5/Weekends (morning) pt.2

218 35 42
                                    

"Hayır, hayır. Siksen olmaz. 7 paket mısır gevreğine neden ihtiyacımız olsun? Geri koy onları." Ten sesini olabildiğince kontrollü ve otoriter çıkarmaya çalışıyordu. Johnny dudaklarını büktüğünde ise anında yumuşadı. "Tamam, bir tane al."

Johnny memnuniyetle "Güzel," dedi ve parası bol olan Jeno'ya doğru koştu.

Mark, Johnny'ye mest olmuş gibi bakan Ten'i görünce alaylı bir şekilde güldü. Ten onun sesini duyduğu gibi arkasını döndü, anında yüzü ve kulakları kızardı.

"Tanrım, çok kötü düşüyorsun sen bu çocuğa. İnanılmaz gerçekten."

"Yaşamama izin ver," diye mırıldandı Ten. Ardından onun koluna girdi ve devam etti, "Kendine ne alacaksın?"

Mark bir kutu Pocky ve ve bir paket sakız almıştı yalnızca.

(ç/n: pocky, çikolata kaplamalı kraker markası. pepero dediğimiz şeyden işte.)

Ten elindeki kutuyu aldı, muzip bir şekilde kaşlarını kaldırarak sordu. "Aklında biri var mı?"

Mark'ın aklı anında güzel gülümsemeli ve dağınık saçlı çocuğa kaydı, ardından yüzündeki memnuniyetsiz ifade ile Ten'i ittirdi.

"Hayır! Ne alaka amına koyayım, deli misin?"

Ten tekrar güldü ve onun koluna girdi. "Yalanını yakaladım," dedikten sonra halen elinde olan paketi onun yüzüne doğru salladı. "Hadi ama, kim bu?"

"Kimse!" diye ısrar etti ancak Ten yine de inanmamıştı, kasaya doğru ilerlerken Mark'ı da yanında sürükledi.

"Korkutucu derecede yakışıklı olan, kaşları kocaman olan üst sınıf öğrencisi mi? Hani şu okuldaki etkinlikte sana yardım eden?"

Mark o anları tekrar hatırladı. "Lütfen hatırlatma, gün boyu şoktaydım resmen,"

"Aaaw, yine de çok sevimliydi." dedikten sonra kıkırdadı, bu defa onu içecek dolabına sürüklüyordu. Dolabın orada Kun ve Jaemin oradaki her türlü içeceği alması için Sicheng'e baskı yapıyordu. Johnny tuvalete gitmişti, Jeno ise tatlı yiyeceklerin olduğu reyonda takılı kalmıştı.

"O zaman, uzun çocuk değilse kim?"

"Kimse değil! Sadece biraz Pocky yemek istemiştim."

Ten pek de inanmış görünmüyordu. "Hadi ama, kimse aklında biri yokken gidip de pocky almaz."

"Hayır, senden başka kimse böyle değil. Çünkü sen cidden deli bir herifsin, erkek arkadaşına senin kadar düşen kimse yok hatta. Bazı insanlar sadece yemek istedikleri için bir şeyler alıp hayatlarına devam edebilir seni aptal."

"Bir şeyler saklıyorsun."

"Tanrım... Cidden saklamıyorum."

Jeno bir anda arkasında belirdi, haribo benzeri bir şeyler almıştı. "Bok gibi bir yalancı, değil mi?" dedikten sonra güldü, Mark ise ona kötü bir ifadeyle bakıyordu.

"Destek için teşekkürler dostum." Acıyla mırıldandı, ardından yanlarından hızla ayrılarak Sicheng'i aramaya başladı, olmayan aşk hayatı hakkında saçma sorular sorabilecek son kişiydi.

Herkes kasada buluştuğunda Jaemin sordu, "Herkes aldı mı bir şeyler?"

Herkes olumlu anlamda başını salladı ve aldıklarını hareketli bandın üzerine bıraktı. Mark'ın Pocky'si ve sakızı, Jeno'nun haribo paketi, Kun ve Jaemin için birer soğuk kahve, Sicheng için kola ve dondurma, son olarak Ten ve Johnny için iki paket muzlu süt. Bir de herkese ramen almışlardı, Sicheng sayesinde tabii.

A Little Extraordinary/MarkhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin