Aklım; her sokağında başka bir acı yaşanan bir şehir gibi... Bu gece her şey daha bir ağır, farkı yok diğer gecelerden ama. Kendi elinizle en sevdiğinizi ittiniz mi siz hiç? Hiç çöpe attınız mı çocukluğunuzu? Ağlarken sessiz olmaya çalıştınız mı yalnızken bile? Ben kendimi hiç serbest bırakmadım, çok düşündüm öyle yaptım ne varsa yapacağım. Şimdi kendime yabancıyım. Ne kadar çok şey var kendimde, benim bile bilmediğim. Düşündükçe ağırlaşıyorum, dudaklarım titriyor şimdi. Süzülüyor bir damla yaş sol gözümden, "Mamoş" çalıyor arkada. Böyle sanki biri almış elleri arasına kalbimi, sıkıp duruyor. Koltukta oturan ben değilim sanki, uyuştum gibi. İmkansız şeyler geldi başımıza, imkansız ne demek; öğrendiğimiz şeyler. Çok mu erken büyüdüm ben? Neden böyle oldu? İyileşecek miyim ben? Kendi hayatını yaşıyor o şimdi, belki kendi istediği gibi değil ama hepimizinki biraz öyle. Ama ben artık onu düşünmekten vazgeçmezsem aklımı yitirecekmişim gibi. Tanrı varsa eğer elindeki en güzel ve en mavi balonu bana vermeli, vermeli ki unutmaması için gökyüzünü; usulca bırakabileyim o balonu iki parmağımın arasından, bakabileyim öylece arkasından, her zamanki gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Depresif sanat
General FictionO gece de sürekli gidip kaldığım o ucuz otel odasındaydım.Ne zaman birilerinden kaçmak istesem bu küçük,rutubetli odaya ve viski şişelerine sığınırdım.O gece de yine böyle bir kaçış günüydü..O otel odası böyle şeylere çok alışkındı.Füme koltukta, bi...