Takip Ediyor

11 0 0
                                    

Sabah uyandım. Muhafızlar aralarında konuşuyorlardı. Uyandığımı görünce sustular. Yataktan kalktım ve kalktığım gibi bilgisayarın başına geçtim. Konuma baktım. Hareket etmiyordu. Ben de lavaboya girdim. Bilgisayar 7/24 açık duruyordu. Lavabodan çıkınca muhafızlar
rkcr - konum!
Hemen bilgisayara baktım. O da neydi
Konum bizim olduğumuz yerin tepesindeydi. Korktum korktukça da çok gerildim. Ne yapacağımı bilemedim. Geriye doğru düştüm. Sonrasını hatırlamıyorum. Ama insanlar gibi kafamda acı hissettim. Muhafızlar beni uyandırmaya çalışıyordu. En sonunda gözümü açtım. Etrafa baktım. Muhafızlar hemen bana ne olduğunu sordular. Fakat vana ne olduğunu ben de bilmiyordum. Kafam gene kanıyordu. Kapının eşşiğinde büyük bir kan birikintisi vardı. Hemen elime aldığım peçetelerle ortalığı temizlemeye çalıştım. Kan heryere bulaşmaya başladı. O sırada aklıma konum geldi. Hala benim tepemdeydi. Cama doğru ilerledim. Kafamdan kan damlıyordu. Fakat gene umrumda değildi. Camdan yavaşça kafamı çıkardım. Yukarı baktım. Yukarda HİÇBİRŞEY yoktu. Muhafızlar benimle birlikte bilgisayara doğru baktı. Ama üstümüzdeydi hala. Bayıldım bayılalı yarım saat geçmişti. Mesaim neredeyse başlamıştı. Hemen çok ama çok hızlı bir şekilde kafamı yıkayıp yeri temizledim. Hemen aşşağı indim. Önlüğü giyerken teyze
- neden geç kaldın yavrum? Bir sorun mu oldu?
Ben de önlüğün düğümünü atarken
- yok galiba geç kalktım biraz
Dedim ve geçiştirdim. Her sabah genelde 8 de aşşağıda olurdum. Ama gağliba biraz geçmişti sekizi saat. Önlüğü giydim ve müşterilere menüleri dağıtmaya başladım. Bir saat geçti ve kafamdaki ağrı artmaya başladı. İnsanoğluna gerçekten acıyordum. Biz bu kadar acı çekmiyorduk. Daha doğrusu hiç acı çekmiyorduk. Birden kanama başladı. Ne yapacağımı bilemedim. Kanlar yere şapur şupur damlıyordu. Duvara yaslandım ve kanayan yerimi tuttum. Herkes bana bakıyordu. Çünkü hem ağlıyor hem de kan kaybediyordum. Kanamamı bir müşteri görmüş ola ki yanıma doğru elindeki havlu ile koştu. Kafama havluyu bastırdı ve bana sorular sormaya başladı. ( kafam yerinde mi diye) şu an neredeyim hatırlamıyordum. Daha sonra gözümü adamın kucağında kapattım. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Doktor uyandığımı görünce
- uyandı...
Dedi. Kafama havlu bastıran adam elindeki havlu ile bana bakıyordu. Teyze de önlüğü ile koltukta oturuyordu. Yatakta doğruldum. Kafamda bandaj ı hissettim. Etrafa baktım ve muhafızlar ve bilgisayar
Diye fısıldadım. Herkes bana bakıp şaşırdı. Doğru ya onlar muhafızları göremez. Muhafızlar yatağın baş ucunda dikiliyorlardı ve ellerinde bilgisayar vardı. Hemen bilgisayarın ekranına baktım. Sinyal hastanenin tepesindeydi. Ama nasıl olur?! Bizi takip ediyordu. Cama doğru kalktım ve camdan yukarı baktım. Hiçbirşey yoktu.... Gene. Doktor beni çekti ve
- daha önceden kafanı kanattığında buraya gelmeliydin. Dedi kafamı daha önceden kanattığımı biliyordu çünkü yarık hala açıktı ve ben onun üzerine düşmüştüm. Bu sırada da kanamam çok olduğu için bayılmıştım. Cafeye geri döndüğümüzde üst kata çıktım ve sinyale baktım. Üzerimizdeydi. Bizi takip ediyordu.
TAKİP EDİYORDU!
TAKİP.......
BENİM YEMİNİ ETTİĞİMİ BİLİYORDU
VE HANGİ GEZEGENDEN OLDUĞUMU
Yukarı kata çıkarken kafama havlu tutan adam odama kadar beni bırakmadı. Çok teşekkür etmiştim. Aslında ben yemini ettiğim için ölümsüzdüm fakat gene de beni hastaneye götürdüğü için şanslıydım. İnsanlar arasında ölebilirdim yani, öyle zannedebilirlerdi. Adam benim yaşımdan 5 yaş büyük. Aslında ona adam değil genç demeliydim. Ömür boyu genç kalmak. Odama geçtim ve televizyonu açtım. Haberlerde gördüğüme şaşırdım. Bazı insanlar acımasız olabiliyor.
- baksanıza. İnsanlar ne kadar da kötüymüş meğer
rkcr - iyi oldukları kadar kötüler. Her insana yüz verme.
gkrc - gerçekten onlara ceza vermek isterdim ama yeminim var.
Bu konuşmadan sonra kadına şiddet, çocuk hakları sınırlaması, ölüm, hırsızlık ve konuşma şiddeti. İnsanlar asla aklanmayacaklar. Her insanın eşit olduğunu anlamayacaklar. Belki bir gün toplumun biri şerefi ile yaşamayı öğrenir. Eğer böyle devam ederse insanlar için felaket çok. Saadece bu durum ile felaket geçmeyecek yani. İnsanların aklandığını görüp de sevinmemek elde değil. Bir de dünya kirliliği çıkmış başlarına. Biz gezegenimize çok iyi bakarız. Çevre kirlenmez çünkü hepimiz bilinçliyiz. İnsanlar kendilerine zarar verirken dünyaya da zarar veriyorlar. Acımasızlar. Fakat bazı insanlar tam tersi olabiliyor. Şerefi ile sözleşip yaşayan. Televizyonda haberleri izledikten sonra yatağa uzandım. Aya baktım. Konum hala bizimleydi. Perdeyi kapattım. Ve muhafızlara beni uyutmalarını söyledim. Birkaç söz ile sihir gibi uyutuverdiler beni. Uyudum. Birdaha uyanmak isyemiyordum. Fakat worqunim yeminim vardı.  WORQUNİM YEMİNİ.!

WORQUNİM YEMİNİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin