Yorum yapıp, beğenmeyi unutmayın. İyi okumalar.
• • •
Elimdeki kalemi masaya bırakıp kafamı kaldırdım. 'Bu mecliste kimler oluyor şimdi?' karşımda sırayla dizilen ekibe çevirdim gözlerimi. Hepsinin kafaları karışıktı belliydi ama benimki daha karışıktı.
'Şimdiye kadar bir infazdan sonra kurulan meclise tanıklık etmedim lakin babamdan dolayı biliyorum leydiler ve Lordlar, kontlar ve kontesler birkaç da üst mertebe komutanlardan oluşan ekip. Bizim işimiz daha çok kesip biçmek kısacası.'
İçeriye gelen güneş ışıklarıyla gözlerimi ufaladım. 'Lena hakkında bilginiz var mı? Arkadaşlarımı kontrol ettiniz mi?' Hepsi birbirine bakınca göz devirip bacaklarımı masadan indirdim.
'Chirs, çaktırmadan Elena'yı kenara çekip akşam sarayın bahçesine girmesini sağla. Müdireyle konuşurum.'
Koltuktan kalkıp odadan çıkarken arkasından baktım. Umarım geçen sefer gibi saçmalıkla gelmez. Düşünsene, Elena'yı beklerken tüm ekip karşında duruyor. İç çekmemle parmak şıklatma sesi yankılandı. 'Niye iç çektin arkasından.' Aslında ne düşündüğümü biliyordu da gülüyordu.
'Gülme İvan. Umarım tüm ekip gelmezler.' Hatırlamış gibi gülmeye başladıklarında gülümseyerek geriye yaslandım. Villaya döneceğimiz zaman kesinlikle o kadına uğrayacağım. Prensese orta parmak kaldırmanın nasıl eğlenceli aktivite olduğunu öğrenmiş olur belki de.
'Yalnız dersine gelen profesör de çok güzelmiş.' Höst dostum. Kaşlarımı çatmamla gözüme irice baktım. Gözlerim anında Jane'e giderken çatık kaşlarıyla yandan ona baktığını görünce sinsice sırıtıp bacak bacak üstüne attım. Demek oyun istiyorsun kardeşim, oynayalım bakalım.
'Neden, çok mu güzeldi hocam? Diyorsan seninle bir gün merkeze geçelim. Belki hoşlanacağın biriyle karşılaşırız?'
Kaşlarını kaldırarak gülümsedi. 'Harika fikirmiş! Kısa zamanda yapalım.' Sen ne çakal adamsın... 'Prensesi yalnız bırakacağımızı sanmıyorum. Size eşlik edeceğim.' Sinirli sesiyle bize bakmadan önce göz kırptım. Kızımız sinirlendi mi bana mı öyle geldi? İvan ve Jane. Yakışıyorlar da. Ya sevgili olurlarsa bunlar gerçekten? Yanımda sarılmalar falan. Ah tanrım, cıvık ilişkiler istemiyorum şuan çevremde. Sonuçları iyi gitmeyenler de var. 'Ben acıktım. Siz?'
Onaylı mırıltılarla sandalyeden kalktım. 'Canım hamburger çekiyor. Beni mutfağa götürün hadi. Orada yiyelim.' Kapıyı açıp onlara tuttum. Ayağa kalkıp koşar adımlarla geldiler.
'Unutma mutfak eksi birinci katta. Komple çalışanlara ayrılı. Dinlenme odaları, buzdolapları, soğuk odalar gibi bölümler var.'
Vay. Tabi soğutma odaları olmazsa nasıl koca sarayın malzemelerini uzun süre tutacaklar. Merdivenlerden inerken tablolar iyice gözüme batmaya başladı. Neden bu kadar çoklar ve ya çoğaldılar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEKİ GÖLGE - [DEK-2]
Fantasía|𝔇ö𝔯𝔱 𝔈𝔩𝔢𝔪𝔢𝔫𝔱 𝔎𝔯𝔞𝔩𝔩ığı 𝔖𝔢𝔯𝔦𝔰𝔦 2.Kitap| İkinci kitap kaldığı macera ile devam ediyor... Krallığına dönüşünden sonra her şeyi yoluna oturmaya uğraşan Prenses, Kral Tut ile olan ilk düellosunda kaybetmiştir. Kral Tut'un ona karşı...