31: Breakfast in Bed

4K 347 1.4K
                                    

Louis elinde tepsiyle yatak odasına girdiğinde Harry yeni uyanmıştı. Yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovuşturuyor, bir yandan da esniyordu. Louis tepsiyi onun yanındaki komodine bırakırken "Günaydın." dedi. "Hiç uyanmayacaksın sandım, uyandırmaya geliyordum."

"Saat kaç, ne zaman uyudum?" diye sordu Harry. Sonra cevabı beklemeden elleriyle yüzünü kapattı, ofladı. "Dün çok içtim ben! Kim bilir neler yaptım, arkadaşların ne düşündü... Çok özür dilerim!"

"Şşt, sorun yok. Beni biraz yordun ama, sorunsuzca seni uyutmayı başardım."

"Neler yaptım? Dur, söyleme. Ya da söyle, bilirsem belki utanırım da bir daha salak gibi o kadar içmem!"

Louis güldü, onun alnına bir öpücük bırakıp yatağın etrafından dolaştı ve kendi tarafına oturdu. "Git elini yüzünü yıka, sonra geldiğinde anlatırım. Acele et, kahvaltın burada bekliyor."

Harry o söyleyince fark ettiği tepsiye bakıp "Bana kahvaltı mı hazırladın?" diye sordu. "Niye bu kadar tatlısın ki sen!"

"Dün bana sinirliydin, o yüzden artık bebeğim olmadığını söyledin. Ben de kendimi affettirip seni tekrar bebeğim yapmaya çalışıyorum."

"Kendini affettirmeye çalışması gereken benim." diye söylendi Harry banyoya giderken. Kim bilir Louis arkadaşlarına karşı ne kadar mahcup olmuştu. Daha kötü şeyler de olmuş olabilirdi, barda olay çıkarıp sağa sola saldırmış olma ihtimalini düşünüyordu da, olanları öğrenmek isteyip istemediğinden pek emin olamıyordu.

Aceleyle yüzünü yıkadı, aynanın önündeki tokayla saçlarını topladı. Tekrar yatak odasına dönüp Louis'nin yanına oturdu ve bacaklarını uzatıp tepsiyi de bacaklarının üstüne koydu. İki tane kruvasan ve sebzeli omlet vardı, üstelik Louis salatalık bile doğramıştı. Harry için kahveyi de hazırlayıp tepsiye koymuş, baş ağrısı olabilir diye ilaç bırakmayı da unutmamıştı.

Harry çatalını eline alırken "Omleti sen mi yaptın?" diye sordu. "Çok güzel görünüyor."

"Evet. Geçen sefer yaptığımda çirkin olmuştu ama bu sefer başardım, Martha'yı arayıp ondan tarif istedim. Evde kruvasan da vardı zaten, dün Michal ile almıştık."

"Sen bir şeyler yedin mi?" diye sordu Harry ona bir parça salatalık uzatırken. Louis onun verdiği salatalığı yedi, başını salladı. Harry uzun süre uyanmayınca, Louis açlıktan ölmemek için kahvaltı yapmıştı.

"Dün neler yaptığımı anlatacak mısın?"

"Pek bir şey yok, korkma. Bizim yanımızdan kalkıp içki almaya gitmişsin. Barmene benim hakkımda her şeyi anlatmışsın, serseri benimle epey dalga geçti. Ben geldim, seni yalvar yakar bardan çıkardım. Arabadayken bana trip attın, azarladın. Eve geldiğimde de beni seni taciz etmekle ve boğmaya çalışmakla suçladın ve sonra seni sevdiğimi söyletip banyoda uyuyakaldın."

Harry yemeğini yiyor olduğu için cevap veremedi ama utandığı her halinden belliydi. Louis ona güldü, "Dün çok eğleniyordun, şimdi utanmış gibisin." dedi.

Kahvesinden bir yudum içen Harry gözlerini ona çevirdi. "Sen sürekli arkadaşlarınla ilgilenip bana hiç bakmayınca çok sıkıldım, ayrıca üzüldüm de. Sürekli benim anlamadığım konulardan bahsettiniz, fazlalık gibi hissettim. Bir de Lucas'ı gördüğümü sanınca..."

"Lucas'ı cidden gördün."

"Efendim?"

"Sen kaybolunca, seni aramak için kalktım." dedi Louis. "Lucas geldi yanıma, konuşmamız lazım dedi, seninle ilgiliymiş. Yarın öğlen buluşalım dedi, gördüğün gibi gitmedim. Sen uyanmadan biraz önce de bilmediğim bir numaradan aradı, 'bugün gelmedin ama yarın da bekleyeceğim' dedi. Yüzüne kapattım."

BITTER LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin