Göt kesen soğuk...
Sahile gidecektik ve annemler kız başıma gidemeyeceğimi söyleyip abimide peşime takmışlardı. Hayatta hiçbir başarısı olmayan bir insanı neden bakmak zorundayım ki? Ölse kimse anlamaz ama onu gezdirmeye çıkarıyorum.
Benim adım Gece. Sürekli Dolunay'ı bana yap dememe rağmen Safir tarafından sürekli reddedilen kişi benim. Onu üzecek olsam yıllardır peşinde olur muydum?.. Safir'e son bir kez daha ısrar ettiğimde onu görmüştüm.
Dünyanın en güzel şeyi karşımdaydı ve ona iltifat etmek zorundaydım.
"Tişörtünü beğendim ve dövmelerin de oldukça hoş duruyor."
Başıyla onaylayıp gülümsediğimde ensesini kaşıyarak.
"Teşekkür ederim Gece abi, suyla çıkanlardan kalıcı değiller aslında."
"Bende de var bakmak ister misin?.."
Onun teşekkür edişini yerim ben ama abi dediği için moralim gerçekten bozulmuştu... Birlikte içmeye giderken bize bir çocuk daha katılmıştı. İri yarı, yakışıklı, siyahi, kaslı bir çocuktu. Safir beni kolumdan çekip kulağıma yaklaştığın da sessiz bir şekilde.
"Ondan vazgeçmen için bir sebep arıyordun, al sana sebep. Hoşlandığı çocuğu içmeye davet etti ve sen benim artı birin olarak buradasın. Sence de bu konuyu fazla uzatmıyor musun?"
Kollarını kavuşturarak gözlerimin içine odaklandığın da yavaşça Yakut'un yanına gitmişti. Gerçekten burada fazlalık olan tek kişi bendim ve istenmiyordum da. Artık bunu kabul etmem gerekiyordu... Bunca zaman onun için savaşıp nasıl olur da şimdi vaz geçerdim ondan.
Havada oldukça aşk kokusu olmasının yanı sıra alkol, sigara, deniz, çöp ve kıskançlık kokusu da vardı... Gece abiyi daha önce hiç sigara içerken görmemiştim ve Sahir ikide bir onu uyarıyordu.
"Karışma bana, istediğimi yaparım..."
Herkes alkol almıştı ve kıkır kıkır gülüyorlardı. Ben alkol almak taraftarı değildim sadece bir bardak içip geri çekilmiştim ve bu bile bana fazla gelmiştim. Gece abi'nin yüzü hiç gülmüyordu ve sürekli Güneş'e öfkeyle bakıp duruyordu... Elinde ki sigayı yere atıp alkol şişesiyle Güneş'i üzerine yürümüştü.
"Sen kimsin lan!"
Safir sarhoştu fakat ayağa kalkıp hemen abisini geri çekmişti. Abisi onu itip yere düşürdüğünde araya ben gireceğim anda alkol şişesi Güneş'in başında parçalamıştı. Elimle ağzımı kapatarak Safir'i ayağa kaldırmaya çalışıyordum. Gece abi daha da delirmişti ve bu sefer bağırıp çağırmaya başlamıştı...
"Onu ilk önce ben sevmiştim. Sen yokken onu hep ben korudum ama sen geldin ve onu benden al-"
Dolunay'ın yumruk atabildiğini bilmiyordum ve attığı yumrukla Gece abi tek seferde bayılmıştı. Sarhoş bir şekilde astım ilacını ağzına koyup derin bir nefes çektiğinde yumruğunu ovalayıp yerine oturdu... Güneş'in başında parçalanan şişe onu yaralanmıştı ve hastahaneye gitmesi gerekiyordu. Başı yarılmışmıydı bilmiyorum ama cam parçaları hala başındaydı.
Yeni yeni ayılmayı başarmıştım ve başımın ağrısı ile birlikte abime Dolunay'ın başkasından hoşlandığını anlatmaya çalışıyordum... Beynim adeta başımın içinde dönerken abime rahat durması gerektiğini anlatmaktan neredeyse ayakta uyuyacaktım.
"O çocuğu bulup öldürecem..."
Elimin tersiyle suratına okkalı bir tane vurduğum da kendine gelmişti. Bazen aramız da büyük olanın kim olduğu konusunda büyük çekişmeler yaşıyordum. Önemli olan şeyin zeka yaşı buna kanaat getirdim...
Okkalı bir tokat mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alerji
القصة القصيرةBir kitap okumadan önce içinde size göre olmayan şeyleri bilmeniz gerek... - Homofobik iseniz size göre değil. -Transfobik iseniz size göre değil. - Irkçı iseniz size göre değil. - Hayvanlara zülüm hoşunuza gidiyorsa size göre değil. - Fantastik ke...