Medyada Meriç var. Ah benim yakışıklı oğluşum.
İyi okumalar efenim.
⬇️
Sezen
Ümit sabahtan beri Melisa'yla barışmak için uğraşıyordu. Pelin kendini Melisa'nın akıl hocası ilan etmişti ve Melisa'nın Ümit'i süründürmesi için elinden geleni yapıyordu. En son "Melisa saçmalama makyajın bozulacak." dediğinden beri Pelin'den uzak duruyordum.
Kayra bize yemek ısmarlaması için Ümit'in peşinde dolanıyordu. Meriç ise benim gibi bir köşede olup biteni izliyordu. Dün onu engellemiştim ve benden hoşlandığını öğrendiğim için aramıza biraz daha mesafe koymuştum. Benim bildiğimi bilmiyordu ve ben bu konuda vicdan azabı çekiyordum. Yani çok az.
"Bak Ümit bizi öyle pahalı yerlere götürüp kuş kadar yemeği koyma önümüze. Lahmacun, döner, kebap sonra içli köfte. Böyle şeyler ısmarla yani." dedi Kayra. Bunu sekizinci kez söylemişti sanırım.
"Melisa'yla barışalım ısmarlayacağım dedim ya kardeşim. Söz verdim ya kardeşim. Artık çeneni kapatsan mı kardeşim?"
"O zaman ben gideyim de Melisa'ya seni affetmesi için baskı kurayım."
"Uzak dur lan sevgilimden!"
"Eski sevgilin Ümit. Ben hâlâ seni affetmedim farkındaysan." dedi Melisa. Ümit buna bozulmuştu. Pelin ise Melisa'yı tebrik etmekle meşguldü.
Zilin çalmasıyla Pelin kendi sınıfına giderken bizim sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.
Ders matematikti ve muhtemelen bu dersten çıkışımız olmayacaktı.***
Genelde her matematik dersinden sonra sınıfın bir kısmı olarak oturup boş boş etrafı izlerdik. Matematikçi deli kadının tekiydi ve kafamızı ders boyunca yıkıyordu. Matematik dersini blok yapmak nedir ya? En son Kayra'nın dersin ortasında bağırarak sınıftan çıktığını hatırlıyorum.
"Sezen biraz konuşabilir miyiz?"
Sesin sahibi D sınıfından Orhan'dı. Pelin'le aynı sınıftalar ve kendisinden pek hoşlanmam. Ayıptır söylemesi şerefsizin teki. Bir aralar benden hoşlandığını iddia ediyordu. Reddetmeme rağmen beni rahatsız etmeye devam edince Kayra ben halledeceğim demişti. Uzun süredir beni rahatsız etmiyordu.
"Konuşalım."
"Ama özel bir mesele, burada konuşmasak?"
"Pekala."
Sıramdan kalkıp Orhan'ın peşine takıldım. Muhtemelen yine senden hoşlanıyorum tarzı şeyler söyleyecekti. Normalde kimsenin duygularını incitmek istemezdim fakat Orhan birkaç kez sevgilisini aldatmış üstelik bundan da hiç utanmamış biriydi. Arka bahçeye geldiğimizde etraftaki birkaç kişinin olması içimi rahatlatmıştı.
"Meriç'e anonim olarak yazdığını biliyorum."
Duyduğum şeyle neye uğradığımı şaşırmıştım. Nasıl, nereden öğrenmişti?
"Pelin'le konuşurken duydum. Böyle şeyleri daha gizli konuşmalısınız. Hem ne demişler, yerin kulağı var." dedi Orhan.
"Ne istiyorsun benden?" dedim bıkkınca.
"Sevgilim ol."
"Böyle bir şey mümkün değil."
"Yani sen şimdi bana diyorsun ki git her şeyi anlat."
"Kime ne anlatacakmışsın Orhan?"
Meriç'in sesini duyduğum an direkt Meriç'e döndüm. Sanırım boku yemiştim.
"Ben aslında size kendim söyleyecektim ama madem bir şeyler duydun..."
Orhan'ın elini tuttum ve devam ettim.
"Biz sevgiliyiz."
⬇️
Yine sınır geçilmeden atılan bir bölüm ama bu son he. Bölüm yazınca yayımlamak istiyorum ama artık sınır geçilmeden yeni bölüm gelmeyecek.
Şuraya bir arkadaşınızı etiketler misiniz?
Bu arada sınır 5 oy 15 yorum.
İnstagram Hesabım: sarkilarvehisler
Takip ediniz efenim. Sohbet etmek isteyenler de buyursun gelsin.
He birde ÇS artık bin okunmayı geçti. İngilizce teşekkür konuşması yapmayı çok isterdim ama İngilizce'm yetmiyor. Tşk.
Neyse.
Öptüm.
Bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çikolatalı Süt | Yarı Texting
AléatoireBela: Sen benim çikolatalı sütümü yere düşürerek belaya bulaştın. Bela: Artık kurtuluşun yok. Bela: Hadi eyv. Kapak Tasarımı: _moonnlightt_