KÜKREYEN KUTUP YILDIZI

9. Bölüm~Çöküş~

Aniden kapı çaldı. Karşımdaki kişiyi görünce şoke olmuştum. Tam dibimde Rüzgâr ağabeyim duruyordu. Içeri aldım ve bana bunlar kim bakışı attı. "Ağabey bunlar Yasemin ve Ceren. Hani küçüklükten. Ama sen evimi nerden biliyorsun?" "Onu bunu boşver. Bilge gruba geri dönmelisin." "Neden?" "Zemheri gruptan atıldı." "Dönmeyi düşünüyordum zaten." "Harika! Ben gideyim ozaman." "Ağabey bu saatte nereye gideceksin?" "Sen küçükken Tekirdağ'da aldığımız yazlığa." "Hayatta bırakmam! Ne Yasemin ne Ceren ne de sen biyere gidiyorsunuz! Bu gün bendesiniz." Onları ikna ettikten sonra uyumak için onlara yer hazırladım. Ağabeyim benim yatağımda yatıyor. Yasemin ve Ceren için ise zaten daha önceden oda yapmıştık. Ben ise koltukta uyudum ki normalde de yatağımda uyuduğum pek söylenemezdi. Sabah olunca mutfaktan sesler geliyordu gidip bakmaya çekindiğimden "mutfakta kim var?" Diye seslendim. "Ev sahibine ve arladaşlarına şef eli değmiş bir yemek yapan birisi." Diye cevap veren ağabeyim göründü. Hemen kahvaltımızı yapıp okula gittik. Sınıfımızda yeni birisi vardı ve ben onu tanıyordum. ULAŞ! Ulaş kim mi? Benim küçüklük arkadaşım. Beni görür görmez tanıdı. "Inanamıyorum hani Arjantin bueno saires'te yaşıyordun?" "Buraya taşındık falan. Ben aynı sınıfa düşmemize hayret ediyorum." "Çok kötü bir olay deil mi?" "Aynen ya, zaten biz birbirimizi hiç sevmiyoruz." "Kesinlikle" der demez ikimiz de gülmeye başladık. "Ee küçükken nah evlenirim diyordun? Evlendin mi?" "Dalga mı geçiyorsun? Tabii ki...*(içinden) onu biraz kızdırmanın kimseye bi zararı olmaz.*evet" dedim. "BILGE SANA OLAN HISLERIMIN HENÜZ BITMEDIGINI BILMENE RAĞMEN NASIL BÖYLE BİRŞEY SOYLERSIN?" "Hey hey sakin ol. Ben evli filan deilim sadece seni kızdırmak için öyle söyledim ve bence  başardım da." "Fazlasıyla." Dedi. Çağrı yandan bize bakıyor ve büyük ihtimalle Nejat ile mesajlaşıyordu. Bunu görmezden gelemem! Ulaş'a anlattım ve tam Çağrı'ya iki vurucakken Ulaş beni tuttu. "Bilge belki başka bişey yapıyordur. Boşver." "Offff tamam." NEEE bizim fotoğrafımızı mı çekti? Anlaşılan birileri telefonunu sessize almayı unutmuş. Hemen ayağa kalktım ve Çağrı'nın elinden telefonu çektim. Tahmin ettigim gibi Nejat ile konuşuyordu. En azından "Nejito!" Diye kayıtlı birisi ile. "KNKKKK EL ELE TUTUŞUYORLAR. ÇOK YAKINLAR!!" diye mesaj attım. 1-2 saniye süren bir görüldüden sonra bir mesaj geldi. "O çocuk zil çalınca giriş kapısına gelsin. HEMEN" ve 10-15 saniye sonra zil çaldı. "Bendedir abi" diye bi mesaj attım ve Çağrı'ya telefonunu fırlattım. Elimle ağzıma bir fermuar çekiyormuş gibi yaparak susmasını söyledim. Ulaş'a olanlardan bahsedince beni terslemedi. O girişe gitti ve Nejat ordaydı. Ben de uzaktan biryerden onları gizlice izlemeye başladım. Etraf tenha olduğundan herşey netçe duyuluyordu. Etrafta sadece arkadaşı olmayan tipler, arkadaşı olan ama yanlız takılan hâlâ ergenlikte kalmış siyah vampirler ve 3-4 sevgili vardı. Herneyse, konuşmaya başladılar, "Geleceğini sanmıyordum." Dedi Cağrı'nın tabiri ile "NEJITO". "Neden gelmeyeyim ki?" "Çünkü sevgini yanlız bırakmamalıydın." "O benim sevgilim değil kıt mısın olum sen?" "O el ele tutuşma neydi?" "Ne el ele tutuşması? Bilge onu seni kızdırmak için yazmıştı." "NE!? Zaten sevgilimin beni aldatmıycağını biliyordum." Ulaş tam cevap vericekken göründüm. "NERDEN SEVGILIN OLUYORUM LAN BEN SENIN DINGIL!" diye bağırdım. Herkes bana bakıyordu ama umrumda deildi. Nejat utancından yerin dibine girmişti ve çok belli ediyordu. Ulaş ise gülmemek için kendini zor tutuyordu, o ayrı bir sinir. Tam Nejsat açıklama yapıcakken zil çaldı. AH ŞU LANET ZIL YOKMU? Neyse eve doğru yola koyuldum. Yolda bir adam bana "yine aynı ev aynı muhabbet ne yapıcağını biliyorsun." "Tamamdır." O eve doğru yola koyuldum ve içeride Ceren'in yüzüne tükürdüğünü adam vardı. "Cenk misin Enes mi? Artık bir açıklama istiyorum." "Aaah ahh Bilge, şu vitaminlerini hâlâ almıyorsun değil mi? Unutkanlık yapıyor kızım içen ne olur?" "1- bu seni hiç alakadar etmez 2-Onların tadı bok gibi içmiycem 3-Soruma cevap ver." "Cenk. Geri dönmelisin." "Neden?" "Çünkü sen gittikten sonra Enes ve Arda sırasıyla herkes gitti. Enes ile konuştum eğer sen geri gelirsen onlar da geri gelir." ""Ama o gün..." "Biliyorum biliyorum ve herşeyi anlatıcam." "HERŞEYİ" "Biliyorsun Zem- oda ne? Hayır!"