KÜKREYEN KUTUP YILDIZI

8.Bölüm ~Geri dönüşün ızdırabı~

"Çok eskiden ben daha 17 yaşında iken okuldan geliyordum. Acelem vardı ve koşmam gerekti. Bende kestirmeden ve aynı zamanda hiç bilmediğim bir sokakta koşmaya başladım. Sonra birisine çarptım ve yere düştüm. Tam özür dileyecektim ki çocuk "şşştt!" Dedi ve arkasını gösterdi. Olamaz! Benim yaslarinda 3-4 kişi benim gözümün önünde birisini öldürdü! Çocuk beni saklamaya çalıştı ama diğerleri "Cenk ne saklıyorsun?" Görünürsem sonumun o adam gibi olacağı kesindi. "Hi- hicbirsey" der demez arkasından ayrıldım ve etraftakilere göründüm. "Çok cesursun ha?" Dedi ve elini tam saçıma değdirecekti ki (heralde okşuyacaktı) "Ciddi misin? Daha dün saçlarımı yıkadım. Pis ve kanlı ellerinizle kirletmenize izin veremem!" Dedim. Açıkcası bu bir bahaneydi saçımın kirlenmesi umrumda deildi. Gülmeye başladı ve "en azından saçların temiz öleceksin." Ölmek! Olamaz şimdi olamaz! "Çocuklar başka bi yolu olmalı." Dedi beni saklayan çocuk. "Kurallar basit bizden başkası ise ya dilsiz yada ölü." "Ozaman sizden biri olurum." Dedim. "Sen mi? Bizim aramıza süslü bir kız mı gelicek? Espiri anlayışını sevdim." Der demez sinirlendim ve çantamı fırlattım. Adamı öldürdükleri sopayı aldım ve "eğer bana bir daha süslü dersen ağzında ölü parçacıkları bulursun!" "Güzel espiri SÜSLÜ" sopayı aldım ve Sert bir şekilde birine vurdum. Artık çocuğu olmayacak. Yere yattı ve acı çekmeye başladı diğeri ise beni tuttu ve sopayı düşürmemi sağladı dirseğimle koltuk altına sert bir darbe geçirdim. Kalan diğeri ise sopayı alıp vurucakken sanırım ismi Cenk olan çocuk adamı tuttu "KAÇ!" Cenk'i burda bırakmayacaktım. Sopayı alıp cocugun ayaklarına vurdum... Tamam ayaklarını kırdım. Arkada kaçmak isteyen ama gruruna yedireneyen çocuk Cenk'e bakıyor ve ondan merhamet istiyor gibi bi bakış atıyordu. Sopayı fırlatıp tek birşey söyledim. "Ciddiydim." Dedim ve çocuğu yakasından tutup cesedin yanına fırlattım adamın derisini elimle koparıp ağzına soktum. Tükürüp gülmeye başladı. "Aramıza hosgeldin bayan..." "Bilge. Adım Bilge." "Memnun oldum Bilge. Ben Enes, kısır bıraktığın Arda, Ayaklarına sıçtığın Atahan, ve Cenk." Bulunduğumuz yere doğru pişmanlıkla bakan bir kız geldi ve "Bu kız kim? Beni ektiniz mi?" "Azımıza sıçtı kız Zemheri tribine tüküreyim." Dedi Arda acı içinde kıvranarak. Kız bana baktı ve tehtitkâr bir şekilde söyledi. "Kim kimdense ya bizden yada ölü. Sen asla bana benzeyemiyceksin." "Üzgünüm ama çok geç." Dedi Cenk. Kız yumruğunu sıkıp bana dik dik baktı. Işte böyle tanıştım onlarla" "E peki sonra ne oldu da onlarla bağını kestin?" Dedi Ceren. "Ben onlarla yaklaşık 2,5 yıldır aynı çetede idim ve anlaşamadığım tek kişi Zemheri idi. Bir gün Enes'e bu konu hakkında danıştım ve Enes bana "açıkcası bende tam olarak bilmiyorum. Seni kıskanıyor olabilir çünkü çetedeki tek kız o idi şimdi sen geldin ve yeni favorimiz sensin." Dedi. Ertesi gün bana Cenk mesaj attı ve mesajda Enes kaçırıldı. Aynı yere gel! Demişti. Hiç düşünmeden oraya gittim ama kimse yoktu. Tam gidecektim ki "sen çok sabırsızsın." "Zemheri?" "Adımı ağzına alma!" "Sen iyi misin? CENK VE ENES NERDE?" "Anca onları düşün! Burada güvendeler." Dedi ve ışığı açtı Enes ve Cenk bana "artık zamanı geldi." Dedi. "Şimdi deil! Asla deil!" Dedi ve kafama bir silah doğrulttu. "Sen çıldırdın mı?" "Ne yapıyorsun Zemheri!" "Ben ne yaptığımı biliyorum!" Ben soğuk kanlı bi tavırla Zemheri'nin elinden silahı çektim ve topuğuna sıktım. "Seni öldürürdüm ama-" "AMA NE? SEN HEP MASUM OLANSIN DEĞIL MI? SEN GELDIĞINDEN BERI ESKISI GIBI HISSETMEDIM!" Silahı fırlatıp "Hissetmek istemiyorsun da ondan hissetmiyorsun..." Dedim. "Ne dedin sen!?" Dedi Cenk. "Ne dedim?" "Lafını geri al Bilge bitsin bu iş. Zemheri'den de özür dile!" "Ben mi onu öldürmeye kalktım." "Dediğin lafın affı yok!" Dedi ve Zemheri'yi alıp gitti. O gün benim onlar arasındaki son günümdü. Enes'in bana verdiği ceketi çıkarıp ona verdim. Enes ağzı kapalı duruyordu." Birkaç kez kapıma Enes geldi ve çeteye geri gelemi istedi. Cenk'in o tavrını anlamamıştım ama haksız olduğunu biliyordum." "Neden öyle davrandı ki?" Dedi Yasemin "Asla öğrenemedim." "Peki bizden ne istiyor?" "Sizi kullanıyor." "Ne yapacaksın?" "İstediklerini.."