Telefonum bir kez daha titrerken, yine meşgule atmıştım. Ali dün geceden beri sürekli beni ve annemi arıyordu, eve geliyordu ama kapıyı açmıyordum.
Eğer normal bir ilişkimiz olsa ilk yaptığı hatada bu kadar sinirlenmezdim ama bizim normal bir ilişkimiz yoktu. Hatta normal insanlar bile değildik, ama ben yeni yeni normal birine dönmüşken Ali'nin beni yeniden harabeye çevirmesine asla izin vermek istemiyordum.
Bu yalanını görmezden gelip affedersem, daha da yalan söyleyecekti affediyorum diye. Ve ben bunu istemiyordum. Aramıza yalan girmesin istiyordum.
Kapı çalınca derin bir of çektim. Üç kere zili çalmıştı ve sonuncuda pencereden bakarken onu kovmuştum. Gittiğini de görmüştüm. Sıkıntı ile kapıya gittiğimde mercekten baktım.
Çınar kapının önünde duruyordu. Kaşlarımı kaldırıp kapıyı açarken, Çınar karşımda bıkkın bir ifade ile duruyordu. Kapıyı açtığım an Çınar itilip çatık kaşlarıyla karşıma çıkan Ali'yi görünce irkildim. Yüzüme bir saniye bakıp afallamamdan faydalanıp içeri girip yanımdan hızla gitti. Bakışlarımı Çınar'a çevirince kaşları çatık bakıyordu.
"Çınar?"
"Evimden zorla aldırdı psikopat. Yakamdan tutup kapıya dikti beni görünce kapıyı açarsın diye." dediğinde gözlerimi devirdim. Kapıyı açık bırakarak içeri girdiğimde Ali salonun ortasında durmuş deri ceketini köşeye atıyordu.
"Ali görüşmek istemiyorum dedim sana." sesimi duyunca bana dönüp baktı.
"Eren, dinle beni." dediğinde sesinde ki bıkmış ifadeyi anlamıştım. Bir de benden bakıyordu. Çınar umursamaz bir şekilde gelip koltuğa kuruldu.
"Yalan söyledin, yalanın hiçbir açıklaması olamaz." dedim gözlerimi onun gözlerine dikerken.
"Canımın içi..." diye bana yaklaştı. Sesi yumuşaktı. Öylece durup yüzüne baktım.
"Biliyorum, yalan söylememem lazımdı sana. Ama ben yeni yeni kötü alışkanlıklardan kurtulmuşken sana para için araba kaçakçılığı yaptığımı nasıl söyleseydim?" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Ali, bunu ömür boyu sağlayacağını mı düşünüyordun. Bana barda çalışıyorum deyip yalan söylüyorsun. Bir de o kadar güzel atıyorsun ki yalan ağzına yuva yapmış senin. Hiç de şüphelenmedim ya." dediğimde sona doğru kendi kendimi sorgulamıştım.
"Eren ben güzel yalan söylemiyorum..." dediğinde yüzüne hayretle baktım.
"Ha yani ben salağım inanıyorum?" diye sordum tek kaşımı kaldırıp. Kafasını hızla salladı.
"Ya sevgilim niye her şeyi başka tarafınla anlıyorsun.." dedi bana yaklaşırken. Çınar sırıtarak bizi izliyordu.
"Ali öyle demeye çalışıyorsun."
"Eren, şimdi ne desem beni yanlış anlayacaksın, sadece özür dilemeye geldim." gözlerimin içine derince bakarken konuştu.
"Özür dileyince geçmiyor."
"Aşkım, hayatımın anlamı, tek varlığım ne olur affet. Bir daha yalan söylersem Allah belamı versin. Bir daha asla yalan söylemeyeceğim." dedi büyük bir samimiyetle. Gözlerinin içine tereddütle baktım. Biraz da olsa yumuşamış ifademi görünce bana bir adım daha atıp yüzünü yaklaştırdı.
"Yemin ederim bak..." dediğinde işaret parmağımı kaldırdım.
"Bir numaranı görmeyeceğim." dediğimde kafasını salladı tamam anlamında.
"Şimdi öpeyim mi?" diye sorunca kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.
"Hayır." deyip Çınar'ın yanına oturdum. Arkamdan of diye bağırdı hararetle. Umursamadım.
"Aferin iyi yaptın." dedi Çınar yarım ağız sırıtırken. Ali'nin arkası dönükken yumruklarımızı tokuşturduk.
Ali birden aklına bir şey gelmiş gibi büyük bir sinirle arkasını dönünce ikimiz de irkildik. Sanki Ali'ye psikopatlık güncelleme yapıyordu ve şuan yüzde doksan dokuzdu.
"Sen..." dedi tam dibime gelirken. "Dün benim gözümün içine baka baka nasıl o sikikle beraber çıkar, onun arabasına binersin?" diye sordu dehşetle. Çınar şokla suratıma baktı. Bunu anlatmamıştım ona. Korksam da belli etmemeye çalıştım.
"Ne olacak Ali?" diye sordum.
"NE Mİ OLACAK!" diye bağırıp elini kaldırınca korkuyla irkilerek Çınar'ın koluna sarılmıştım ufaktan. Çınar da hemen önümde durmuştu. Ama Ali kaldırdığı eliyle saçını çekiştirip arkaya itti. Daha sonra da önüme geçmiş olan Çınar'a baktı.
Şaşkınlık ile benim ürkek bakışıma bakınca siniri anında geçip şaşkınlık ve üzüntüye dönüştü.
"Eren özür dilerim, bağırmak istememiştim..." dedi derin bir endişe ile. Çınar halen tehlike varmış gibi hafifçe önümde durup ona sertçe bakıyordu.
"Eren..." deyip yanıma oturdu ve beni kendine doğru çekti. Çok.. üzülmüştü sanırım. Nefesim hızlanmışken o bana sıkıca sarıldı.
"Sevgilim özür dilerim, ne olur korkma benden." dediğinde sesi o kadar kötüydü ki, kötü olmuştum.
"Tamam tamam..." dedim ama sesim çocuk gibi çıkmıştı. Ali kafamı kendine çevirdi, gözleri dolmuştu. Uzanıp şakağımdan öptü. Ve kafamı tutup göğsüne gömdü, sıkı sıkı sarıldı.
"Ölürüm ben sana." dedi ve saçlarımdan da öptü. Elimi beline koyup hafifçe sarıldım. Biraz daha öyle durup ardından kendimi geri çektim. O da elimi tutup parmaklarınızı birleştirdi. Elimi tutup öptü.
"Ben sevgilimden ayrıldım farkında mısınız?" dedi Çınar bize bakıp. Ali kaşlarını çattı.
"Sen siktir gitsene daha ne duruyorsun." dedi sinirle.
"Beni kullanıp bir kenara atabileceğini mi düşündün?" dedi elini göğsüne koyup ona yalancı bir oyunculukla bakarken. Ali sabır dilenir gibi kafasını sağa sola salladı.
"Sevgilimle yalnız kalacağım." dedi Ali dişlerinin arasından.
"Yoo, bende kardeşimle yalnız kalacağım." dedi Çınar inatla. Ali tam üzerine ağlayacaktı ki ona döndüm.
"Halen sana sinirliyim Ali, o yüzden sen şimdi gidiyorsun!" dediğimde bana üzülerek baktı.
"Ama Eren..." dediğinde elimi ondan çekip inatla yüzüne baktım.
"Ali..." dediğimde birkaç saniye yüzüme baktı. Ardından oflayarak ayağa kalktı. Kenara gidip deri ceketini aldı.
"Güle güle.." dedi Çınar sırıtırken. Ali ona sinirle bakıp yanımıza geldi ve Çınar'ın yakasından tutup sanki fare tutarmış gibi kaldırdı.
"Sende burada kalamazsın." dediğinde Çınar elinden kurtulmaya çalışıyordu. Ali umursamadan kapıya doğru gittiğinde ayağa kalktım.
"Ali bırak ya." dediğimde Ali beni dinlemeden kapıyı açtı ve çekiştirmeye devam etti.
"Görüşürüz sevgilim." dedi umursamadan. İkisi beraber itişip çıkarken, oflayarak kapıyı kapattım.
Ali cidden beni deli ediyordu.
Nasıl bir bölüm oldu bilmiyorum ama sakin geçsin istedim bir bölümde....
100B için teşekkürler ❤️ Hepinizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞMA SEVİŞ
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI] Ali, benim sevgili katilim. '+18'dir, olumsuz hareketler fazladır.'