Hayat karşımıza ne çıkarıcak bilemeyiz ...
Bugün yatağımdan hiç kalkmak istemedim nedensizce çok yorgun hissediyordum. Nedenini bilmediğim bir histi bu derinden gelen ,nerden bilebilirdim bugün tek ailemide kaybedeceğimi bunları bilmeden karanlık bir sabaha uyandım. Gökyüzü bile uyanma der gibiydi bulutlu insanın için karartan gökyüzü ha yağdı ha yağacak bir kıvamda olduğu bir güne uyandım bugün. Üzerimi giyinip kahvaltıya indim sesizce ama garip bir hava vardı, büyük salondan içeri girdiğimde yine dedikodular dönüyordu acaba bugün kimin dedikodusunu yapıyorlardı. Nerden bilebirdim bu dedikodunun benim tüm hayatımı sarsacağını.
"Duydun mu Grindewald öldürülmüş " bu 4kelime beni yıkmaya yetmişti biliyordum kötü birşey olduğunu çünkü her gece rüyalarıma konuk olan babam bu gece rüyama girmemişti bu garipti çok garip . Yakınımdaki Remus un okuduğu gazeteyi çekip elinden aldım oda homurdanmaya başladı ben onu ne dediğini tam duymuyordum ki o an...R: Leyla ben onu okuyordum ama ,sorup isteyebilirdin ...dedi benim tek dediğim o haberi görünce sadece bir kelime insanın genzini yakan ,kalbine kör gibi oturan ,içini paramparça eden tek bir kelime ...
-BABA...
Sanki zaman o an durmuştu benim için hersey değerini yitirmişti. Insanların ne bakışlarına aldırdım nede başka bir şeye donup kaldım o an harket dahi edemedim ,elim deki gazetenin yandığını bile farketmedim. Gözlerimin dolduğunu yanmaya başladığını hissediyordum ,herkesi mutlu eden ama beni bitiren bir haberdi bu ölüm gibi, yaşarken ölmek gibi. Lily in seslenişlerini duyuyordum sadece sonra kollarımdan çekildiğimi hissettim ,sert bir göğüse çarptığımı hissetim buram buram bir koku doldu burnuma lotus çiçeği ve nane kendimi bırakmamı sessizce çığlıklarımı atmamı sağlayan bir koku nekadar ağladım o göğüste bilmiyorum...
Lucius 'tan
O sabah kahvaltı için büyük salona geldiğimde heryer durgundu ilerlediğimde tek duyduğum birinin hickiriklariydi o kişinin Leyla olduğunu farkettiğimde çok geçti kardeşim ağlıyordu. Ne olduğunu sorduğumda bana bir haberi gösterip ,haberi ggörünce donup kaldığını sonrada ağlamaya başladığını söylediler."Gelert Grindewald ismi lazım değil tarfindan ........hapishanesinde öldürüldü " başlığı görünce herşey aydınlanmıştı benim için ,kardeşim paramparça olmuştu tek bir haberle yanıp kavrulmustu . Yavaşça yanına yaklaştım omzuna elimi koyup ona seslendim "Leyla " yavaşça Black ten ayrılıp bana döndü "Lucius babam ölmüş "dedi ve bana sımsıkı sarıldı , tek damla gözyaşına dayanamadığım kardeşim kollarımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. O an elimden hiçbirşey gelmedi sadece onu kollarımın arasında herkezden saklayabildim, yanımdaki grifindor masasına oturup kaldım, oysa ne kadar güzel uyanmıştım bugün bunları mı görmek için açmıştım gözlerimi bu melun sabaha...
Daldığım dünyadan beni prf.Dumbledore un sesi uyandırdı.
D : Bay Malfoy, bayan Göktürk ün neyi var ,neden bu habere bu kadar üzüldü.
Bu haber dedikleri neydi ?kardeşimin ölümü...
"Bir pislik öldü diye niye bukadar ağlıyor ki ?"- Sizin için sevindirici ama onun için ölüm gibi bir haber bu ,bu hayatta kimsesiz kaldığının haberi...Sizin hiç Babanız öldümü ha öldü mü? Leyla nin bugün babası öldü hayattaki son arkrabasi öldü...
D: Nasıl Grindewald bayan Göktürk ün babası mi ?
- Evet profesör Dumbledore , Grindewald Leyla nin yani benim sahip olabileceğim tek manevi kardeşimin öz ve öz babası öldü ?
- Şimdi izin verirseniz onu burdan çıkarmalıyım nefes alamıyor, diyip Leyla yi kucağıma alıp bahçeye çıktım.Artık tek bir tepki bile vermiyordu ,herkeze sevgi ile bakan etrafına gülücükler saçan kardeşim etrafa boş gözlerle bakıyordu ölü gibiydi sanki ,yaşarken ölümü tatmış gibiydi ...
Sonra yanımıza biri oturdu kanı bozuk Black ti gelen onunda gözleride sanki boştu, ama gözleri Grindewald un kızı olduğunu öğrendiği için değil ,kardeşim ağladığı içindi bu açıkça belliydi gözleri kıpkırmızıydı dokunsan ağlayacak gibiydi ben de ondan farksız değildim ya canım yanıyordu kardeşimin karşımda canı yanarken birşey yapamamak beni bitiriyordu. Dokunduğum her gözyaşında resmen ellerim yanıyordu kimin yanmazdı ki zaten kalbi yanan birinin göz yaşları, yine burnu kanamaya başlamıştı işte sonra bir saniye gözlerime baktı sonra kollarıma yığıldı. O bir saniyede gözlerinde ölümü gördüm diyebilirim . Leyla yi alıp hastane kanadına götürdüm Black te peşimden geldi . Onu ölüme gitse bile takip edebilecek miş gibi ... Kardeşim sanki uzun bir uykuya yatmış gibi onu yıllarca bekliyebileceğim bir uykuya ...
O gün başından ne ben ne de Black ayrıldı ikimizde susup uyanmasını bekledik hiç birşey yapmadan, sonraki günlerde olduğu gibi . Kardeşimin uyanmasını günlerce bekledik ama o uyanmadı dedim ya sanki ölüm uykusuydu bu hiç uyanmamaya ...********
2Hafta sorna Leyla dan
Kapkaranlık bir odadaydım beni aydınlatan beyaz bir ışığın altında hiç bir sesin olmadığı , beni aydınlatan bu ışık artık gözlerimi acıtiyordu iplerle bir sandalyeye bağlıydım . Günlerce haftalarca bekledim burda beni kurtaran kimse olmadı. Ah biri geliyor "yardim et kurtar beni burdan , çöz artık neolur " bana yaklaşan kişi iplerimi yavaşça çözüp beni burdan kurtardı önüme geçtiğinde gördüğüm yüz Black e aitti Sirius Black e aitti. Başım döndü ve kollarına bayıldım.
Gözlerimi tekrar açtığımda odanın ışığı beni kör edicek sandım gözlerimi acıttı. Işığa alıştığında gözlerimi odada gezdirdim Lucius koltukta yatıyordu, elimin üzerindeki ağırlığı hissedince yanıma döndüm bana sevgiyle ,hasretle bakan bir Sirius la karşılaştım, sonra kendimi onun kollarının arasında buldum sıkmadan, sanki sıksa kırılacak değerli birşeymişim gibi sarılıyordu, sanki beni yıllardır sarılmamış gibi kokumu ıçine çekerek sarılıyordu her an kollarından uçup gidekmişim gibiydi sarılmasında , bakışlarıda ...
- Sirius
S: Ha efendim canını mı yaktım, birşey mi istiyorsun söyle canımın içi ?
-Yok sadece suYavaşça uzanıp bana su içirdi sonrada dinlenmem için beni tekrar uzandırdı . Sanki günlerce uyumamış gibiydi ,gözleri saatlerce ağlamış gibi kıpkırmızıydı ne olmuştu böyle sanki felaketi yaşamış gibiydi. Elimi tutup yine beni izlemeye başladı sessizce ...
Lucius 'ün kıpirdandigini görünce sesim çıktığı kardariyla ona seslendim ...- Lucius
Başını kaldırıp bana baktı , beni görünce koşarak gelip sımsıkı sarıldı aynı Sirius gibi ...
L: Leyla kardeşim ,dedi ve ağlamaya başladı...
Insanın kollarında kardeşim dediği kişinin ağlaması bu kadar acitiyorsa gerçek kardeşim ağlasa nasıl hissederdim bilmiyorum ...
LUCİUS MALFOY sen benim KARDEŞİMSİN...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Grindelwald
FanfictionHerşey hayal mi gerçek mi Leyla Efruz Göktürk Hogwartsa yolu düşer ve herşeyi geride bırakıp yeni bir hayata başlarsa nasıl olur bakalım...Hogwarts evim mi olucak yoksa cehennemim mi ...