Alerji

Seven

Ilık esinti...

Herkes eve dağılırken ben tekvando ya dolunay ise okçuluğa gidiyordu. Bir daha asla ama asla kafanın üzerinde ki elmayı vurma oyununu oynamayacağım... Vurmadığı için değil, elmayı tam ortadan ikiye böldüğü için oynamayacağım. Harika bir okçu ve göründüğünden çok daha tehlikeli bir birisi.

Güneş'e karşı ırkçılık yapan çocuklardan birini ok ile vurmuştum. Bunu bilerek yapmıştım ve ceza almayacaktım çünkü kriz geçiriyor gibi davranışımtım. Bir sürü yalandan özür diledim ve şuan kız kolunda ki bandajlar ile birlikte umarım akıllanmıştır... Akıllanmamışsa bu sefer bacağından vurabilirim.

Yakut-Dolunay

WhatsApp Sohbeti

Kanka bir şey sorucam

Çocuğun işini bitirdin mi?

Sanırım bacağını incitti.

Senin kız ne durum da?

Kızın kolunu bandajlar içinde

Bence akıllanmadı

Bacağından vurursun

Çok da fifi

Olanları Safir duymasın

Yer bizi

Hiç sorma

Çiğ çiğ yer

Tüm gelişmeler için uyar demişti

Ben burada çocuğun bacağını kırdım

Xd

Neyse kanka

Sil mesajları

Yakalanmayalım aq

Sen kimsin?

Engel 👍

Engel 👍

Çiğ köftemi yerken kulağım çınlamıştı sanki birisi hakkımda konuşuyordu.

"Hemen stalk yapıp bulmam ger-"

Çiğ köftemden büyük bir ısırık alıp zevkle kendimi sandalyeye saldığım da başımı sallayıp.

"Umurunda değil, çekemediklerini konuşurlar..."

Topluma karışmam için anneme beni tekvando ya yazdırmıştı ama burada ki herkes benden çüsse ve yaş olarak küçüktü. Hepsinden çok daha iyiydim fakat hoca ten rengi den dolayı benimle ilgilenmiyordu. Bunu uydurmuyorum kendi ağzıyla söylediğini duymuştum. Tanıdık birini arıyordum ve mucizevi bir şekilde Yakut'u bulmuştum.

"O da mı spor yapıyor?"

Yanına gittiğimde telefonundan başını kaldırmıyordu ve gözüm yanlışlıkla telefonuna kaymıştı... İnsanların mesajlarını okumak adetim değildir fakat orada benim adımın geçtiğini görebiliyordum.

"Ne yapıyorsun?"

[Bulgar çığlığı]

"Sessiz ol, neden vurdun ki?"

Kolumu ovalarken acı çeken ben olmama rağmen beni azarlamıştı. Onun bu yüzünü ilk defa görüyordum ve bu yanı oldukça şüpheliydi.

"Kimle dedikodumu yapıyorsun bakalım?"

"Hi- hiç kimseyle, yani ne diye Doluanya ile senin hakkında konuşalım ki? Sen kimsin ki hem..."

"Dolunay mı?"

"Dolunay dan kim bahsetti? Eğer Dolunay dan bahsetmiş olsaydım Dolunay'ın senin ten renginle alay eden kızın koluna ok attığını da söylemiş olurdum... Ve Dolunay beni öldürürdü."

Yüzü yavaşça asılmıştı. Söylediği şeyleri dinlediğimde içimde uçuşan kelebeklerin haddi hesabı yoktu. Bütün günüm güzelleşmiş resmen... Şuan burada olsa ona sarılmak isterdim ama bunu yapmazdım çünkü onu korkutmak istemiyordum.

"Lütfen sana söylediğimi kimseye söyleme."

İçten içe gülümserken dışarıdan sadece başımla onaylayıp duvara yaslanmıştım. Başımı diğer tarafa çevirdiğimde istemsizce gülümsemiştim. Aman Allah'ım benim için gidip o kıza ok atmıştı... Daha romantik bir şey düşünemiyorum.

Abimin getirdiği lahmacunları yerken tıpkı çiğ köfteleri yediğimde ki gibi kulağım çınlamıştı fakat bu sefer avuç içinde kaşınıyordu. Bana ne oluyor bilmiyordum ama birileri bir şey karıştırıyor bu kesindi.

"Lanet olsun lahmacunun kıtır kenarı avuç içime batmış. Sen de şu müziği kız sıçıcam bir tarafına..."

Arkadaşlarım benden gizli bir boklar yerken tıpkı Safir gibi yemek yiyor oluyorum.

Ben olmadan hayatta kalamayacak olan insanlar benden gizli iş çeviriyorlar...

Beğeni ve yorumlarınızı esirgemeyin bu aciz kuldan...