K

1.1K 132 60
                                    

Jimin ile Lee'nin evine gelmiştik. Gergin bir şekilde bana bakarken dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladı. "Taehyung hyung neden buraya geldik?"

Hakikaten niye geldiniz?

Görürsün birazdan.

Jimin'e doğru dönüp konuşmak için önce dudaklarımı ıslattım. Sonra ise ne diyeceğimi bir cümlede toplama cabalarına girdim.
"Jimim-shh biz buraya bazı yanlışları düzeltmeye geldik. O yüzden hadi çabucak düzeltelim." kafasını kararsız bir şekilde tamam anlamında salladıktan sonra arabadan indik. Ben önden o benim arkamda olucak şekilde evin kapısına gelmiştik. Jimin'e döndüğümde alt dudağını ısırdığını fark ettim.

Senin dudaklarına yakışır TaeTae.

Sen kimsin yaa?

Ben Şerafettin. Ekmeleddin'in manitası.

Ok

Elimi kaldırıp kapıya vuduğumda anında açılmıştı. "Hoş geldiniz Bay Kim." kafamı hafifce salladığımda elimi arkaya uzatıp Jimin'in elini yakalamıştım.

______________________________________

Şerafettin şunların ellerine bak.

Birbirleri için yaratılmışlar.

Ağlıcam.

Ağlama gülüm.

Timam.
______________________________________

İçeriye doğru adımlamaya başladığımızda. Koltukta keyifli bir şekilde kahve içen Lee bizi karşılamıştı. "Oğluşum hoş geldin." sarılmak için hamle yaptığında bir adım geriye kaçtım. Kaşlarını çatıp bana baktığında arkamdaki Jimin'i fark etmiş olmalıki konuşmaya başladı. "Ne o yoksa özür dilemeyemi geldin?" ukala bir şekilde konuştuktan sonra kaşlarım sinirle çatılmıltı.

"Hayır özür dilettirmeye geldik."
Yüzünün rengi attığında dudağımın kenarı yukarı doğru kıvrıldı.
"İki seçeneğin var Lee. Ya davayı geri çekip özür dile. Ya da tüm mal varlığına hoşçakal'de." kurduğum cümleyle Jimin elimi daha fazla kavramıştı. Biraz sonra olacaklardan korkar gibiydi.

" Yujin telefonumu getir." Yujin denilen kız telefonu getirdiğinde Lee titrek elleriyle telefonu almış ve bir numarayı arayıp konuşmaya başladı.
"Minho dava iptal geri çekiyorum." ardından ise kapatmıştı.

Yüzümde zafer gülümsemesi ile ona bakarken o kırgın olduğunu düşündüğü bakışlarını bana atıyordu.
"Güzel. Şimdi benim güzelim Jimim-shh'den özür dileye bilirsin."

Dediğim şeyle gözlerini şokla açmış ve kafasını iki yana sallamıştı. "Benden bunu bekleme Taehyung. Lütfen."
Dediğim şeyle elimi cebime atmış ve telefonumu çıkarmıştım. "Pekala o halde şirketi ayırma zamanımız gelmiş." Cümlem bittiği anda ellerini hızla iki yana sallayıp dibime gelmişti.
"Tamam. Tamam özür diliyeceğim. Ama lütfen ayırma şirketi."

"Özür dile bende şirketi ayırmıyım."
Derin bir nefes alıp Jimin'e doğru dönüp sinirle konuşmaya başladı.
"Özür dilerim." tıslamışmıydı o?
"Daha duygulu. Daha pişman bir şekilde söyle." kafasını bana çevirmiş ve yalvaran gözlerle bana bakmıştı. "Hemen."

"Özür dilerim Bay Park Jimin." dudaklarıma bir gülümseme gelmiş ve tuttuğum eli ayırmadan diğer elim Jimin'in beline dolanmıştı. "Güzel o halde biz gidelim güzel Jiminie."

Havalı çıkış yap. Havalı çıkış yap.

Tamam yaparım.

Kapıdan gayet asil bir şekilde çıktıktan sonra arabama doğru ilerlemiş ve kapısını açıp Jimin'in oturmasını beklemiştim. Oturduğu zaman sürücü koltuğunun olduğu tarafa geçmiş ve son kez Lee'nin gözlerine bakmıştım.

Ohh olsun sana ebesini mumyaladığım Lee bozuntusu
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Sellam. Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. Biliyorum bölüm geç geldi ve kısa zaten demiştim kısa olucağını ama kısa yazınca içim pek el vermiyor bu yüzden bölümleri yine uzatma kararına vardım.

Mutlu olun 💙
🐯💞🐥

Not: Kontrol etmedim hatam varsa üzgünüm😁

𝕄𝕆𝔻𝔼𝕃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin