Ali'den;
Ayağımı uzattığım sehpada küllük uzakta kaldığı için, sigaramın külünü ortalığa atıyordum. Millet sohbet ederken, ben sadece yayvan bir şekilde oturmuş sigaramı ve biramı yudumluyordum.
"Alii biraz bizimle ilgilen ya." dedi Melisa. Bacağıma dokunup kendince cilve yapmaya çalışıyordu.
"Rahat bırak." dedim her zaman ki sert sesimle. Dediğim şeyi diğerlerine belli etmemek için yalancı bir şekilde gülümsedi. Belli ki onu terlediğim için bozulmuştu ama millete biz çok iyi sevgiliyiz modeli kesiyordu. Gurursuz.
Telefonum çalınca cebimden telefonu çıkarıp isimsiz numaraya baktım. Sigaramdan bir duman daha çekip telefonu kulağıma götürdüm.
"Ali." dedi sert bir erkek sesi. Rahatsız olmuş gibiydi.
"Kimsin?" dedim gözlerimi kısıp bir duman daha çekerken.
"Çınar, kolunu kırdığın çocuk." dediğinde yeniden sinirlendiğimi hissettim.
"Ne istiyorsun amın feryadı?" diye sorunca gözler bana dönmüştü. Aldırmadım.
"Acilen sana söyleyeceğim yere gelmen lazım, aslında en son yardım isteyeceğim kişi sendin ama senden başkası da şuan yardım edemez. Yoksa asla senden ya-",
"SİKERİM SENİ HA ŞİMDİ, NE OLDU?!" diye sordum bağırarak. Melisa yüzünü buruştururken benim elim çoktan sinirden titremeye başlamıştı.
"Eren, kötü bir şey yapmak üzere." daha Eren adını duyar duymaz ayağa kalkmıştım. O orospu yine ne yapıyordu bilmiyordum ama şuan Çınar'ın onunla ilgili bir şeyi bana anlatması bile beni delirtiyordu.
"Adresi mesaj at." deyip telefonu kapattım, hızla yerimden kalkarken bizimkilerin ne olduğu ile ilgili sorduğu soruları yanıtsız bırakarak hızla koşar adım mekan çıkışında ki arabaya doğru ilerledim.
Arabaya binip motoru çalıştırırken, bir küfür savurdum. Ardından telefonuma gelen mesajda ki gay bara doğru Eren'e nefret kusarak hızla sürmeye başladım.
Kahpe kim bilir ne yapıyordu da kolunu kırdığım adam beni arayıp onu bana şikayet ediyordu acaba. Direksiyona avuç içlerimle bir kere vurdum.
"Orospu." dedim tıslayarak. Kimse ona dokunamazdı.
Piçin adresini verdiği yere gelip motoru bile kapatmadan kapıyı açıp içeri doğru girdim. Yoğun müzik sesi kulağıma değerken ışıkların arasından o piçi aradım. Olduğum yerde gözlerimi çevirerek onu ararken birden önüme çıktı.
"Gel." dediğinde kaşlarımı çatsam da onu takip ettim. Ellerim titriyordu. Yataklı odaların olduğu yere gelince dehşetle baktım.
"Burda mı Eren?" diye sordum. Kafasını sallayınca işte şimdi delirdiğimi hissediyordum.
"Bak ben engel olamadım, ama sen olabilirsin." dediğinde çoktan yürümeye başlamıştım.
Bir kapının önüne gelince, burası olduğunu anladım. Kapıyı elimle açmak yerine tekme savurup kilidini kırarak açmıştım. Büyük bir gürültü koparken içeride ki üstü çıplak vücut bana şok ve sinirle baktı. Üstü çıplak! Bir adam kemerini çıkarırken diğeri de yerde oturmuş olan çocuğumun yakasından tutmuş bana bakıyordu. Eren hıçkırarak ağlıyordu ve onun eli havadaydı. Sinirin en üst düzeyini yaşıyordum, sinirden ağlayacak seviyeye ilk defa gelmiştim.
"Orospu çocukları!" diye haykırıp benim oğlumun yakasını tutmuş olan adamı tuttuğum gibi kafamı gömdüm. O geriye sendelerken bir tekme daha attım. Yanda ki üstü çıplak adam bana atılacağı sırada hırsla erkekliğine bir tekme daha savurunca acı içinde yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞMA SEVİŞ
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Ali, benim sevgili katilim. '+18'dir, olumsuz hareketler fazladır.'