Selamlar ve iyi okumalarr ♡
Marinette :
"Sence onları uyandırmalı mıyız?"
"Bırakta uyusunlar. Zor birkaç gün atlattılar ne de olsa."
Fısıltı şeklindeki konuşmalara kulağıma çalındığında huysuzlanarak yanağımı yastığıma daha çok bastırdım.
Sorun şu ki yastığım tuhaf bir şekilde her zamankinden daha serti?! Fazlasıyla hemde!!Gözlerim yavaş yavaş aralandığında dün gece olanlar da zihnime üşüşüyordu. Ah en son Adrien'ın ateşini kontrol ettiğimi ve yüzünü seyrederken gözlerimin daha fazla direnemediğini hatırlıyordum. Ama kesinlikle Adrien'ın yanında yattığımda bir görüntü yoktu bunların arasında.
Peki neden onun yanında onun kollarında uyuyordum?
Ben onun göğüsüne yaslanmış, koala gibi ona sarılırken o da muhtemelen başını başıma yaslamıştı. Bir an dudaklarım yana doğru kıvrılacakken gelen kıkırtı sesleriyle gözlerim diğer tarafa döndü.
Karşımda gördüğüm Nino ve Alya ile şaşırırken aynı anda utançtan yanaklarım yanmaya başlamıştı bile. Hızlıca kendimi topladım ve L koltuğun diğer kısmında oturur pozisyona geçtim.
"Heyy! Burada ne arıyorsunuz?"
Yüzlerindeki gülümseme hafif bozulurken Alya burukça bana baktı.
"Dün olanları duyduk ve olabildiğince çabuk gelmeye çalıştık. Şükür ki Adrien'ın sorunu büyük değil."
Adrien konuşmalardan rahatsız olmuş olmalı ki yavaşça yerinden doğruldu ve kısık gözlerle karşımızda duran ikiliye baktı.
"Haber tez ulaşmış belli ki."
Nino eliyle Adrien'ın omzuna yavaşça dokundu ve gülümsedi.
"En yakın dostumu küçük bir sıyrık bile olsa asla yalnız bırakmam."
Adrien'da ona anlamlı bir şekilde gülümseyerek baktı.
"Biliyorum, dostum. Teşekkürler."
Ellerimi birleştirip kafamı eğerek onlara baktım ve mırıldanarak konuştum.
"O zaman nasıl yaralandığını da biliyorsunuzdur. Benim yüzümden."
Gözlerimi çok geçmeden zorlayan yaşları bir şekilde geri ittim ve kafamı kaldırarak onlara baktım. Alya ağzını birşey söylemek için aralamıştı ki Adrien'ın sert çıkan sesiyle irkilerek ona baktım.
"Sana senin bir suçunun olmadığını daha önce de söyledim Marinette!"
Muhtemelen hafif yaşla parlayan gözlerime bakarken ifadesi yumuşadı ve daha hafif bir tonda konuştu.
"Bunu bir kez daha söylüyorum son olacak. Yapmak zorundaydın. Bunu her ne kadar söylemek istemesemde benim milyonda bir de olsa ıskalama şansım vardı. Ve sen eline geçen fırsatta kendini kurtardın. Bunların olacağını bilemezdin. Ki zaten hafif bir sıyrık."
Hepimiz Adrien'a şaşkın ifadelerle bakarken o üçümüze de tek tek baktı ve yavaşça yerinden doğruldu.
"Lavaboya gideceğim. Döndüğümde bu konu bir daha açılmayacak. Anlaşıldı mı ?"
Alttan alltan ona bakarken yavaşça kahkülümle oynayarak kafamı salladım.
"Hmhm anladım."
Adrien gülümsedi ve eğilerek yanağımı öptükten sonra geri çekilerek salondan çıktı.
Nino ve Alya'da benim gibi onun arkasından bakıyordu. Nino bana gözlerini çevirdi ve gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARİCHAT ~ Kaçak
FanfictionEve giderken ara sokaklardan geçiyordum ve açıkçası çok rahatsız oluyordum. Bu saatte buralar pek tekin olmazdı bir süre daha ilerledikten sonra arkamdan işittiğim ayak sesleriyle adımlarımı yavaşlattım. Ve seslere dikkat kesildim. Cidden peşimden b...