Can : ben düşündüm.
Can : bizden olacağını anladım.
Can : eğer hâlâ seviyorsan..
Can : beraber olalım ?
Kuzey : ya bi git canın hayaleti
Kuzey : bi dk ne ?
Kuzey : b-ben seni seviyorum can. Her zaman bu böyle kalacak.
Can : kapının önüne çıkarsan sevinirim çok fazla yağmur yağıyor.
Can : sırılsıklam oldum.
Kuzey : bende sırılsıklam aşık oldum diycen sandım
Can : boş yapma ya Kuzey çık kapıya
Kuzey merdivenlerden hızlı hızlı inip kapıya koştu.
Kapıyı açıp bahçeye çıktı ve canı öyle sırılsıklam gördü. Yeniden aşık olmuştu içinden bir oh çekti ardından koşup sarıldı.
"Can ssen bbenimle olmaya var mısın ?" Can kafa sallayıp gülümsedi.
Kuzey dudaklarını canın dudaklarıyla kapattı. Derin bir öpüşmenin ardından eve girmişlerdi.
••••••••••••••••
Nasıl kabul etti ki bu kadar homofobikken? Kendi kendime konuşurken canın gözlerine baktım. Bi umut gözlerinde bana ait sevgiyi görmek isterdim.
Ama bu bakışlar çok garipti ve ona inanmak isteyen her zerrem beynime savaş acıyordu.
"Can ?"
Soru sorar bakışlarla bana bakınca sormak istediğim o soruyu sordum.
"Bu nasıl oldu ? Beni nasıl sevdin ?" Gözlerini kaçırmış şaraptan bir kaç defa daha içmiş ardından yatmak istediğini bende anlayışlı olup hiçbir soru sormadan beraber odaya çıkmıştık.
"Sen burda yat ben koltukta uyurum" Can elimden tutmuş beni kendine çekmişti.
Dudaklarıma yapıştığında derin nefesler eşliğinde karşılık veriyordum.
"Can, sseni seviyorum." Tişörtümü çıkarmış kendi tişörtünü de çıkardığında yatağa yatmıştık.
"Bende seni seviyorum, Kuzey" sesindeki soğukluk tüm bedenimi titremişti.
Umarım bu da bi oyun olmaz buna dayanamam. Gözlerimi kapatmak isterken son kez gülümsediğini gördüm ardından kendimi uykuya teslim ettim.