Aslında çok uyumamıştım ama saatlerce uyumuşum gibi uykumu almış hissediyordum. Uyumaya çalışmam gereksizdi bu nedenle balkonun kapısını iyice araladım ve üzerimdeki uzun kollu ince açık pembe geceliğin üzerine bir sabahlık alıp dışarı çıktım.
Bir anda soğuk kış günü yerini tatlı sıcak havaya bırakmıştı. Bir gün önce hava buz gibiyken şimdi tişört giyecek sıcaklığa gelmesi hiç iyi değildi. Dün akşam uyuyamayıp pijamaların yerine gecelik giymemin nedeni de tam olarak buydu hava sıcaktı ve ben yanıyordum. Sabah olmasına, daha güneş yüzünün tamamını göstermemiş ve içimizi ısıtmamış olmasına rağmen sıcacıktı. Sanki bir yaz sabahı gibi nemliydi.
Tüm insanlar birlik olmuş resmen doğanın düzeni ile oynuyorduk. Ve ne yazık ki bu biz yaşayıp gidene kadar böyle olmaya devam edecekti hatta sonrasında da. Çünkü kimsenin umurunda dahi değildi bu durum.
Havuza doğru ilerlemeden önce etrafı iyice kontrol ettim kimsenin görünmemesi bana oldukça tuhaf geldi. Nöbet tutuyor olmaları gerekmiyor muydu acaba? Gerçi havuzun bulunduğu bu kısımda daha önce kimseyi görmemiştim genelde ormanlık alanın orada ön tarafta kapının olduğu yerlerde duruyorlardı. Bu da bana tam anlamıyla gizlilik katıyordu.
Eteklerimi toplayarak havuzun kenarına oturdum ve ayaklarımı içine bıraktım. Bir süre ayaklarımı içerisinde çocuklar gibi çırparak şarkılar mırıldandım. Daha sonra nasılsa görebilecek kimse yok diye sabahlığımı çıkararak bir cesaret suya bıraktım bedenimi.
Tüm nefesimi yavaş yavaş boşaltarak havuzun dibine oturdum sonra hızla kendimi yukarı doğru ittim. Sonra dakikalarca geceliğimin etekleri bacaklarıma dolanırken havuzun bir ucundan öbür ucuna doğru daldım, yüzdüm. Yorulunca bedenimi döndürerek sırt üstü yattım. Suyun içinde dinlenmenin en güzel yoluydu benim için. Ellerimi kafamın altında bağlayarak saatlerce sırt üstü yatabilirdim. Bu en keyif aldığım şeylerden biriydi. Hazır bu fırsat elime geçmişken değerlendirmemek olmazdı. Bir süre yattıktan sonra kapadığım gözlerimi açtım ve üst katta pencereden beni izleyen bir çift kara gözle karşılaştım. Aç bakışlarını üzerime dikmiş bunu gördüğüne de memnun olmuş gibi bakan bir adam: Alkır. O gülümsüyor muydu? İşte bu tüm dengemi kaybetmeme ve suyun içine batmama neden olmuştu.
Görmesine yetecek kadar perdenin bir kısmını sıyırmış beni izliyordu. İçinde bulunduğum durum düşünülürse bu yaptığı çok terbiyesizceydi. Kesinlikle ahlak sahibi olan birinin yapacağı bir şey değildi. Bir de bana nutuklar dizip erkekleri etrafımda toplamakla ilgili ahlaksızca şeyler söylüyordu.
Üzerimdeki gecelik tüm vücuduma yapışmışken beni izlemiş tüm bedenimi hafızasına mı kazımıştı? Lanet olsun dedim çok önemliydi sabahın bir körü koşa koşa havuza girmek. Kollarımı göğüslerimde birleştirerek ve kaymamaya çalışarak odama doğru koştum. Senin neyine gecelikle suya girmek. Etrafında birçok erkek varken hem de kimbilir daha kaç kişi bu halimi görmüştü. Umarım başka kimse görmemiştir. Şu anda kızarmaktan fazlasını yaşadığımdan emindim. Bana bakışı ve gülümsemesi aklıma geldikçe bedenimde garip sızılar meydana geliyordu. Bedenimin böyle bir tepki vermesi ise beni daha da sinir ediyordu.
Artık onunla olduğum aynı ortamlarda kesinlikle kafamı kaldırıp yüzüne bakmayacaktım hoş zaten baktığımda söylenemezdi ama artık gözümün ucuyla bile olsa yapmayacaktım bunu.
Suyu açtım ve üzerimdeki klorun temizlenmesi için bedenimi güzelce ovaladım. Aslında gözlerinin değdiği yerleri temizlemeye çalışıyordum sanki bu şekilde onun aklındakileri de silebilirmişim gibi. Keşke mümkün olsaydı dedim yeniden bana hissettiği duygular içimde çağlarken.
Odada o kadar çok oyalandım ki herkesin önden masaya oturmasını bekliyordum. Böylece sona kalarak sondaki sandalyelerden birine oturacağımı düşünüyordum. Yeterince geç olduğuna kanaat getirdiğimde tekrar aynaya baktım. Üzerimdekilerin bedenime çok yapışmamasına hatlarımı belli etmemesine dikkat ederek giyinmiştim bugün. Tayt yerine rahat bir eşofman altı ve üzerine bir tişört giymiştim koyu renk elbette. Bir süre açık renk bir şey giyebileceğimi sanmıyordum. Saçımı açıp yeniden tepemde topuz yaptım ve dışarı adımımı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefti "Tamamlandı"
General FictionÖnümdeki sisin ardını görmeye çalışmaktan pes etmiş ardıma nereden geldiğime bakmıştım. Gördüğüm tek şey zifiri karanlıktı. Simsiyah bir boşluğun içindeydim şimdi. Korkuyordum nerede olduğumu, neden burada olduğumu, kime yetişmeye çalıştığımı bilmed...