M

2K 158 68
                                    

Jimin

"Aramıza hoş geldin Park Jimin."

Ellerim Bay Kim'in ileri arasında kaybolmuş bir şekilde birbirimize bakıyorduk. "Teşekkür ederim Bay Kim." kafamı eğip konuştuğumda bana mükemmel kare gülümsemesini sunduğunda bende gözüm kısılana kadar gülümsemiştim.

"Pekala Jimin o halde yarın imzaları atmak için seni şirkete bekliyorum."
Kafamı aşağı yukarı salladıktan sonra konuşmak için dudaklarını araladı.
"O halde yarın görüşürüz Jiminshi."
"Görüşürüz Bay Kim." arkasını döndüğünde bir rahatlama hissetmiştim. "Bana Bay Kim değil. Sadece Taehyung." ardından kapıdan çıkıp gitti.

Jimin kalbin neden bu kadar hızlı atıyor koçum?

Çünkü istediğim şirket beni modeli olarak aldı.

Saf çocuk yaa ben sana şu 23 yıllık hayatında hiçbir şey öğretemedim.

Sie Ekmeleddin.

A M A N B E

İç sesimle olan atışmadan sonra üstümü değiştirip daha rahat şeyler giydim. Makyajımı silmek için aynanın karşısına geçtiğimde kapıdan içeri bir teyze girdi. Bedenimi ona doğru çevirdiğimde konuşmaya başladı.

"Herkesin övdüğü Park Jimin sensin değilmi?" alaycı bir tonta konuştuğunda konuşmaya başladım.
"Evet teyze Park Jimin benim."
Yüzüme şoka girmiş gibi bakıyordu.
"Ordan bakılınca teyze gibi duruyormuyum." sinirle sorduğu soruya gayet normal bir şekilde karşılık verdim. "Evet efendim Ordan bakılınca teyze gibi duruyorsunuz."

Cümlem bittikten sonra içeri teyzeden oldukca genç bir çocuk girdi.
"Hayatım iyimisin? Rengin solmuş."
Hayatımmı? Evlimi bunlar?
"Çıkar beni buradan ölüyorum sanırım." teyze cümlesini bitirdikten sonra genç olan onu belinden tutup dışarı çıkarmıştı.

"Ne kadar tuhaf bir teyze." daha sonra zaten makyajımı silip çıkmıştım.

Taehyung

"Hyung gördün değilmi elleri çok tatlı. Tokalaştığımız zaman ellerimin içinde kayboldu. Yanaklarında çok tatlı, ayrıca güzünce kaybolan gözleri ayayayay. Hyung ölüyorum."

Ege gelmiştik. Yaklaşık bir saat olmuştur. Ve ben bir saattir aralıksız Park mükemmel ultra yakışıklı ve tatlı Jimin'i anlatıyorum.

" Taehyung canım kardeşim artık o güzel sesini kessen. Ne bilim git tasarım yap, saksafon falan çal, yemek yap ben açıktım." Seokjin hyung isyan bastığında dudaklarımı büzüp yattığım yerde doğruldum.
"Ama siz beni hiç dinlemiyorsunuz. Hıh." ellerimi çocuk gibi göğsümde buluşturup çalışma odama doğru çıktım. Kapıyı açıp duyabilecekleri şekilde çarptıktan sonra oturup tasarım yapmaya başladım.

Aradan yarım saat geçtiğinde kapım tıktıklanmıştı.                
"Taehyung girebilirim?" kapıdaki Seokjin hyung tu. "Tabiki." kapıyı açıp önce kafasını sonra ise bedenini soktuğunda konuşmaya başladı.
"Annen aradı." vereceğim tepkiye bakmak için yüzüme baktığında devam etti. "Hastanedeymiş sen gelmezsen yaygara kopartacağını söyledi."

Oflayayak sandalyede döndükten sonra ayağa kalktım. "Gidelim bakalım derdi neymiş."
Aşağı indiğimizde bizim inmemizi bekliyorlarmış gibi anında merdivenlere bakmışlardı. "Hyung gidicekmidin?"

Jungkook konuştuğunda kafamı aşağı yukarı salladım. "Bakalım derdi neymişte hastaneyi boylamış."
Analdım anlamında kafasını salladıktan sonra arabanın anahtarını alıp çıkmıştım.
..
..
..
..
..
..
..
..
...
...
...
...
...
...
...
..

.

Sellamm bu bölümün kısa olduğunu biliyorum geciş bölümüydü zaten. Bu kadar.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝕄𝕆𝔻𝔼𝕃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin