Yüzümü yıkamış, gargaramızı yapmıştık. Şimdi de onu tezgaha oturtmuş, krebi hazırlıyordum. "Şayip, bu krebe benzemiyor."
Fındık burnunu baş ve orta parmağım arasında sıkıştırdım. "Şu an pişmediler Yeonjun, piştikten sonra bildiğimiz krepe benzeyecek."
Kaşları çatıldı ve dudaklarını büzdü. "Nasıl yani tüm krepler pişmeden önce böyle mi?"
Bir yandan kasedeki karışımı çırparken bir yandan da onaylar anlamda başımı sallıyordum. Yüzünü buruşturdu ve kollarını göğsünde topladı. "Ben yemem ki o zaman."
Söylediği şey benim her krep yaptığımda düşündüğüm şeydi fakat bunu tabi ki ona söylemeyecektim. "Böyle söylememelisin, kreplerin de duyguları vardır."
Şaşkın şaşkın bana baktı. "Krepler de mi üzülür?"
Olayı dramatikleştirmek için üzgün bir yüz ifadesi takındım ve ağlamaklı bir tonda konuştum. "Evet, hem de çok üzülürler. Biri sana çirkin dese üzülmez misin?"
Yüz hatları gevşedi ve düşünceli bir hal aldı. "Evet, evet çok üzülürüm."
Hüzünlü gözlerle kasedeki krebe baktı. "Sana çirkin dediğim için çok üzgünüm krep."
Cümlesi bitince elleriyle bana eğilmemi işaret etti, ne diyeceğimi merak ettiğim için eğildim ve kulağımı ona doğru uzattım. "Kabul etmiş midir özürümü?"
Gülümseyerek krebi çırpmaya devam ettim.
"Evet güzelim, kabul etmiştir."
~♡~
"Sonra Ryujin'e dedim ki, o benim oyuncağım. O da ağlayarak Yeji Noona'nın yanına gitti."
Dudağının kenarından akan bal damlasına karşın hâlâ konuşmaya çalışıyordu. "Ama neden paylaşmadın ki onunla oyuncağını?"
Sinirle mırladı."Çünkü o benim peluşumdu. benim olan benimdir, kimseye vermem."
Bu çok garipti; bu çok garipti çünkü Yeonjun'un bu kıskanç hali bile bana çok sevimli geliyordu. "Tamam güzellik, bir şey demedim."
Duyduğu cevaptan memnun kalan mavi prensim oturduğu bacağıma iyice yayıldı. Hiçbir şey yapmadan, sadece oturarak karnını doyuruyordu ve onu besleyen kişi dünyalar yakışıklısıydı.
Ah Yeonjun, bir bilsen senin yerinde olmak isteyen kaç kişi olduğunu...
"Şayip~"
Deminden beri onu yedirmeye çalışmaktan aç kalan midemi kuru ekmek ile doyurmakla meşgulken cevapladım onu. "Efendim~"
Gözleri parlayarak yüzümü incelerken mırıldandı. "Şayip çok tatlısın."
Cümlesine gülümsedim ve boynuna minik bir öpücük kondurdum. Kızaran yanakları, yanaklarına uyum sağlayan mavi saçları ve kocaman gözleriyle ona hayran olmamak elde değildi.
~♡~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catboy, yeonkai ✓
Fiksi PenggemarKai kedi çocuk sahiplenmek için barınağa gider ve mavi saçlı minik bir kedi bulur. düzyazı ©rozeixs | 31.07.2020 - 05.10.2020