10. bölüm

349 24 0
                                    

BH: Bir şey yemeyecek misin? Tüm gün aç kalamazsın.

Elimi tuttu ve mutfağa inip masaya oturttu.

BH: Yemeğini ye.

Yemeğe baktığımda canım istemiyordu.

BH: Canın istemese de yemelisin.

Şaşkınlıkla gözlerine baktım.

HR: Sesli mi söyledim?

Sırıttı.

BH: Hayır. Hafızanı okuyabiliyorum. Şimdi yemeğini ye.

Çubuklarımı elime alıp yemekten bir kaç parça yedim.

HR: Biz neden hastanedeyiz Baek Hyun?

Gözlerine baktığımda dikkatini bana verdi.

BH: Tartışmak yerine yola baksaydınız kaza olmazdı. Hastanede olmazdınız... Ona ne dedin, biliyor musun?

Başımı iki yana salladım.

BH: "Keşke, seninle hiç tanışmasaydım" dedin. Bir kadın eşine böyle bir şeyi nasıl söyler? Kırılacağını düşünmez mi? Bu kelimenin ne kadar ağır olduğunu biliyor musun?

Gözyaşlarım tekrar akmaya başlamıştı.

BH: O sana ne dedi peki?
"Sen benim en büyük hatamsın." Bir adam eşine nasıl böyle bir cümle kurabilir? Kadınlar hassas değil midir? Bak, kurtuldu büyük hatasından. Sevinmesi, mutlu olması gerekirken, neden ağlıyor? Niye canı yanıyor? Pişmanlık duyuyor? Kurtuldu ya...

HR: Ben... Öldüm mü?

Derin bir nefes verdi.

BH: Hayır. Sadece komadasın..

Yüzünü buruşturup başını iki yana salladı.

BH: Çok bencilsiniz. Düşüncesiz, sadece kendini düşünen bencillersiniz. Sizi ancak bu kendinize getirebilirdi. Bir birinizden ayrılmanız, can çekişmeniz...

Alayla gülümsedi.

BH: Niye ağlıyorsunuz ki? Düşman gibi değil miydiniz? Kutlayın şimdi ayrılığınızı..

Masadan kalktı ve hıçkırarak ağlayan beni bırakıp gitti.

Hafıza KaybıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin