Telefonunu bana gösterdi. Bir fotoğraf vardı. Fotoğrafta Zack'in cesedinin parçalara ayrılmış hali vardı. Cenk'e "bakıp oraya gitmeliyiz." Dedim. "HAYIR! Ben gitmeliyim! Bu kadar ceset gördüğün yeter senin! Zar zor ayaktasın görebiliyorum! Sen burada kalıp dinlenmelisin." "Eğer Enes, Zemheri veya Arda'nın cesetlerinden birisini görürsem evet daha kötü olurum ama Zack'in cesedi umurumda bile değil!" "Hayır efendim! BURADA KALIYORSUN!" Dedi ve kapıyı sertçe çekip gitti. Dediği gibi burada kalmıycaktım. O gittikten sonra bir taksi çevirip o otele gittim. Gerisini ise yürüyerek gittim. Tüm çete oradaydı. Yanlarına gittiğimde ise Enes ve Arda Cenk'e dönüp "MAL MISIN SEN NEDEN ONU DA GETİRDİN?" dedi. "Ben getirmedim ki. Hatta evde kalmasını söyledim. Ama anlaşılan o ki kapıyı kilitlemeliydim." "Herneyse Bilge eve dön!" "Bu şekilde kaçıcaksa nasıl alışıcak?" Dedi ve beni destekledi Zemheri. "Evet çocuk deilim ben Atahan için üzülmemeniz benim suçum deil ama istenmediğim yerde durmam ben!" Diyip oradan uzaklaştım. Arkamdan Enes, Arda ve Zemheri'nin gerdi dön diyişlerini de duymazdan geliyordum. Evime gitmeyecektim. Hem cesedin parçalarını görmek bir işime yaramayacaktı. Otele doğru gittim ve Zack'in odasının olduğu numarayı söyliyerek yerleşmek istediğimi söyledim. "Üzgünüm, ama o oda dolu." "Dolu mu? Kim var?" "Bunun hakkında bilgi vermem yasak." "Bakın benim kardeşimin odadıydı orası ve kasanın içindeki aile mirasımız beni ilgilendiriyor!" "Oh şey özür dilerim. Ama bay Zack o odada?" "Odada mı? Tamam teşekkür ederim." Dedim ve odaya doğru ilerledim. Odada birisi vardı ama Zack deildi. "Ölüceğini bile bile seninle tanışmak için yaptı bunu..." "Umurumda deil!" "A ama olmalı!" "Danışmana kardeşim dediğini duyar gibi oldum, aile mirasını nereden biliyorsun?" "Zack ile az ama uzun bir sohbet geçirdik." "Onun kardeşi benim ve intikamını alacağım! Açıkcası Atahan'a bunu yapmamı önceden istemişti... Sadece tahmin ettiğinden daha dramatik ve çabuk öldü." "Ve? Hâlâ hayatta olduğuma göre benden ne isteyeceksin? DÖKÜL!" "Çok akıllısın." "Lafı geveleme de söyle." "Bana katıl." "Pardon?" "Bana katıl, sen benim içerdeki adamım olacaksın. Tabii ödemen de yüklü miktarda olu-" cümlesini bitirmesine izin vermeden silah ile kafasına sıktım. Sonra silahı temizleyip kadının eline verdim onun eli ile kendi omzuma sıktım ve kendimi yere attım. Ardından bir çığlık attım. "İMDAT!" Sonra olan oldu. Hastaneye kaldırıldım ve polis ifade almak için hastaneye geldi. "Neler oldu?" Kafamda önceden planladığım kurguyu anlatmaya başladım. "Zack benim sevgilim idi. Onun hatırası olan odaya girdiğimde onun kardeşi bana benim yüzümden öldüğünü, önce beni sonra ise kendini öldüreceğini söyledi. Bana sıktığında yere atladım ve omzumdan vuruldum. O kafama sıktığını sandığı için kendi kafasına sıktı..." Dedim ve sahte gözyaşları dökmeye başladım. Bana inanan polisler odadan çıktıktan sonra omzum birden çok ağrımaya başlamıştı. Ama mermi çıkıp girmişti yanii öyle acı bir durum veya kan kaybı yoktu. Acıya alışkındım ama bu kadarı fazlaydı. Sonra gözlerim kendini kapatmaya başladı. Yeniden açıldıklarında ise odada ağlıyan Zemheri'yi gördüm. Sonra yine ağlamayan ama gözleri kıpkırmızı olmuş Enes'si, Cerene sarılarak ağlayan Yasemin'i, yere çömelmiş Arda'yı ve son olarak gözleri kapalı halde duvara yaslanmış Cenk'i gördüm. Kimse beni fark etmeyince kısık sesimle "Cenazede misiniz ya?" Dedim. Herkes birden bana baktı. "BİLGE?! İYİ MİSİN?" Dedi Yasemin. Bir sağa bir de sola bakarak "sanırım..." Dedim. "Ne oldu ki?" "8 saat boyunca ameliyattaydın. İç kanama geçirmişsin." "OHA!" "Bize kızgın deil misin?" Dedi Enes. Ona cevap vermeden hafif kaşlarımı çatarak gözlerimi bir yukarı bir aşşağı çevirdim. Sonra yine Zemheri'ye dönerek, "sonunda bu deri ve simsiyah kıyafetlerden kurtuldum!" "HEY HEY! Deriye kan lekesi işlemez! Hem hani alışmıştın?" "Deri kıyafet sürekli gıcırdıyor ayar oluyorum." Gülmeye başladı Zemheri Yasemin ve Ceren'e dönerek, "siz eve gidin. Benimle bir süre takılmanız çok tehlikeli." Itiraz eden Ceren'i zorla kolundan çeken Yasemin bana "geçmiş olsun." Diyip gitti. Ben de ertesi gün taburcu oldum. Okula gittim ve dün yanıma gelen o kız elini omzuma koyarak "dün neydi öyle?" Der demez kendimi yere atarak inanılmaz bir çığlık attım. (Maalesef deri) Ceketimi çıkarıp bandajıma baktım. Herkes aynı soruyu soruyordu. "Söylentiler gerçek miymiş?" "Oha bu kız sahiden katil!" "Ölmedi mi bu?" Ayağa kalkıp üzerimi silkeledim ve "benimle bir sorunuz mu var?" Dedim ve yine kalabalığı dağıtmayı başardım. Sınıfa girip yerime oturdum. WHAT THE FUCK?! Hssktr ne yapcam ben?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜKREYEN KUTUP YILDIZI
Misterio / SuspensoBir hayatın nasıl daha kötü olabileceğini anlatıyor bu kitap... Aynaya baktığında kendisinden başka herşeyi görüyordu Bilge... Bir anı, Bir yalan, yada ikisi birden...