun mu? Asla!" Casey'nin sesi alışılmadık derecede gergindi.

"Biliyorum."

"Jean Wallace... Tipik bir hedonist. Kısa yaşam süresini, seni kendi bencil arzularını yerine getirmenin bir aracı haline getirdiğini görmek istemiyorum."

"Evet biliyorum."

"Onunla kim yatarsa yatsın, araştırma merkezinde kalmasına izin vermiyorum."

Çünkü Jean Wallace'a karşı sahip oldukları kişisel duygular, tarafsızlıklarını etkileyecektir.

"Biliyorum..." Xiao Yan'ın kaşları çattı ve sonunda söylendi. "Beni bırakabilir misin... Elim kırılacak!"

Ancak o zaman Casey tutuşunu gevşetti.

Casey şu an çok sinirliydi ve Xiao Yan onun bu halini biliyordu.

Aynı gün Xiao Yan, araştırma merkezinden ayrıldıktan sonra Mavi Lale'ye gitti. Jean Wallace gibi bir adam onu ​​avı olarak işaretlediyse, kaçmanın hiçbir şeyi çözmeyeceğini biliyordu. Casey'nin laboratuvarında kalması için, bu işi dışarıda halletmesi gerekiyordu.

Xiao Yan, Jean Wallace gibi güçlü gurur ve egoya sahip bir adamın, birisini ilişkiye zorlamayacağına inanıyordu. Eğer avı X virüsüne karşı durursa, Jean istediği başarı hissine ulaşamazdı. Bu yüzden Xiao Yan'ın yapması gereken, duruşunu sağlam ve belirgin hale getirmekti.

Mavi Lale, Charles şehrinin sadece içeri girmek için bile para basmak zorunda olduğunuz en lüks barıydı.

Casey'nin söylediği kesinlikle doğruydu. Jean Wallace tipik bir hedonistti.

Xiao Yan, bar girişine yaklaştığı anda durduruldu. Kıyafetlerine bakan güvenlik, bu müşterinin içeriye giremeyeceğini hemen çözmüştü.

"Üzgünüm efendim, içeri giremezsiniz."

"Jean Wallace'ı arıyorum ancak içeri girmeme izin verilmiyorsa, lütfen ona geldiğimi söyleyin."

Xiao Yan ayrılmak üzereydi ki, güvenlik hemen özür diledi. "Çok özür dilerim, Yarbay Wallace'ın arkadaşı olduğunuzu bilmiyordum. Lütfen içeri girin."

"İçeri girmeden önce, Jean Wallace'la olan ilişkimi netleştirmen gerekmez mi?"

"Yarbay Wallace, Mavi Lale'ye girmek için adını kim söylerse söylesin, faturanın kendisine ait olacağını söyledi."

Xiao Yan sessiz kaldı. Jean Wallace nasıl şehvetli bir hayat yaşıyordu?

Bar loştu, arka planda şehvetli bir müzik çalıyordu. Çiftler halinde birbirine yakın oturan, elinde bir bardak alkol ile birbirine fısıldayan sadece birkaç müşteri vardı.

Loş ışık altında Jean'ın yüz hatları giderek daha net görünüyordu. Bir kolunu, genç bir adamın belinin etrafına dolamış, elindeki margaritanın tadını çıkarırken, diğer kolu sarı saçlı bir güzelliğin omzuna gevşek bir şekilde dökülüyordu.

Xian Yan içini çekti. Bu adam beni buraya, trompet çalayım diye mi çağırdı?

Jean, Xiao Yan'ı gözlerinin köşesinden yakaladı ve gülümsedi. Hafifçe ona doğru eğildi ve Xiao Yan'la alay ederek "Hey, gelmişsin." dedi.