44. bölüm

293 27 1
                                    

HR: Yah, izin vereceğini söylemiştin? Tek başına evi temizlemen zor olur.

BH: Ama dinlenmen gerekiyor..

HR: Üç ay uyudum işte.. yeterince dinlendim. Şimdi yapmak istiyorum...

BH: Tamam.. o zamaaan..

HR: Bulaşıkları yıkıyorum..

Cevap vermesini beklemeden bulaşıkların yanına geçtim. Az olduğu için kısa sürede birtiğinde masaların üstünü sildim.

Salona geçip kanepenin üstünü düzelttiğimde adım sesleri duydum.

BH: Yeter artık. Bir az dinlen.

HR: Ama hiç bir saat bile olmadı ki..

Ellerini tutup gözlerine baktım.

HR: Lütfeen..

BH: Hayır. Bakma bana öyle.

Öyle bakmaya devam ettiğimde tuttuğu nefesini verdi.

BH: Hala inatçısın...

Yaklaştığında sarılmıştık.

BH: Dinlenmen gerek. Sana bir şey olmasından korkuyorum. Seni tekrar kaybetmek istemiyorum...

Dudaklarını bir kaç kez boynuma bastırdığında gözlerimi kapattım.

HR: Ben iyiyim. Beni kaybetmeyeceksin ki... Sana yardım etmek istiyorum. Ben dinlenirken, senin çalışman doğru değil...

Başını omzumdan kaldırdığında gözlerimi açtım. Gözlerime baktıktan sonra yüzünün yaklaştığını farkettim. Kalbim hızlanırken, öpmesini bekliyordum.

Milimler kala kapı çaldığında irkilip ayrılmıştık.

BH: Ben bakarım..

Salondan çıktıktan saniyeler sonra kadın sesleri geldi. Sesler yaklaşırken, iki ortayaşlı kadın ve arkalarından Baek Hyun salona girdi.

A: Kızım.. gerçekten de uyanmış..

Yaklaşıp sarıldığında öylece kalmıştım. Annem miydi?

Geri çekildiğinde diğeri sarıldı.

B.A: Nasılsın kızım? İyi misin?

Bu da kızım dedi?

Geri çekildiğinde ikisi de beklentiyle bana bakıyordu.

HR: Hanginiz benim annem?

Yüzlerindeki gülümseme yerini şaşkınlığa verirken, yan tarafımda bana sırıtarak bakan Baek Hyun'a döndüm. Yaklaşıp kulağıma fısıldadı.

BH: Bu öyle mi sorulur He Ran?

Omuz silktiğimde sol tarafta duran kadının arkasına geçip ellerini omuzlarına koydu.

BH: Bu benim annem. Dikkat etsen, bir az benziyoruz..

Sağ elini kaldırıp diğerinin omzuna koydu.

BH: Bu da senin annen..

HR: Anladım..

Annem bana yaklaşıp yüzümü elleri arasına aldı.

A: Beni hatırlamıyor musun kızım?

HR: Üzgünüm..

Hayal kırıklığıyla gözlerime baktığında kendimi kötü hissetmiştim.

BH: Siz oturun. Ben çay demliyorum.

B.A: Hayır. Siz oturuyorsunuz, biz çay koyup temizlik yapıyoruz. Zaten, yardım için erkenden geldik. İkiniz de şu üç ayda çok yıprandınız..

A: Hadi, siz oturun. Biz de mutfağa...

İkisi de mutfağa geçerken, yanımdaki Baek Hyun'a döndüm.

HR: Sanırım, her gelene "sen kimsin?" Diye soracağım..

BH: Ben senin asistanın olurum. Her kesi sen sormadan tanıtırım..

Başımı salladığımda koltuğa oturup başımı omzuna yasladım.





Hafıza KaybıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin