Çikolatalı Süt | Yarı Texting

2.9

Selam, n'aber?

Yorum yapınız efenim.

Yorum önemli.

Baya önemli.

Neyse.

Keyifli okumalar.

⬇️

Hebele Hübele

Sezen: Siz ne hain insanlarsınız.

Sezen: Pü size.

Sezen: Hani buluşacaktık?

Sezen: Meriç'le mal gibi kaldık.

Pelin: Nasıl ya?

Melisa: Bir şey yapmadınız mı?

Ümit: Öylece oturdunuz mu?

Meriç: Buz pateni yapmaya gittik.

Sezen: De mevzu bu değil.

Meriç: Siz niye gelmediniz?

Kayra: Ay nasıl da birbirlerini tamamlıyorlar.

Sezen: Kayra!

Melisa: Gelemedik işte.

Melisa: Şey oldu.

Melisa: Ya gelemedik işte.

Melisa: Ne sorguluyorsunuz be?

Sezen: Kes sesini Melisa.

Melisa: Bağırma lan bana.

Meriç: Aramızdaki şeye karışmanızı istemiyoruz millet.

Sezen: Biz kendimiz halledebiliriz.

Pelin: Tamam ben!

Ümit: Pişt millet.

Ümit: Teyzem Beril'i bana bıraktı.

Ümit: Akşama ancak gelir.

Ümit: Gelsenize buraya.

Sezen: En son seferkinden sonra sana olan güvenim ciddi anlamda sarıldı.

Sezen: Ama Beril'i özledim.

Meriç: Bende özledim Beril'i.

Ümit: Geliyorsunuz o zaman?

Sezen: Aynen.

Pelin: Geliyorum ben.

Meriç: Bende.

Melisa: Ben zaten geliyorum.

Kayra: Geliyormuşuz.

***

Kayra

"Lan açsana şu kapıyı Ümit. Ümit!"

Bahçe kapısından geçmeye çalışan köpekle tekrar bağırdım.

"Ümit ne olur aç şu kapıyı. Lan yiyecek bu köpek beni. Sende git be, korkuyorum."

Köpek daha çok havlamaya başlayınca birkaç kere daha zile bastım.

"Ümit arkadaş dedim bağrıma bastım. Duymuyor musun şu zili? Ölüyorum."

Sonunda çelik kapı gürültüyle açıldığında koşarak binaya girdim. Az kalsın o köpeğe yem olacaktım. 

Yedinci kata çıktığımda açık kapıyı görünce Ümit'e bir küfür savurdum.

"Beni neden karşıla-" Elinde oyuncağıyla mutfaktan çıkan Beril'le gülümsedim. "Beril ne haber kız?" 

"İyidir Kayracım. Sen ne haber?" 

"İyidir benden de. Gel bakalım sen omzuma." Beril gülümseyerek kollarını bana doğru uzattığında onu alıp omzuma koydum. Beril'i düşmemesi için sıkı sıkı tutuyordum. O da kollarını boğazıma sarmıştı. Lan boğuluyorum ya.

"Ümit neredesiniz?" diye bağırdım. 

"Oturma odasındayız." diye bağırdı. Beril'i düşürmemek için yavaş adımlarla oturma odasına girdiğimde herkes bize dönmüştü. Sanırım biraz geç kalmıştım.

"İnsan bir karşılar beni. Kapıyı açıp salona geçmek nedir?" dedim şakaya vurarak. Bu sırada Beril'i omzumdan indirmiştim.

"Beklemeye üşendim." dedi Sezen omuz silkerek.

Ona göz devirip boş bulduğum koltuğa kuruldum.

***

"Bak şimdi siz Ankara'yı gezmek istiyorsun. Orada olmak için bilet alman gerekiyor. Ne bileti olabilir?" Tabu oynuyorduk ve kazanmak için son bir kelime anlatmam gerekiyordu.

"Uçak." diye bağırdı Pelin.

"Değil."

"Otobüs." diye bağırdı bu sefer Melisa.

"Hayır. Bakın Yaprak Dökümü'nde aile İstanbul'a ne ile geldiler.

"Tren."

"Evet. Peki trene nereden bindiler?"

"İstasyon." diye bağırdı ikisi aynı anda.

"İşte bu."

Biz sevinirken diğerleri yemekleri ısmarlayacakları için homurdanıyordu.

"Yalnız Beril'in uykusu baya ağırmış. O kadar bağırdığımız halde hâlâ uyuyor." dedim yere uzanırken. Yorulmuştum ve yer oldukça rahattı.

"Sabah beşte kalktığı içindir. Sabahın köründe uyanmayı nasıl beceriyorsa." diye söylendi Ümit.

"Hamburgerleri sipariş ettik." dedi Meriç. Beleş  yemek en sevdiğimdi. Ortamda sessizlik olduğunda koltuktan aldığım kırlenti telefonuyla uğraşan Pelin'e fırlattım.

"Kız sen kimle mesajlaşıyorsun bakayım?" 

Kaşlarını çatıp az önce ona fırlattığım kırlenti kafama attı.

"Eymen mesaj atmış ona bakıyordum." dedi omuz silkerek.

"Bu aralar ağzından düşürmüyorsun şu Eymen'i." dedi Melisa.

"Muhabbeti sarıyor." dedi Pelin ve tekrar omuz silkti.

"Sanırım senden hoşlanıyor. Numaranı isterken o tarz bir şeyler gevelemişti." 

"Lan tek sap ben mi kaldım? Ah Eda, yaktın beni kızım." dedim gülerek.

"Sevgili olan sadece Melisa ve Ümit. Abartma lütfen.

Onlara dil çıkarıp tekrar yere uzandım. Burası cidden rahattı.

"Bence artık Eda'dan vazgeçmelisin. O kızın burnu havada resmen." dedi Sezen.

"Neden böyle söyledin ki şimdi, bir şey mi oldu?" dedi. Kaşlarımı çattığımı fark edince yüzümü normal haline getirdim. Yaşlanmadan çizgilerim çıkacaktı yahu.

"Sadece o kızı sevmiyorum işte." dedi Sezen Melisa'ya bakarak. İkisi de tedirgin gibiydi.

"Denerim." dedim fazla üstelemeyerek. Yine de Sezen'in bir anda böyle bir şey söylemiş olması garipti. Fazla garipti.

⬇️

Taslaktaki kurguları yayımlamak istiyorum ama önce ÇS'yi halletmem gerek.

Neyse.

Ama yorum yapın.

Hikayeyi beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşınızı/arkadaşlarınızı etiketler misiniz?

İnstagram: sarkilarvehisler

Öptüm.

Bb.