Çikolatalı Süt | Yarı Texting

1.4

Sezen

"Kayra çıkar şu kafandakini. Soygun yapmaya gitmiyoruz farkındaysan!"

"Niye baştan söylemiyorsunuz o zaman! Ben bu çorabı bulana kadar ne acılar çektim, sizin haberiniz var mı?" dedi Kayra kafasındaki çorabı çıkarırken.

Kayra cidden gerizekalı.

"Biz baştan söylemiştik ama sen dinlememişsin." dedi Pelin Kayra'ya göz devirirken.

İkisi tartışırken bizde Meriç'le şirkete nasıl gireceğimizi düşünüyorduk. Her ne kadar planı fena olmasada bu ayrıntıyı düşünmemiş olması bizim açımızdan kötü olmuştu.

"Galiba içeri nasıl gireceğimizi buldum." dedi Meriç ve elimi tutup beni sürüklemeye başladı.

Ben henüz ne olduğunu anlamamışken Meriç çoktan karşımızdaki adamla konuşmaya başlamıştı.

"Kargo kime acaba? Bende bir kargo bekliyordum da."

Kargocu bizi göz ucuyla süzdükten sonra gözü elindeki kağıtlara döndü.

"Ceyhun Kılıç?" dedi kargocu şüpheyle.

"Ah,evet kargo bana gelmiş." dedi Meriç oldukça soğukkanlı bir şekilde.

Bense şaşkınlıkla onları izliyordum. Meriç'in böyle iyi bir oyuncu olduğunu bilmiyordum.

Sen Meriç hakkında ne biliyorsun ki?

İç sesime göz devirmemek için kendimi tutmaya çalışırken kargocu emin olmak istercesine bize bakıyordu.

En sonunda Meriç'in kararlı bakışlarına yenilip elindeki kağıdı Meriç'e uzattı.

"Şuraya imza atmanız gerekiyor." dedi kargocu ve elindeki kalemi Meriç'e uzattı.

Meriç kargocunun gösterdiği yeri imzalayıp kargoyu aldıktan sonra bana döndü.

"Kadriye, sevgilim aslında bu senin için." dedi elindeki paketi göstererek.

Kadriye ne alakaydı be?

Şuan Kadriye'ye takılmanın zamanı mı sence?

Meriç gözüyle bir şeyler anlatır gibi olunca etrafa bakındım. Arabaya binmek üzere olan kargocu hâlâ şüpheli gözlerle bize bakıyordu.

"Ay Ceyhun çok heyecanlandım şimdi." dedim kollarımı Meriç'in boynuna dolarken. Adamın inanması için yapmıştım bunu.

Adam arabaya binip uzaklaştığında Meriç'ten uzaklaştım.

Bu iş cidden zor olacaktı.

☆☆

Kargocular bazen Tc soruyorlar, bazense hiçbir şey istemiyorlar.

Her neyse öyle işte.