5- DELİRMEK

73K 3.4K 2.7K
                                    

Saat geç olduğu için beni eve bırakmayı teklif etmişti, taksi tutup beraber evin önüne geldiğimizde taksiden indi. Bende inince eve gitmeden önce yüzüme baktı.

"Konuştuğumuz gibi Eren." dediğinde kafamı salladım.

"İyi geceler, teşekkür ederim." dediğimde elini açıp önümde eğildi.

"Ne demek efendim, mesajlaşırız." dediğinde gülümsedim ve kafamı salladım. Eve girerken pencereden annemin baktığını farkettim. Annem gülümseyerek el sallayınca yanımda ki bedene baktım. O da sırıtıp el sallıyordu. Gülümseyip önüme döndüm ve eve doğru gittim. Kapıyı açar açmaz annemi görünce irkildim.

"Oğlumun bu kadar geç gelmesine sevinen ilk anne olabilirim." dedi direkt "O oğlan kim?" heycanla sormuştu.

"Çınar, arkadaşım. Ve anne aşırı yorgunum nolur sonra konuşalım." deyip bir şey demesine izin vermeden odama girdim. Kapıyı kapatır kapatmaz derin bir soluk verdim.

Üzerimi değiştirirken, Çınar ile yaptığımız planı düşündüm. Bana yaklaşmaya çalıştığında uzak duracaktım. Daha doğrusu izin vermeyecektim, hasta numarası yapacaktım. Benimle ilgileniyor mu bunu anlayacaktık.

Pijamamı giyinip yatağıma yattım. Umarım ki yarın istediğimiz gibi olur.

---

Bankta oturmuş telefonla oflayarak oynuyordum. Çınar arada mesaj atıyordu onu hemen okuyup cevaplayıp siliyordum. Okula geldiğimden beri sadece bana kontrol amaçlı bakıyordu. Zaten son saate kadar da normalde konuşmuyorduk.

Zil çalınca aynı usul yürüdüm, ardından sınıfa girip ilk defa sıkıldığım dersi dinlemeyip düşünmeye başladım. Biliyordum ki bana aşık falan olmazdı. O sadece psikopattı.

Ali:

Çıkışta tuvalete gitme.

Zil çalınca çantamı topladım, sanırım şanssızdım. Normalde hep tuvalete gelir bana biraz şeyle yapar daha sonra dağılırdık. Demek ki işi vardı. Okuldan dışarı çıktığımda kapının önünde arkadaşları ile duran Ali'yi gördüm. Bana bir bakış atıp ardından önüne döndü.

Bir çocuk bana doğru ilerlerken gözlerini kısmıştı, ardından şok ile açıldı gözleri. Tedirgin olarak kafamı indirdim ve hızla yürümeye başladım. Tam yanından geçecekken önüme geçti kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

"Lan ben dün seni gay bardan çıkarken gördüm" dediğinde gözlerim sonuna kadar açılmıştı.

"Hayır, ben değildim." dedim saçmalayarak. Elim ayağıma dolanmıştı. Tam yanından geçip gidecekken kolumu tutunca telaşa kapıldım. Ali burdaydı!

Tam dönüp bir şey diyecektim ki saniyeler içinde bir beden kolumdan çekip, çocuğa yumruk attı. Ali hangi ara gelmişti? Çocuk yere düşmüşken Ali yakasından tuttu.

"Size..." deyip bir yumruk attı "Bu piçle..." bir yumruk daha, "Konuşmayacaksınız.." sert bir yumruk daha "Demedim mi?!" diye bağırdı. Gözü dönmüş gibi yumruklarını sıralarken ben ellerim titreyip, ağlayarak ona bakıyordum. Okuldakiler başımıza toplanmıştı, Ali'nin arkadaşları Ali'nin kolundan tutup onu ayırmaya çalışıyorlardı. Üç kişi zorla Ali'yi ayırınca yeniden üstüne atlayacakken birkaç kişi de çocuğa kapandı. Ali delirmiş gibi dönüp beni aradı, beni bulunca hızla yanıma gelip bileğimden tuttu. Sert adımlarla çıkışa doğru sürüklemeye başladı.

"Yemin ederim ben bir şey yapmadım." dedim korkuyla.

"KES SESİNİ!" bağırınca yeniden ağlamaya başladım. Kapıdan çıkıp kalabalık sokağa geldiğimizde taksi durağında ki taksilerden birine binip beni de zorla içeri attı. Adam bize garip ve endişeli bir şekilde bakarken Ali bizim evin adresini verdi. Sinirden bacağını titretip, küfürler mırıldanıyordu. Yumruklarını sıktığı için boğumları bembeyaz olmuştu.

Bizim evin önüne geldiğimizde parayı uzattı ve taksiden çıktı. Beni de çekip çıkardı. Bizim apartmana doğru ilerledi, bileklerimi o kadar sert tutuyordu ki moraracağına emindim. Bizim kata çıktığımızda cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Kapıyı bir hışımla kapatıp beni banyoya doğru sürükledi.

Üzerimdekileri hırsla ve sinirle çıkardı. O koluma dokunmuyordu. Ben çırılçıplak kalınca kendi gömleğini de çıkardı. Duşakabine beraber girdik, ben halen ağlıyordum. Sıcak suyu omzuma doğru tutarken sıcak su daha da canımı yakıyordu. Lifi alıp kolumu kazır gibi sınırını çıkararak sürmeye başladı. Hem sıcak, hem derimi kazıyan lif hem de korkuyla daha çok ağladım. O da ıslanıyordu, bende.

"Dokunamaz!" diye sayıklıyordu.

Yarım saat boyunca derimi kazır gibi sürdü lifi. İkimiz de ıslanmıştık. Suyla biraz daha yıkayıp duşakabinden çıktı. Ben orada kollumu tutup ağlarken, yeniden geldi. Elinde ki havluyu bana sarıp beni odama doğru götürdü. Kolum çok yanıyordu. Ben havlu ile önünde dururken, o da ıslak pantolonu ile duruyordu. Ardından çenemi tuttu.

"Eğer bir daha biri sana dokunursa, dokunduğu yeri koparıp atarım!" dedi ve çenemi savurdu. Ağlamaktan nefesim kesilmişti. Sakinleşmiyordu. Gidip gömleğini aldı ve düğmelerini ilikleyerek yeniden odaya geldi.

Halen gözlerime sert sert bakıyordu ve yeniden patlayacak gibi duruyordu. Gömleklerini ilikleyip yanıma geldi. Baş parmağını ağzıma sokup çenemi tuttu. Damağımı çekerken ağzımı açıp gözlerinin içine baktım. Sadece sinirle baktı. Ardından odadan çıktı. Saniyeler sonra dış kapının da kapanma sesini duyunca ağlayarak yatağa uzandım.

---

Üzerimi giyinmiş ruh gibi yatakta yatarken, Çınar'ın ısrarı ile istemeye istemeye de olsa bugün olanları anlattım.

Ç:

Psikopat falan diyorum ama bu başka bir seviye.

Ona bir şeyler daha yazıp ardından kolumun acısı ile beraber, uykuya daldım.

SAVAŞMA SEVİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin