Hafıza Kaybı

51. bölüm

HR: Hadi, bulaşıkları sonra da yıkayabiliriz.. ne gösterecektin ki? Hatırlamama ne yardımcı olur?

BH: Tamam sabret, bitiyor..

Heyecanla beklediğimde son tabağı da yıkayıp yerine koydu ve ellerini kuruladı.

BH: Gidelim..

Başımı salladığımda elimi tutup daha önce hiç gelmediğim odanın önüne getirmişti. İçeri geçip ışığı yaktığında piano gördüm.

HR: Piano?

Sorgular gözlerle ona baktığımda başını salladı.

BH: Evet, benim.. hadi gel..

Piano'ya yaklaşıp karşısına oturduğunda yandaki koltuğa oturdum.

HR: Yapamıyorum işte..

BH: Yapabilirsin. Tek yapman gereken gösterdiğim tuşlara basmak.

HR: Unutuyorum, ne yapayım? Bu dersi almak zorunda mıyım?

BH: Ben öğrenmeni istiyorum.

Yanaklarımı şişirip tuşlara baktım.

BH: Tekrar gösteriyorum. Dikkatle bak.

Parmaklarını tuşların üzerinde gezdirip bir parça çaldıktan sonra bana döndü.

BH: Ellerini tuşların üstüne koy..

Söylediğini yaptığımda ellerini ellerimin üstüne koyup çalmaya başlamıştı.

BH: Bizim şarkımızı çalacağım.. bunu çok seviyordun. Tabi dinlemeyi..

Gülümsediğimde çalmaya başlamıştı.

비가 내리고 음악이 흐르면 난 당신을 생각해요
(Yağmur yağdığında ve müzik aktığında seni düşünüyorum)

당신이 떠나시던 그 밤에 이렇게 비가 왔어요
(Ayrıldığın o gece yağmur yağıyordu)

비가 내리고 음악이 흐르면 난 당신을 생각해요
(Yağmur yağdığında ve müzik aktığında seni düşünüyorum)

당신이 떠나시던 그 밤에 이렇게 비가 왔어요
(Ayrıldığın o gece yağmur yağıyordu)

난 오늘도 이 비를 맞으며 하루를 그냥 보내요
(Ben bugünde yağmurda duruyorum ve günün gelmesine izin veriyorum)

오~ 아름다다운 음악 같은 우리의 사랑의 이야기들은
(Oh~ Güzel bir müzik ve aşk hikayemiz gibi)

흐르는 비처럼 너무 아프기 때문이죠
(Çünkü akan yağmur gibi çok acıtıyor)

오~ 그렇게 아픈 비가 왔어요
(Oh~ Çok acı yağmur yağıyor)

BH: Nasıl? Beğendin mi?

Başımı iki yana salldığımda gülümseyen yüzü düşmüştü.

BH: Sesim kötü müydü?

HR: Hayır, sesin çok güzeldi. Ama... Bu ayrılıkla ilgili.. neden böyle bir şarkı seçtik ki?

BH: Sen istemiştin..

HR: Ben mi?

Yerinden kalkıp yanıma oturdu ve ellerimi tutup gözlerime baktı.

BH: Bana dinlettiğinde çok beğendiğini söylemiştin, çünkü adam ayrılsa bile sevdiği kadını unutamamıştı. Onu hala çok seviyordu. Hep müzik dinlerken, yağmuru izlerken hatırlaması aşkının ne kadar güzel olduğunun göstergesi, demiştin ve bizimde aşkımızın böyle güçlü olmasını istiyordun..

HR: Bunları gerçekten ben mi söyledim?

Dudaklarını bir birine bastırıp başını onaylı anlamda salladı.

HR: Ama biz ayrılmayalım..

BH: Ayrılmayacağız.. piano çalmak ister misin? Çalmayı çok severdin..

HR: Yah! Yalancı! Sevmediğimi hatırlıyorum! Bana zorla ders veriyordun!

Güldükten sonra bir anda ciddileşti.

BH: Olsun, ders zamanı.. hem, yanlış hatırlamışsındır..

HR: Yah, hayııır..

Kolumu tutup sandalyeye oturttu.

BH: Gösteriyorum. Dikkatle bak.

Sırayla tuşlara basıp bana döndü.

BH: Sen de dene..