Selamlar ve selamlar.
Bu bölüm yorumları coşturmaya ne dersiniz?
Sınır 6 oy 30 yorum
İyi okumalar!
⬇️
Pelin
Sabahın köründe buluşmak berbat bir fikirdi ama bir kere sözleşmiştik işte. Ayrıca işin ucunda çilekli pasta varsa saatin erken olması beni çok fazla etkilemiyordu. Yine de saat erkendi ama.
Sezen'le çekirdek kola eşliğinde dedikodu yapmak için sıcak yatağımdan kalkıp yollara düşmüştüm ama ondan önce Meriç'e uğramalıydım. Sezen'i her yerden engellediği için mecburen iş başa düşmüştü. Hanımefendinin Meriç'e söylemek istediği şeyleri yazmıştım. Herhalde kağıdı kapıya bırakıp kaçardım, bilemiyorum.
Meriç'in evine geldiğimde geldiğimde her zaman yaptığım gibi en üstte yaşayan kadının ziline basıp iyice kapıya yaklaştım. Pencereden falan bakıp beni görmesini istemezdim sonuçta. Gerçi bakmıyordu ama önlem almak önemliydi. Kapı gürültüyle açıldığında gülümsedim. Daha önce de bu taktiği kullanmıştım ve her zaman olduğu gibi kim olduğumu sormadan kapıyı açmıştı.
Asansöre binmem ve yukarı çıkmam arasındaki saniyelerde düşündüğüm tek şey bu işi yakalanmadan bitirmekti. Nihayet Meriç'in dairesinin önüne geldiğimde kapıya biraz yaklaştığımda evde olup olmadıklarını anlamaya çalışıyordum. Sanırım evde değillerdi. Elimde sıkıca tuttuğum notu hızla kapının arasına sıkıştırdım. Bir an önce buradan uzaklaşmak için arkamı döndüğümde çarptığım bedenle dengemi kaybetti.
Son anda bileğimi tutan elle düşmekten kurtulmuştum ama bileğim bir hayli acımıştı. Korkuyla çarptığım kişiye baktığımda gördüğüm kişinin Meriç olmayışıyla tuttuğum nefesimi verdim.
"Sapık falan mısın?" Duyduğum şeyle telaşla başımı hayır anlamında salladım. Bir tek sapıklığım eksikti zaten.
"Hayır. Arkadaşıma bir not bıraktım sadece. Bak cidden sapık değilim."
"Ablamın ziline basan sen misin?" Şimdi bitmiştim işte.
"Benim ama kötü bir niyetim yoktu. Arkadaşım başka bir arkadaşımı her yerden engellemiş. Beni not bırakmam için zorladı. Gizlice yapmam gerekince ablanın ziline bastım. İnanmıyorsan notu okuyabilirsin." dedim büyük bir telaşla. Bir işi de elime yüzüme bulaştırmasam ölürdüm çünkü.
"Oh be, içim rahatladı. Bir an ablama sapık dadandı diye düşündüm." Ona sinirle baktığımda cidden rahatlamış görünüyordu. Beni de korkutmuştu.
O kapının önünde dikilirken koşarak merdivenlerden inmeye başladım. Neyse ki arkamdan gelmiyordu. Binadan çıktığımda koşmayı bırakıp soluklandım. Aklıma gelen şeyle saatime baktığımda gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Geç kalıyordum!
***
Parkın görüş açıma girmesiyle koymayı bırakıp soluklandım. Geç kalmaktan nefret ederdim. O yüzden parka kadar tabana kuvvet koşmuştum. Biraz dinlendiğimi hissettiğimde parka doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.
Birkaç dakika sonra parkın kapısında girdiğimde beni tanıyan birkaç çocuk el sallamışlardı. Fazla dikkatlerini çekmemiş olacağım ki sonrasında direkt oyunlarına geri döndüler. Gözlerim Sezen'i ararken onu bir bankta otururken gördüm. Yanına gidip banka kendimi bıraktım.
"Sen koşarak mı geldin yine Pelin? Nefes nefesesin?"
"Geç kalmayayım diye." dedim çocuk gibi. Sezen sürekli bunu yaptığım için bana kızardı.
"Bu arada Meriç'e notu bıraktım ve başıma neler geldi, tahmin bile edemezsin." dedim Sezen'in elindeki çekirdek paketine uzanırken.
"O zaman anlat da öğreneyim."
Ona anlatmak için az önce yaşadığım şeyleri tekrar gözümün önüne getirdim. Cidden garip şeyler olmuştu.
⬇️
Güncel bilgi, bölüm sonu yazamıyorum bazen.
Ay neyse neyse.
Bol bol yorum yapınız efenim. Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum.
Sınır 6 oy 30 yorum.
İnstagram: sarkilarvehisler
Öptüm.
Bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çikolatalı Süt | Yarı Texting
De TodoBela: Sen benim çikolatalı sütümü yere düşürerek belaya bulaştın. Bela: Artık kurtuluşun yok. Bela: Hadi eyv. Kapak Tasarımı: _moonnlightt_