3.4

94 11 33
                                    

Medya, oy verip yorum yapanlara bakışım.

Şarkılar genelde bölümle alakalı olmuyor ama idare edeceğiz artık.

Bu bölümü çok sevdim.

Neyse efenim.

Birde ithaf isteyenler bu satıra yazabilir.  

Keyifli okumalar.

⬇️

Sezen

Hep birlikte bitkin bir şekilde kantinde oturuyorduk. Bugün üç sınava girmiştik. Matematik sınavı son sınavdı ve pek iyi geçtiği söylenemezdi. Her ne kadar Pelin ve Ümit'in sınavı bize göre iyi geçmiş olsa da onların da edebiyat sınavları iyi geçmemişti. Yarın dönemin ve aynı zamanda senenin son sınavlarına girecektik. Yaz tatiline yaklaşık bir ay kalmıştı. Önümüzde sınav senesi vardı ve ben kendimi hiç hazır hissetmiyordum.

"Edebiyat hocası sözlülere yüksek verir, değil mi?" diye sordu Pelin. 

"Yüksek vermezse kalacağım sanırım." dedi Ümit sızlanarak. 

"Verir merak etmeyin. Hem o kadar düşük almazsın, korkma." dedim onu rahatlatmak için. Edebiyat hocası biraz garip bir kadındı fakat not konusunda aranan öğretmenlerden biriydi. 

"Bozmayın  moralinizi. Son üç sınav kaldı. Hem çoğu sınavınız iyi geçti. Kötü geçen birkaç sınavın sizi üzmesine izin vermeyin." dedi Meriç. Bazen cidden babam gibi konuşuyordu.

"Ay evet, canlanın biraz canım. Kalkın hadi bir erik dalı oynayalım." dedi Kayra ve ayağa kalktı. Çok hızlı kalktığından oturduğu sandalyeyi devirmişti. Kantindeki diğer öğrenciler birkaç saniye Kayra'ya bakmış sonra herkes tekrar kendi işine dönmüştü. Artık herkes Kayra'ya alışmıştı.

"Kayra otur oturduğun yerde. Kantinin ortasında erik dalı oynayamazsın." dedi Pelin Kayra'yı otururken. Pelin birkaç gündür durgundu. Ne olduğunu anlatmamıştı ama Eymen'le ilgili olduğunu tahmin edebiliyordum. Eymen'le tanışmadığım için ne olduğunu soramıyordum. Gerçi Meriç onunla tanışıyordu, belki konuşabilirdi.

"Meriç biraz konuşabilir miyiz?" Meriç hiç sorgulamadan masadan kalktığında birlikte kantinden çıktık. Bahçede boş bulduğumuz ilk banka oturduğumuzda konuşmamı beklercesine bana baktı.

"Pelin birkaç gündür fazla durgun görünüyor. Sanırım Eymen'le aralarında bir şey oldu. Eymen'le konuşman mümkün mü? Pelin'e sordum bir kaç kere ama anlatmadı. Belki Eymen'le konuşursan yapabilecek bir şey buluruz." dedi bir solukta. Kayra'nın birazdan buraya damlayacağına emindim.

"Konuşurum da ben aslında başka bir şey konuşuruz sanmıştım. Bence artık sevgili olmalıyız. Hem annen evde kalmayacağını öğrenirse çok sevinir bence." dedi Meriç. Kayra'yla arkadaş olmanın yan etkileriydi bunlar.

"Aslına bakarsan Meriç, emin değilim." dedim. Ne demeye çalıştığımı anlamamış olacak ki kaşlarını çattı. "Yani kendi hislerimden emin değilim." dedim ve devam ettim. "Senden hoşlanıyorum fakat bu geçici bir şey olabilir. Kendi duygularından emin olmadan senin duygularını harcamak istemiyorum."

Anlamış gibi başını salladığında tedirgin olmuştum. Beni yanlış anlamıyordu, değil mi?

"Yanlış anlamanı istemiyorum Meriç. Benim için çok değerlisin. Sadece yanlış bir şey yapıp seni üzmekten korkuyorum. Hem evde kalırsam evleniriz, senden iyisini mi bulacağım?" dedim. Kayra'nın yan etkileri işte.

Söylediğim şey ile gülümsedi. Aniden bana sarıldığında ne yapacağım bilemedim. Birkaç sonra sarılmak aklıma geldiğinde kollarımı ona doladım. 

"Bu gözler bunları da mı görecekti?" diye bağıran kişi Kayra'ydı. Buraya damlayacağını söylemiştim.

***

Kayra

Sezen ve Meriç'i basmamın üstünden birkaç dakika geçmişti. Meriç beni biraz kovalamış, yorulunca ise arkamdan tehditler savurmuştu. Hem en sevdiğim arkadaşımı ahtapot gibi sarıyordu hem de bana kızıyordu. Çok fazla koştuğumdan arka bahçedeki duvarın dibine çökmüş soluklanıyordum. Beni yakalayacağını sanmıştı herhalde. Nefesimi düzene soktuğumda ayağa kalkıp üstümü silkeledim. Arka bahçe genelde sakin olurdu fakat bugün normalden çok daha fazla öğrenci vardı. Tam bahçeden ayrılacaktım ki görüş alanıma Eda girdi. Şuan onunla yüz yüze gelmek isteyeceğim en son şey bile değildi. Hızlı adımlarla uzaklaşacakken adımı seslenmesiyle durdum. 

"Kayra, biraz konuşalım mı?" diye sordu. Sesi oldukça kısıktı. Ne yapmaya çalışıyordu bu kız?

"Ne söyleyeceksen çabuk söyle. Sana ayıracak vaktim yok. Sırf ne saçmalayacaksın merak ediyorum diye dinleyeceğim seni." dedim ve ellerimi cebime soktum. Aşırı havalı durduğuma emindim.

"O kızlar sana ne söylediler bilmiyorum ama her şey yalan. Hem ben seni seviyorum Kayra." dedi. Yalan söylemek konusunda berbattı.

"Oysaki kızlar bana senin beni sevdiğini, kıskandıkları için kavga ettiğinizi söyledi." dediğimde suratındaki ifadeyi keyifle izledim. 

"Ben, ben anlamıyorum nasıl olur?" 

"Aptal değilim Eda. Emre senin gerçek yüzünü erken fark etmiş. Saf kız rolü sana yakışmıyor. Aptal olma." dedim. Sinirlendiğini anlayabiliyordum. Yanında ayrılmadan önce son kez ona doğru yaklaştım.

"Kahkahalarımızı duyuyor musun Eda? Arkandan çok gülüyoruz."

⬇️

İtiraf ediyorum, Meriç'e aşık olduğum için Sezen'le sevgili yapmıyorum .d

Bir sonraki pazar günü görüşürüz.

Hikayeyi beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşınızı etiketler misiniz? Hikayeyi paylaşarak büyümesi için destek olabilirsiniz.

İnstagram: sarkilarvehisler

Öptüm.

Bb.


Çikolatalı Süt | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin