09.10.2018 11.46
sabah yanında göremediği hyunjin'le ilk şokunu yaşayan minho, kahvaltı hazırlamakta olduğu kanısına vararak odadan çıkmıştı. koltukta oturarak uyuyan küçüğünü gördüğünde ise ikinci şokunu yaşıyordu.
mutfağa geçerek lavabo mermerinin üzerinde duran bardakların içlerine baktı. dört bardağın içinde de kahve lekeleri vardı. üçüncü bir şokla gidip uzun olanı uyandırdı.
gözlerini zar zor aralayan hyunjin, önünde durmakta olan minho'yu göremeyerek yüzünü yıkamak için lavaboya doğru gitti.
minho sinirle gülüp kahvaltı hazırlamak için tekrar mutfağa girdi.
"günaydın." minho karşılık vermeyince hyunjin de ona yardım etmeye başlamıştı.
sessiz geçen dört-beş saatten sonra ilk konuşan hyunjin oldu.
"hyung?" bu büyük olanın en sonunda başını telefondan kaldırmasına neden olurken konuşmasına devam etti hyunjin.
"dışarı çıkalım mı?" minho dün burkulan ayağını havada salladı. bu karşısındakinin alayla gülmesine neden olmuştu.
"hyung senin motorun-"
"ben bu ayakla motor süremem. senin de ehliyetin yok."
"sonuç olarak sürmeyi biliyorum.
hem bugün içimde en ufak bir kötü his de yok." büyüğü omuz silkince kumral saçlı da çözümü tehditte bulmuştu.
"burkulan ayağına basarım."
"ne, ciddi misin?" bu sefer de değişen konu olmuştu.
"hyung, lütfen. bak bir kere, ya da bir kaç kere daha, ya da sonsuza dek... küçük sözü dinleyemez misin?" bu ikinci kez tekrarlanınca kabul etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ー future ♡ hyunho
Fanfiction❝o kadar çaresizim ki nefes alamıyorum, çevrem şeffaflaşıyor.❞ ᐷ angst. ｢160720 □ 140820」
