İ

1.6K 159 177
                                    

Taehyung

Hasta ne in otoparkına arabamı Park etmiş ve içeriye doğru adımlamıştım.
İçeriye girdiğim zaman etrafıma bakınmış sonra ise danışmana doğru adımlamıştım.
"Merhaba. Ben Lee Yujin'in akrabasıyım acaba odası nerede?"
Kadın bakışlarını bilgisayara çevirip ardından bana baktı.

"105 numaralı oda. Sağdaki asansörü kullanarak çıkabilirsiniz."
Teşekkür manasında kafamı salladıktan sonra adımlarımı asansöre doğru çevirmiş ve gelmesi için düğmeye basmışım.

En sonunda geldiğinde içeride benim dışımda 2 - 3 kişi daha vardı. Fazla takılmayıp geleceğim kata vardığımda hızlıca inip adımlarımı odaya yönlendirdim.

Odaya yaklaştıkça biraz, biraz bağırmış sesi kulağıma geliyordu.
Odanın önüne gelip kapıyı açtığımda odada bir kişi daha vardı. Kafası eğik olduğundan yüzünü görememiştim.

Bayan Lee geldiğimi fark etmemiş olucaktıki hala daha bağırıyordu.
"Seni dava edicem. Süründürcem seni. Hapishanede çüriceksin. Edepsiz şey."
Geldiğimi belli etmek adına sahteden öksürdüğümde bakışlarını bana çevirmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"Taehyung canım oğlum ne zaman geldin sen. Bizde seni bekliyorduk."
Kollarını açıp ona sarılmamız beklerken kafamı iki yana saklamışım.
"Hiç değişmeyeceksin değilmi Lee."
Dediğim şeyle suratındaki gülümseme yok olmuştu. Buğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"Neyse konumuz bu değil. Senin bir tane avukat arkadaşın vardı değilmi. Ona söyle en kısa zamanda gelsin.

"Neden?" sorduğum soruyla konuşmak için yine buğazını temizledi. Neden olayı şu edepsizin ağzından dinlemiyorsun. "

Kafamı o çocuğa çevirdiğimde siyah balıkcı yaka kazağının içine gömülmüş bir şekilde kafası eğik duruyordu. Elimle çenesinden tutup kaldırdığımda konuşmam bir oldu.

"Jimin?"

İsmini duymasıyla gözlerini anında kaçırmış ve konuşmaya başlamıştı.

"Bay Kim yemin ederim anneniz olduğunu bilmiyordum bilseydim ona öyle hitap etmezdim." konuşmasıyla
Annem oluncak o kadının gülümsemesi genişlemiş ve gözlerini ona dikmişti.

Jimin bundan rahatsız olmuş olmalı ki kafasını eğip gözlerini sum sıkı kapatmıştı. Ardından konuşmaya başlamıştı." Bay Kim gerçekten anneniz olduğunu bilseydim teyze diye hitap etmezdim."

"Ne?" dediği şeyle odaya alaycı bir kahkaha bırakmıştım.

"Bayan Lee siz şakamısınız? Sırf teyze dediği için Jimin'in değerli vaktini çaldınız." sinir ve alayla konuştuğum sırada Lee şoka girmiş bir şekilde bana bakıyordu.

"Ordan bakılınca teyzeye benyormuyum?" sinirle konuştuğunda kafamı sallayıp konuşmaya başladım.

"Bayan Lee siz 1972'de doğdunuz hatırlatmama gerek var sanırım hatta eşin olucak o adam senden 15 yaş küçük bunuda hatırlatıyim."

Kolumu Jimin'in omzuna atıp konuştum. "Hadi Jimin gidelim."
Birşey demeden bana ayak uydurup yürümeye devam etti. Asansöre doğru adımlayıp bindiğimizde kafasını hızla bana çevirdi ve konuşmaya başladı.

"Bay Kim gerçekten çok üzgünüm. Anneniz olduğunu bilmiyordum, bilsem öyle konuşmazdım. Saygı ifadesi kullanırdım yemin ederim. Lütfen beni kovmayın."

Dediği şeyle şoka girmiş bir şekilde ona bakıyordum.

"Jimin. Sana kaç kere bana Bay Kim deme dedim. Hayır hyung de ona Nike razıyım ama Bay Kim deme. Ayrıca ne kovması haksız olan Lee sen değilsin tamamı güzelim."

Bir dakika ne dedim ben. Siktir.

"Peki Bay - Ahh hyung bundan böyle size hyung derim. Ve beni dinlediğiniz içinde teşekkürler."

Asansörden inip dışarı çıktığında etrafına bakınmaya başladı.
"Arabanımı arıyorsun?"
Kafasını hayır anlamında salladı.
"Hayır taksi varmı diye bakıyorum."

"Yaa Jimin ne taksisi yaa. Ben bırakırım seni gel." konuşmasına fırsat vermeden belinden tutup arabamı park ettiğim yere doğru yürümeye başladık.

"Hyung lütfen ben kendim gide-"

"Jimin."

"Efendim hyung?"

"O güzel sesini yorma hadi balım bin şu arabaya."

Kapısını açıp oturduğunda kapatıp sürücü koltuğuna geçtim.

Sende dünden razısın lan flört yapmaya.

Ekmeleddin kes yanlışlıkla oldu. Ağzımdan kaçtı. Hem ben sana neden hesap veriyorum.

Ne bilem bak sevdiceğin sesleniyor ona bak sen hadi gülüm.

Ne?

"Taehyung hyung beni dinliyormusun?"

"Ahh hehe dalmışım üzgünüm Jimin."
Kafasını salladıktan sonra konuşmak için dudaklarını ayırdı.

"Hyung evim senin evine yakın Jeongguk söylemişti sen kendi evine geç ben geri kalan yolu kendim yürürüm diyorum."

Gözlerimi büyütüp ona baktım. Jungkook onu evinemi bıraktı yani.

"O - olmaz öyle sen söyle ben bırakıyim." itiraz etmek için atıldığı sırada gözlerimi ona çevirdiğimde civciv gibi yerinde küçülmüştü. Yerim lan seni.

"Teşekkürler hyung çok naziksin."

Hyung?
Hyung

H
Y
U
N
G

Aptalsın Taehyung ben boşuna demiyorum ben senin iç sesin olamam diye.

Haklısın Ekmeleddin. Yine haklısın.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Selam. Yine ben. İlk önce bir tane şey fark ettim düzeltme yaparken.
Taehyung Lee derken sadece annesi için Lee ifadesini kullanıyor eşi için demiyor açıklık getiriyim dedim.

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Teşekkürler
🐥💞🐯

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın Teşekkürler 🐥💞🐯

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝕄𝕆𝔻𝔼𝕃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin