İkili soyunma odasındaki ateşli dakikalarından sonra temizlenerek giyinmişler ve Xiaojun küçük olanın bu şekilde derse girmesine izin vermeyerek onu kendi evine götürmüştü. Hendery ile nazik bir şekilde ilgilenmiş, kucağına aldığı bedeni koltuğa yatırarak üzerini battaniye ile örtmüştü ki Hendery çok çabuk hastalanan bir çocuktu.-Aç mısın bebeğim?
-Ben ımm birazcık acıktım sevgilim.
-Soslu makarna yapacağım, beni burada bekle tamam mı?
-Tamam.
Xiaojun küçük olanın bu sevimli haline gülerek mutfağa girmiş, en iyi yaptığı yemeği- soslu makarna- yapmaya başlamıştı. Hendery oturduğu koltukta sıkıldığını hissediyor bir an önce Xiaojun'un yanında olmak istiyordu. Yan cebindeki telefonunu çıkarmış ve Yukhei'ye mesaj atmaya karar vermişti.
———————————————————————————
Henddarry💘: Yukhei, napıyorsun?
Lulu💜: Hendery, nerdesin?
Henddarry💘: Şey ıh Xiaojun'layım.
Lulu💜: Napıyorsun orada aptal.
Ailenin okulda olmadığından haberi
olursa ne yapacaksın?Henddarry💘: Bilmiyorum ama bir takım şeyler oldu ve mecburen okuldan ayrılmak zorunda kaldım.
Hem okul çıkışında doğrudan eve gideceğim bak.Lulu💜: Peki peki.
Hoca geldi, sana sonra yazarım bebeğim.
Kendine dikkat et o ırz düşmanından uzak dur.Henddarry💘: Tanrım Yukhei, tamam.
Lulu 💜çevrimdışı
Henddarry💘 çevrimdışı
—————————————————————————
Xiaojun, hazırladığı sofra ile gurur duyuyordu ve bir an önce bunu küçüğe göstermek için sabırsızlanıyordu çünkü hadi ama Xiao Dejun hayatında ilk defa bu kadar iyi sofra hazırlamıştı.salona geri dönüp hendery'e yemeğin hazır olduğunu söyleyecekti ki karşılaştığı sevimli manzara öylece küçük olanın başında dikilmesine sebep oldu.
Hendery bir melek kadar güzel, masum bir şekilde uyuyordu ki Xiaojun bu görüntü karşısında kalbinin teklediğine emindi. Ayak ucuna oturduğu bedeni bir süre inceledi, kirpiklerini, yüzünün her bir çilini, detayını,benlerini. Saçlarına dokundu elleri, parmaklarını geçirdi gür tutamlardan, canını yakmaktan korkarcasına sevdi. O kadar güzeldi ki bu çocuk, Xiaojun dünyadaki en şanslı kişi olduğunu düşündü o an. Böyle bir güzelliğe, saflığa sahip olduğu için.
Biriciğini uyandırmaya ne kadar gönlü el vermese de okulun kapanış saati yaklaştığından, ağrı kesici alması için öncelikle yemek yemesi gerektiğinden uyandırmaya karar verdi. Önce yavaşça seslendi küçüğe, daha sonrasında böyle uyanmayacağına karar verdiğinde yüzünü boynuna gömerek huylandırdı ve uyandırdı bu güzel oğlanı. Hendery kendisini omuzlarından tutarak uzaklaştırmıştı.
-Ne yapıyorsun Xiaojun-ah?
-Uyuyordun ve seslenmeme rağmen uyanmadın, ben de seni böyle uyandırmaya karar verdim bebeğim. Yemek yemeli, ağrı kesici almalı ve ne kadar istemesem de eve gitmelisin. Seninkilerin ne kadar kayı olduğunu biliyorum ve her şey böyle harika giderken bir sorun çıksın istemiyorum.
-Ben de hiçbir sorun çıksın istemiyorum çünkü seninleyken çok mutluyum ve bunu seviyorum. O yüzden iyi ki birbirimizi bulduk.
-İyi ki bebeğim, iyi ki birbirimize aitiz.
-Şimdi kalk seni doyuralım.
Xiaojun, kucağına aldığı bedeni mutfağa taşımış, altına minder koyduğu sandalyeye oturtmuştu. Hendery'nin önüne bolca yemek koyarak yemesini sağlamış, yemek istemediği zamanlarda ağzına kaşıkları ardı ardına sokarak tabağını bitirmişti. Ayağa kalkarak dolaptan aldığı hapı yutmasını sağlamış ve sofrayı toplamıştı.
Hendery hâla masada oturur bir şekilde büyük olanın her bir hareketini, geniş sırtını izlemekteydi çünkü Xiaojun ona yerinden kalkmamasını sıkı sıkıya tembihlemişti. Saate baktığında son yarım saatleri kaldığını anlamış bunu sevgilisine hatırlatarak gitmeleri gerektiğini söylemişti.
-Gitmeliyiz sevgilim, zaman çok çabuk geçmiş ve geç kalmamalıyım.
-Bir saniye bebeğim, arabının anahtarlarını ve gerekli şeyleri alıp geliyorum.
Hendery mutfaktan çıkan bedene bakarak göz devirmiş, yürüyebileceğine emin bir şekilde ayağa kalkmıştı attığı adım ile kalçasına sağlanan ağrı bir olmuş sızlayarak geri yerine oturmuştu. Xiaojun, küçük olanı bıraktığı şekilde bulması ile rahatlamış ve kucağına alarak kapıya yönelmişti.
İkili zor da olsa bir şekilde evden çıkmayı başarabilmiş ve kendilerini arabaya atarak Hendery'nin evinin olduğu sokakta durmuştu çünkü ailesi arabayı görürse eğer Hendery ne açıklama yapabileceğini bilemiyordu. Kısa bir vedalaşma ve öpücük faslından sonra kendini evin girişinde bulan Hendery, arkasını dönerek halen daha köşede bekleyen arabaya gülümsemiş tıklattığı kapının açılmasını beklemişti.
Kapıyı açan kişiyi gördüğünde bir kaç saniye donmuş daha sonrasında kollarını karşısındaki bedene sarmıştı. Kore'de yaşayan ablası Wong Hwi karşısındaydı üstüne üstlük babası ilk defa yüzünde kocaman bir gülümseme ile onu karşılıyordu. Daha sonrasında kulaklarını dolduran kelimler uzunca bir süre donmasına, beyninde endişe çanlarının çalmasına sebep olmuştu.
Sizleri çok seviyorum bebişler 💖💕💘💞💓💗
Kaaos geliyor geliyor diğer bölümde kendini belli ediyor🥺 Biliyorum her ne kadar kaos istemeseniz de hatta ben de istemesem de bu gerekli çünkü biraz heyecan lazım cmdkdmd ayrıca öyle her şey kolay olmamalı değil mi?? Beni tanıyorsanız çok da can yakmayacağımı bilirsiniz💦😿
![](https://img.wattpad.com/cover/231796087-288-k913538.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗼𝗵 𝗱𝗮𝗱𝗱𝘆!/ 𝘅𝗶𝗮𝗼𝗱𝗲𝗿𝘆
FanficXiaojun, okulda gördüğü kendinden küçük sevimli çocuğa tutulmuştu, uzun arayışlar sonucu Instagram'ını bulduğu bedenin bir kink hesabı olduğunu öğrendiğinde onun sahibi olabilmek için Hendery'e mesaj attı. WayV Xiaojun&Hendery