Masamda oturmuş ders çalışırken içeriden gelen gürültüyle hızla doğruldum. Oturma odasına girmemle devrilen sehpayı, yerlerdeki minderleri, etrafa saçılmış koltuk örtülerini ve kafasına eşofman geçirmiş bir adet Yeonjun görmeyi beklemiyordum.
"Merhaba şayip, sen de oynamak ister misin?"
Derin bir nefes aldım, altı üstü oda mahvolmuştu. Fakat bunun için küçücük çocuğa da kızamazdım. Daha birkaç haftadır beraberdik ve birbirimize alışmaya çalışıyorduk. Koltuğun tepesinde zıplayan yaramazın yanına gittim ve onu kucağıma aldım. "Oynarız canım, ama önce buraları toplayalım. Tamam mı?"
Birkaç saniyeliğine düşünür gibi elini çenesinin altına yerleştirdi, ardından bana döndü. "Olur ama önce benim atım ol."
Gözlerimi büyüttüm. "Ama oda bu kadar dağınıkken at olamam ki."
Minik ellerini ağzına kapatarak güldü. "Öyle değil şayip, ben senin sırtında olacağım."
Minik dişlerini görmemle gülümsemem büyüdü, o ne isterse istesin hayır diyemiyordum. "Peki madem, gelin bakalım omzuma prensim."
Ellerini çırparak omzuma tutundu, bunu hep yaptığını fark etmiştim, ve onu sırtıma aldım. Hızla odayı turlarken güzel kahkahaları kulaklarımı okşuyordu.
Fakat bir anda yanağımda hissettiğim baskıyla donup kaldım. Yeonjun arkadan bana sıkıca sarılmıştı. "Seni çok seviyorum şayip, beni asla bırakma."
~♡~
"Hadi güzelim, aç ağzını ve ye şu yumurtayı."
Taehyun hızla başını iki yana salladı. "Olmaz şayip olmaz."
Beomgyu derin bir nefes aldı, bu sefer ne olmuştu acaba? "Neden olmaz bay çok bilmiş?"
Küçük kızıl kedi sahibinin kucağında dikkatle ayağa kalktı, Beomgyu da belinden tutarak onu destekliyordu. Nihayet dengesini sağlayan kedi yakışıklı sahibine döndü ve kulağına fısıldadı.
"Çünkü Soobin şayip kendi başına yiyor, o da burada yesin!" Burada derken Beomgyu'nun diğer bacağını göstermişti, Beomgyu kahkaha atmaya başladı.
Kedisinin istediğinin ne olduğunu gören zavallı Soobin ağzındaki kahveyi püskürttü ve hayretle diğer ikisine döndü. "Hey, şaka bu değil mi?"
Taehyun itiraz kabul etmez şekilde başını iki yana salladı. "Hayır, şen oturmazsan ben de yemem şayip."
Beomgyu ise içten içe kahkahalarla gülüyordu. "Duydun miniğimizi Soobin, senin saçma gururun miniğimizin sağlığından daha mı önemli?"
Küçük kedinin dolu dolu bakan gözlerine dayanamayan Soobin sessizce küfrederek kalktı ve sevgilisinin diğer bacağına oturdu. "Aferin bebeğime."
Uzun boylu olan diğerinin geçen gün arabada söylediği cümleye ithafen konuştuğunu anladı ve sinirle ofladı. "Böyle şeyler de hep beni bulur."
Sevgilisi ise hâlâ aptal aptal sırıtıyordu.
Soobin tam sinirle sevgilisinin omzuna vuracaktı ki onlara sevgiyle bakan miniği gördü. Vurmak için kaldırdığı eliyle Beomgyu'nun yanağını okşadı. "Evet öyle, bebeğim."
Diğeri şaşkınlıkla uzun boylu sevgilisine bakarken Taehyun gülerek bağırdı. "Şayip, çok tatlısınız~"
Uzun sohbetler ve hoş kahkahalar eşliğinde unutulmaz bir kahvaltı yaptılar.
~♡~
semenin yeonjun olduğu bellidir fakat inatla onu uke yaparsın;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catboy, yeonkai ✓
FanfictionKai kedi çocuk sahiplenmek için barınağa gider ve mavi saçlı minik bir kedi bulur. düzyazı ©rozeixs | 31.07.2020 - 05.10.2020