𝗼𝗵 𝗱𝗮𝗱𝗱𝘆!/ 𝘅𝗶𝗮𝗼𝗱𝗲𝗿𝘆

4𝘞𝘪𝘵𝘩 𝘵𝘩𝘦 𝘥𝘦𝘷𝘪𝘭 𝘰𝘯 𝘮𝘺 𝘧𝘶𝘤𝘬𝘪𝘯𝘨 𝘴𝘩𝘰𝘶𝘭𝘥𝘦𝘳

Hendery tüm gün stresli bir şekilde buluşma vaktini beklemiş. İnsanlarla göz teması kurmaktan çekinmiş ve paranoyakça davranmaya başlamıştı.

Her an birisi sırrını öğrendiğini söyleyip, kendisini aşağılar diye korkuyor ve çok etrafta dolaşmamaya özen gösteriyordu.

Eğer o Xiaojun denen çocukla karşılaşırsa işlerin iyiye gitmeyeceğinin farkındaydı. En yakın arkadaşı Lucas bile bugün ondaki garip havayı sezmişti.

-Hey Hen. Sorun ne, sabahtan beri insanlardan kaçıyorsun?

-Yukhei. Sorun yok sadece şu sıralar fazla korkağım.

Yukhei arkadaşının önceden de insanlara karşı ürkek olduğunu biliyordu ama şu andaki hali bambaşka bir şeydi. Onun bu haline üzülüyor ve yardım etmek istiyordu ama küçük olan yardım gerekmediğini sert bir dille söylemişti.

-Çıkışta bir şeyler yapmaya ne dersin? Sinemaya veya bir kafeye gidebiliriz, uzun zamandır takılmıyorduk.

-Üzgünüm Yukhei. Hemen eve gitmem gerekli anne babamı biliyorsun. Ama yarın olabilir sanırım, izin alırsam.

-Bebek misin sen ya? Senin şu ailen ve katı kuralları beni delirtecek, sen nasıl dayanıyorsun anlamış değilim.

-Bunca yıldan sonra alıştım artık. Boşver yarın buluşuruz.

İkili bu konuşmalarının ardından içeri giren Fizik öğretmenleri ile dersi dinlemeye başlamıştı. Bu son dersleriydi ve Hendery ne yapacağını bilemiyordu. Dersin bitmesi ile hazırlanan ikili okulun kapısında birbirlerine el sallayarak ayrılmış ve Hendery bir süre eve gidiyormuş gibi davranmak zorunda kalmıştı.

Kafeye giren Hendery kafasını kaldırmış ve gözleri sadece profilini gördüğü çocuğu aramaya başlamıştı. Gözleri aradığı bedeni bulamayınca erken geldiğini anlamış ve cam kenarından uzakta bir masaya oturmuş, beklemeye başlamıştı.

Xiaojun kafenin önünde bir kaç saniye duraklamış tanıdığı ve sekiz aydır peşinde olduğu çocuğun gelip gelmediğini düşünüyor ve heyecanlanıyordu. Hendery'e bunca zamandır ulaşmanın onca yolunu denemiş ama küçük olan insanlardan kaçıp sadece dev çocukla takıldığı için hiç şansı olmamıştı. İçeriye adım attı ve daha kapıyı kapatmadan duvar dibinde oturan pembe hoodie'li çocuk ile karşılaştı. Ona doğru adımladı ve karşısındaki sandalyeyi çekerek küçükle göz göze geldi.

Hendery karşısındaki sandalyenin çekilmesi ile telefondan yüzünü kaldırmış ve üst sınıflardan Xiao Dejun ile göz göze gelmiş, ağzından seslice bir küfür kaçırmıştı.