BÖLÜM -16- Dosya

59 8 2
                                    

3 saat uyuduktan sonra saat 8.30 gibi karakolun yolunu tuttum. Karakola doğru giderken yapacağım planı kafamda kurguladım. Başta ifade vermek için gitmiş gibi yapacaktım ama sonra vazgeçtim. Onun yerine adama kendi hikayemi anlatacaktım. Sonra adam gidecekti ve ben de dosyaya bakacaktım. O kadının kim olduğunu gerçekten merak ediyordum.

Karakola geldiğimde ilk iş olarak o adamı aradım. Adamı bulamayınca beni o adamın ofisine gönderdiler. Orada beklememi söylediler. Merdivenlerden inerek adamın tarif ettiği odaya girdim. Odada kimse yoktu. Ben de odayı kitleyip etrafta kamera olup olmadığına baktım. Kamera yoktu. Büyük ihtimalle oda adama ait olduğundandır. Ama bir dakika sanırım adamın ifade aldığı odada kamera vardı. Hemde 2 tane. Aman canım şimdi bunları boşver. Sen dosyaya odaklan. Masayı kurcalarken 1 isim yazan kart gördüm. Adamın adı büyük ihtimalle Turgay Sönmez idi. Onu boşverip iyice masayı ve çekmecelere baktım. Sonra gözüme bir dosya etiketi çarptı. En alttaydı. Hem de dosyadan 2 tane vardı. Biri büyük ihtimalle yedekti. Dosyada dünkü gibi olan KADIN SUÇLULAR yazıyordu. Aynısından 2 tane olduğu için almamın bir mahsuru olmazdı sanırım.

O dosyalardan birini alıp içine baktım. Dosya biraz kalındı.  Sonra gözüme bir şey  çarptı. Büyük harflerle yazılmış olan ANNA ÇETİN yazısı.

Dosyada onunla ilgili 4 kağıt vardı. Ben de onu oradan koparıp cebime attım. Kimse farketmezdi zaten.

Kimse farketmemesi için masa, çekmece ve dosyaları eskisi gibi düzenli hale getirdim. Kapıya doğru yöneldiğinde birşey fark ettim. Buraya girmeden önce kapıyı kitlemiştim. Ama anahtar orada yoktu. Adamın gelmesinin imkanı yoktu. Zaten ben görmemiştim ve diğer polisler önün bu saatte gelmesinin pek de imkanının olmadığını söyledi. Ama ya gelmişse.

Tekrar etrafa baktım. Belki kirletip anahtarı masaya koymuşumdur diye baktım. Iyice baktıktan sonra anahtarı dosyaların olduğu çekmecede buldum.

ZAFER!!!

Şimdi hızlı adımlarla bir an önce buradan çıkıp gitmem gerekiyordu. Ben de öyle yaptım. Anahtarı çevirsin ve kapının üstünde bıraktım. Tekrar yukarı çıktım. Diğer polisler neden gidiyorsun diye sorduklarında bekleyemedigimi beklerken sıkıldığımı söyledim. Adam biraz şüphelendi ama tamam güle güle diyerek kapıya kadar bana eşlik etti.

Oradan çıktıktan sonra koşarak çetenin yanına gittim.

Saat 10 olmuştu. Ve bazıları uyanmıştı.

"Nerelerdeydin?" Diye sordu Elif uykulu bir şekilde.

"Hiç. Sadece hava almak istedim o kadar."

Böylece bu işten yırtmıştım.

Diyerlerini uyandırmadan aşağıya indim. Bilgisayarların olduğu odaya. Böylece rahat bir şekilde araştırma yapabilecektim.

Dosyayı cebimden çıkardım ve bir masaya koydum. Dosyada kadının tc si falan sa vardı. Kadın bir sürü hırsızlık yapmış ve 20 yıl hapis cezası almış. Kadının resmine baktığımda bana çok benzediğini gördüm. Benim gibi yeşil gözleri ve siyah saçları vardı. Bu kadın belki benim annem olabilirdi. Annem ölmemiş olabilirdi!

Biraz daha kağıtları kurcaladım. Parmak izine kadar gereksiz bilgiler vardı. Sonra yakalanma yerine baktım. O yerin resmi de vardı. Olamaz!

Bu resim benim kaldığım yetimhanenin resmiydi. Demek ki beni oraya bıraktıktan sonra tutuklanmış!

____________

Merhaba! Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.  Bu bölümü arabada giderken yazdım. Biraz kelime hatası olabilir. Onları sonradan düzelteceğim.

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın!

GÖRÜŞÜRÜZZZ!!!!!





:)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YETIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin