Cool okuma ışığı...
Telefonumu komidinin üzerine koyup kendimi yatağa bıraktığım da ayaklarımı birbirine sürtüp çoraplarımı çıkarmıştım. Kırmızı bir jöle gibi yatağımda yüz üstü bir şekilde uzanıyoruçdum. O bilmiyordu ama erkeklerle müsabaka yapabilmek için tüm kızları yere sermiştim... İlk sevgililer günün de Safir'e bir kol saati almam gerekiyordu.
Eve döndüğümde Safir annem gibi koltuğa geçip bacak bacak üstüne atıp beni süzmeye başlamıştı. Kollarını kavuşturarak koltuğa oturmamı işaret ettiğinde kapıyı kapatıp mutfağa gitmiştim. Bardak arıyordum fakat yoktu... Boş alkol şişesini suyla doldurup oturma odasına geçtiğimde kendimi koltuğa atıp büyük bir yudum su içmiştim. O lanet çekik gözlü adam resmen ninja gibi gelip gitmişti.
"Neredesin sen?"
Susmasını işaret edip başımı arkaya attığım da elimi anlıma koyup başımın ağrısını dinlemeye başladım. Hak ediyordum. Bana bir şey söylemesini ya da dokunmasını istemiyordum... Bir süre boş boş söylendikten sonra şu kelimeleri bütün ilgimi ona vermeme neden olmuştu.
"Şuan kendimi annem gibi hissediyorum."
Anlık bir afallamayla başımı kaldırıp ona döndüğümde kaşlarımı çatıp.
"Sen ailesini ardında bırakıp ortadan kaybolan birisi değilsin."
Doğrulup gözlüğünü çıkardığın da eliyle gözlerini kapatarak balkona çıkmıştı... Onu daha önce ağlarken görmemiştim ve ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyordum. Peşinden gitmelimiydim yoksa onu yalnız mı bırakmalıdım hiçbir fikrim yoktu.
"Çocukken yaptığın gibi gitar çalar mısın?"
"Ha?"
"Benim için gitar çalar mısın?"
Gitar çalmayalı uzun zaman olmuştu ve sanırım nasıl çalacağımı unutmuştum. Tozlu bir şekilde balkonda duran gitara baktığım da iç çekerek gitarı kucağıma almıştım. Duvara yaslanarak gitarı akor ederken kendime gelmeye çalışıyordum... Onun bu halini gördüğümde kendime gelememem imkansızdı.
"Çocukken düştüğünde bile ağladığı bilmem. Sen düştüğün yeri döverdin ama ağlamazdın..."
Dizime vurup bağdaç kurduğun da arkasına yaslanıp derin bir nefes almıştı.
"Ağlamadım, sadece alerji mevsimindeyiz."
Gülümsedim ve ardından başımla onaylayıp.
"Aynen, bu dünyada ki en mükemmel genlere sahip kız alerji mevsimi bahanesini kullanıyor. Bence kendinin de inanacağın yalanlar söylemeye başlaman gerek..."
Gülümseyip başını duvara yasladığım da gitar çalmaya başlamıştım. Ara sıra yalnış notaları çıkarsam da umursamıyordu. Yaklaşık birkaç dakika gitar çaldığım da üst komşumuz camdan dışarı çıkıp.
"Sizin saatten haberiniz var mı?"
"Pardon teyze."
"Teyze senin anandır."
"Gir lan içeri buruşuk pussy!"
Safir ile bakıştığımız da kadın söylenerek içeri girmişti. Gülüşünü izlerken bende gülümsemiştim. Dünyada ki en güçlü kız kardeşe sahiptim. En güçsüz anında bile benim bin katım daha güçlü bir kız kardeş...
Sabahın köründe uyanıp Güneş'in telefonunu aldığım gibi ajan iç güdülerimi kullanarak onun parmak izi ile kilidini açmıştım. Bağdaç kurup telefonun da kısa bir gezintiye çıktığım da hiçbir şey bulamamıştım.
"Silinenleri silme adetini kazanmış olduğu için onu suçlayamam..."
Telefonu kapatıp yerine koyduğum da ayağa kalkmaya çalışıyordum. Bir anda bileğimden tutmasıyla dengemi kaybedip Güneş'in üzerine düşmüştüm. Dudaklarım dudaklarına dediğinde ne yapmam gerektiğini bilememiştim. Gözleri sonuna kadar açıldığın da geri çekilmeye çalışıyordum fakat takılmıştım.
"Şey..."
"Sanırım..."
"Tekılmak..."
"Takılmışsın..."
"Aynen, takılmak..."
Tişörtümü çıkarmaya çalışırken bu sefer tamamen Güneş'in üzerine düşmüştüm. Dudaklarım dudaklarına tamamen yapıştığında dona kalmıştım. O an tıpkı bl dizilerinde ki gibi çalan müziğini duyabiliyordum...
Bu gün çok fazla kitap okudum kendimi toparlayıp zihnimi boşaltmam lazım...
Okumanız için tavsiye edeceğim kitaplar
~Diğer kitaplarım~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alerji
Short StoryBir kitap okumadan önce içinde size göre olmayan şeyleri bilmeniz gerek... - Homofobik iseniz size göre değil. -Transfobik iseniz size göre değil. - Irkçı iseniz size göre değil. - Hayvanlara zülüm hoşunuza gidiyorsa size göre değil. - Fantastik ke...