SAVAŞMA SEVİŞ

3- DELİ

Bugün haftasonu olduğu için evde oturmuş, sakin sakin yemeğimi yiyordum. Ama muhtemelen canım çok sıkılacaktı. Çünkü Ali dışarı çıkmama izin vermiyordu. Televizyonun karşısına geçtim film izlemek için.

Ondan önce mutfağa girip cips falan baktım ama yoktu. Canım istiyordu, bunun için telefonu elime aldım ve Ali'yi aradım. Dördüncü çalışta açtı.

"Ne var?" dedi sabırsızca.

"Markete gideceğim." dediğimde normalde gelecek cevap tamamdır.

"Neden?" diye sordu, "Lan Mete, sikerim şimdi ha." dedi arkaya doğru seslenip. Tayfası ile beraberdi sanırım.

"Canım biraz cips istedi." dediğimde halen karşı tarafla konuşuyordu. Neden bu kadar sorguluyordu ki. Aşağıda ki markete gideceğim sadece.

"Tamam, on dakika içinde evde ol." dediğinde tamam deyince direkt kapattı. Hemen kapıya gidip ayakkabımı giyindim ve dışarı çıktım.

Mahalleye inip markete gittim, birkaç cips ve çikolata tarzı şeyler aldım. Hemen ödeyip çıktım ve eve doğru yürüdüm. Eve girdim ve ona mesaj attım.

Televizyona geçip iki kere izlediğim suicide room filmini yeniden izledim.  Psikolojimi bozuyordu ama seviyordum bu filmi. Dominik'i kendime benzetiyordum. Daha doğrusu benim kadar salak değildi ama benziyordu bazı özelliklerimiz.

Film bitince yatağıma geçtim, biraz uzanayım derken telefonuma gelen mesajla yatağın kenarında duran telefonu aldım. Ali.

Ali:

Pencereyi açık bırak.

----

Gece tıkırtılar gelince gözlerimi açtım, uykulu uykulu etrafıma bakındım ama gözlerim karanlığa alışık değildi. Ardından pencereye dönünce hırsız gibi giren Ali'ye baktım. İçeri atlayıp ceketini çıkardı. Yatakta oturur pozisyona gelip uykulu uykulu ona baktım.

"Ali..." dedim uykulu sesimle. Gözlerini kıstı.

"Uyudun mu?" dediğinde uysal bir kedi gibi kafamı salladım. Hı hı diye bir mırıltı dökülmüştü dudaklarımdan.

Ceketini kenara atıp, kemerini çıkarmaya başladı. Bana bakıyordu, ben halen uykulu olduğum için saf saf bakıyordum. Kemerini çıkarıp pantolonla baksırını indirip çıkardı ayaklarından. Yatağa gelir üzerimde ki çarşafı açtı. Beni yatakta ters çevirince ani hareketle uykum açılmış gibiydi. Uykuyu sanırım her şeyden daha çok seviyordum.

"Bir daha sikmeye geldiğimde sakın uykulu olma!" dediğinde kafamı salladım. Pantolonumu ve baksırımı indirip kalçamı elledi. Ardından bir şaplak atıp, aletini dayadı. Haber vermeden direkt girince acıyla inledim.

Hızlı hızlı içime girerken diğer yandan da tokatlıyordu. Ve küfür ediyordu. Küfürleri artık duyamamaya çalışıyordum. Çünkü sex anında 'terbiyesizce' şeyler ile daha çok azdığını anlamıştım. Bu yüzden alınamıyordum.

"Ahh orospum" diye inledi daha sert vururken. Dudaklarımdan ince ince inlemeler kaçıyordu. Ve daha delirtiyordu bu onu.

Nefesi hızlanırken, içime boşaldığını anlamıştım. Birkaç kere daha git gel yapıp daha sonra içimden çıkınca bende yatağa doğru uzandım. Halen burnundan nefes alırken, pantolonuna uzandı ve bir paket çıkarıp sigara aldı. Dudaklarına koyup yaktı ve içine bir duman çekince bana doğru döndü.

"Kimseyle konuştun mu markete gittiğinde?" diye sordu, ağzından dumanı bırakırken. Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Kasiyerle konuştum, bir de mahalleden Türkan teyze ile." dediğimde kafasını salladı. Başka biri duysa neden bunu söylüyorsun der ama o bunları bilmek istiyordu.

"Alacağın şeyleri önceden belirle, sonra bana emrivaki yapma. Yanımda bizimkiler var diye bir şey diyemedim ama bir daha olmasın." dedi, yeniden kafamı salladım.

Sigarasını içti ve üzerini giyindi. Pantolonumu çekip onu izledim. Gözlerim doluyordu.

Pantolonunu giyinip, ceketini aldı. Ardından yüzüme bile bakmadan pencereden aşağı indi.

O gittiğinde, arkasından göz yaşlarına boğulmuştum.

BU HİKAYE AŞIRI DELİ AHDHDHHDH ALİ'Yİ YAZARKEN BEN BİLE ŞAŞIRIYORUM... HİKÂYEYİ BIRAKIRSANIZ ANLARIM..