14- YANLIŞ

65.3K 2.9K 2.4K
                                    

Bir şeyi yaparken bokunu çıkarmak sanikrim benim için bir hobi olmuştu. Severken bokunu çıkarıyordum, sinirliyken kendime yakışmayan şeyler yapıyordum. Hayatımda hiç bara ya da içkili bir yere gitmemiş olan ben iki gündür bardan çıkmıyordum.

"İçecek misin bir tane daha?" diye sordu Talha gülümseyerek bakarken. Bara geldiğimde Çınar olmadığı için, Talha'yı görünce onun yanına oturmuştum. Sürekli bana sırıtarak bakması hoşuma gitmese de Çınar onunla arkadaşsaiyi bir insandı.

"Yok, çok midem bulandı." dedim bardağı önümüzde ki masaya bırakıp, yüzümü ekşiterek. Tam o anda masaya bir adam gelmişti. Bakışlarımı ona çevirince, Talha ayağa kalktı. Adamı öperken ikisi de oldukça mutluydu. Talha bana doğru döndü.

"Bak Eren, bu sevgilim Oğuz." dediğinde Talha'dan biraz, benden çok büyük olan adama bakıp gülümsedim. Aynı sırıtış onun yüzünde de vardı. Beni süzüp kafasını salladı.

"Çok memnun oldum Eren." dediğinde bende kafamı salladım. Ardından bakışlarımı çevirdim. Çınar'ı arayalı on dakika olmuştu ve geleceğini söylemişti. Ve sanırım içtiğim içkilerden dolayı sarhoş olmaya meyilliydim.

"Sana diyoruz Eren." ismim söylenince iki sırıtan adama baktım. Gözlerimi kırpıştırırken gülümsedim.

"Özür dilerim duymadım, ne dediniz?" dedim biraz geriye yaslanarak. Oğuz sırıttı.

"Diyordum ki hiç biriyle yaptın mı?" ne demek istediğini anlamıştım. Umarsızca kafamı salladım. Yapmıştım, Ali ile.

"Ama yine de vücudun açılmamış bir gonca gül gibi." dedi adam sırıtarak. Ne dediğini anlamasam da bende güldüm.

"Peki birçok kişiyle aynı anda yaptın mı?" diye sordu bu sefer. Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır." dedim bir çocuk gibi. Karşımda ki adamın gözleri bir an koyulaşır gibi oldu. Birazdan üstüme atlayacak gibi duruyordu.

"Yapmak ister misin peki güzelim?" dediğinde şok ile yüzüne baktım.

"Hayır, iğrenç bir şey." dedim yüzümü ekşiterek. Oğuz güldü, Talha'ya baktı.

"Denemediğin için öyle düşünüyorsun. Bence acayip iyi denemelisin." dedi Talha. Kafamı yeniden olumsuz anlamda salladım.

"Hayır assslaaa" dedim gülerek. İkisi de gülerken Oğuz yeniden beni yemek istermiş gibi baktı. Yanında Talha varken bana neden böyle bakıyordu ki?

"Bizimle yapmak ister misin?" diye sordu tahrik olmuş bakışları ile. Ağzım şok ile açıldı.

"Sizinle mi?" dedim ikisini gösterip. Kafasını salladı.

"İyi de siz sevgilisiniz..." diye sordum anlamayarak.

"İlişkimize renk gelsin istiyoruz." dedi çok normal bir şeymiş gibi. Halen gülümsüyordu. Kanımda dolaşan sinsi alkol oradan kaçmamı engelliyordu.

"Ben yapmam." dedim kendimden emin çıkmayan bir sesle.

"Bence yaparsın, hem çok eğlenceli olacak." dedi Oğuz beni ikna etmek ister gibi. Gözlerinin içine baktım. İkisiyle birden sevişmek mi? Garip bir şekilde ilgimi çekmişti.

"İğrenç ama." dedim, Oğuz kafasını hızla salladı.

"Sana iğrenç olmadığını, aşırı zevk verdiğini gösterelim." dediğinde yutkunarak gözlerinin içine baktım.

Pekâlâ normalde olsa anlatılırken bile kusacağım şey şuan ilgimi çekiyordu. Aklımda hiçbir şey yokken şuan sadece bu iki adamla sevişmek nasıl olur diye düşünüyordum. İğrençti ama bana zevk vereceğini düşündüm.

"Tamam" dedim hiç düşünmeden. Oğuz bir an şaşırsa da gülümsedi. Talha kahkaha atmıştı. Aşırı keyiflendi.

"Hadi o zaman, mekanda ki yataklı yere gidelim." dediğinde kafamı salladım. İkisi birbirine bakıp gülümsedi. Ardından ayağa kalktılar. Bende ayağa kalkıp onlarla beraber kalabalığın içinde sarsak adımlarla ilerledim. Ama gözlerim kapıdan içeri girmiş Çınar'a gülümseyerek çevrilmişti. Çınar ilk bana bakıp daha sonra Oğuz'a baktı. Yüzünde endişe ve sinir karışımı bir ifade oluşurken yanıma geldi.

"Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu şüphe dolu bir sesle.

"Yatmaya..." dedim gülümserken. Çınar benim kafamın yerinde olmadığını anlayıp Talha'ya döndü.

"Ne yapıyorsun lan sen?" diye sordu.

"Kendisi de istedi." dedi Talha gülümseyip suçsuzum der gibi.

"Lan o daha çocuk, sarhoş farkında bile değil." dedi tel elini yumruk yaparken. Oğuz ona sinirle baktı ardından yanıma gelip kolumdan tuttu.

"Abicilik oyunun bittiyse, sikişmemiz gereken bir konu var da. Bizi lafa tutma." dedi nefretle. Çınar beni kendisine çekerken ölümcül bakışlarını ona doğrulttu.

"Bu çocuğa elini sürme!" diye tısladı dişlerinin arasından.

"Seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma!"

"O kardeşim sayılır, sizin mide bulandırıcı işlerinize alet etmem onu." dedi sinirle. Halen beni tutuyordu.

"Kendisi de istiyor, sen karar veremezsin." deyip beni kolumdan çekti. Sabırsız görünüyordu.

"Eren istiyorsun değil mi?" dediğinde bilinçsizce kafamı salladım. Talha sırıtırken yanımda ki beden hırlamıştı.

"Şimdi bizi rahatsız etme, Ercan abiye söylerim hesabını verir. Diğer kolunu da ben kırıp eline vermeyeyim." sözlerini tamamlayıp beni bir çuval taşırmış gibi sürükledi. Çınar'a bakmak istesem de şuan onunla yüzleşemezdim.

Üçümüz beraber kolidordan geçip bir odaya girdiğimizde, halen korkmuyordum.

SAVAŞMA SEVİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin