Selamm arkadaşlar yeni bir bölümle yine burdayım lafı uzatmaya gerek yok bölüme geçelim.
◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇
Marinette :
Hafif bir kımıldamayla yanağımı kafamın altındaki yastığa biraz daha bastırdım fakat... garip olan bunun bir yastık olamayacak kadar sert olmasıydı. Ve burnuma yine o muhteşem koku geldi. Huysuzlanarak başımı kaldırdım ve kısık gözlerimi sağa çevirdim, gözlerim dehşet bir şekilde iri iri açılırken ben çığlığı basmıştım. KARA KEDİ şuan benim yatağımda çığlığımla o da irkilmiş olacak ki ani bir hareketle doğruldu.
" Senin burda ne işin var ? " gözlerimi büyüterek sorduğum soruya cevapsız kaldı. Ve bana boş bir ifadeyle baktı.
"Sana soruyorum cevap versene !"
"Canım istedi ve buraya geldim oldu mu ?"
Sözleri karşısında donup kaldım insan neden hiç tanımadığı birinin yanında yatar ki ? Bu adam deli olmalı. Ve bizim olduğumuz durum da dışarıdan bakıldığında hiç hoş görünmüyordur eminim.
" Bu bir daha olmasın" dedim.
" Yani bir daha ki sefer de olacak öyle mi ?" Şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.
" Sen beni nerenle dinliyorsun be ! Bir daha ki sefer olmayacak zaten seni saklamam bir hataydı...sen bir kaçaksın ve benim yaptığımda yanlıştı" tekrar boş boş baktı.
" Orası belli olmaz "
İçimden onu taklit ettim. Oroso bollo olmoz.
Bana çatık kaşlarla baktı. Ve üzerime eğildi." Bana bak küçük beni bir daha taklit edersen bozuşuruz " burnu burnuma dediğinde, tehditkar bir şekilde söylediği sözlerle kalp atışlarım istemsiz bir şekilde hızlandı. Lanet olsun ! Bir bu eksikti sesli bir şekilde yutkunduğumda koyulaşmış yeşil gözleriyle geri çekildi.
"Anlaşıldı mı ?" Yoğun bir şekilde bana bakarken kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım.
" İyi o zaman ben kahvaltı hazırlayayım "
" Hazırla o zaman " ona gözlerimi devirdikten sonra ayaklandım ve kapıya yöneldim ilk önce banyoya girdim ve rutin işlerimi hallettim. Sonra da aşağı inip kahvaltı hazırlamaya başladım. Buzdolabından kahvaltılık birşeyler çıkartıp masaya koydum. Sonrada iki yumurta alıp omlet yaptım. Herşeyi masaya koyduktan sonra Kara Kedi yi -Kara Kedi diyorum çünkü gerçek adını bilmiyorum- çağırmak için merdivenlerden yukarı çıktım kendi odamın kapısına geldiğimde belki müsait değildir diye elimi kaldırıp kapıyı tıklattım. İçeriden ses gelmeyince kulpu tutup çevirdim oluşan aralıktan kafamı uzatıp içeri baktım. Kara Kedi ayna karşısına geçmiş maskesini takıyordu aynadaki gözleri kapıya kaydığında gözlerimiz birleşti ağır bir şekilde yutkundum.
" Eee...şeyyy..kahvaltı hazır da seni çağırmaya gelmiştim " Birşey demeden sadece kafasını aşağı yukarı sallamakla yetindi. O gözlerini bir an benden ayırmazken ben gözlerimi kaçırdım.
"Bekliyorum o zaman " deyip kapıyı kapattım. Aşağı indiğimde hemen bardaklara meyve suyu doldurdum. Ve oturup onu beklemeye başladım. Az sonra içeri girdiğinde önüne bir tabak hazırlayıp koydum. İkimizde kahvaltımızı sessizlikle yapıyorduk ama ben çok rahatsızdım çünkü gözleri sürekli benim üzerimde oluyordu. Ve bende sürekli gözlerimi ondan kaçırdım. Ona adını sormak istiyordum ama açıkçası ondan biraz tırsıyordum.
" Ne söylemek istiyorsun ? " duyduğum sesle irkilerek kafamı kaldırdım gözleri gözlerimi bulduğunda kendimde cesaret arıyordum.
"Ben şey diyecektim..yani şey..yani " bıkkınlıkla bana bakıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARİCHAT ~ Kaçak
FanficEve giderken ara sokaklardan geçiyordum ve açıkçası çok rahatsız oluyordum. Bu saatte buralar pek tekin olmazdı bir süre daha ilerledikten sonra arkamdan işittiğim ayak sesleriyle adımlarımı yavaşlattım. Ve seslere dikkat kesildim. Cidden peşimden b...